'Hollanda krizi bekleniyordu, hatta isteniyordu'

P24 yazarı Efe Kerem Sözeri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya'nın Hollanda'ya gidişiyle ortaya çıkan krizi değerlendirdi.

'Hollanda krizi bekleniyordu, hatta isteniyordu'

AKP’li Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın 11 Mart gecesi diplomatik izni olmamasına rağmen Hollanda’ya gitmesi, referandum öncesinde Türkiye ile AB ülkeleri arasında yaşanan krizin başlangıcı oldu.

Türkiye medyasında Başbakan Binali Yıldırım’ın istememesine rağmen Hollanda’ya gittiği ve bunu yaparken Cumhurbaşkanı’nın bilgisi dahilinde hareket ettiği yazılıp çizilen Bakan Kaya’nın davranışı ile ilgili P24 Blogu’nun yazarı Efe Kerem Sözeri, süreci geniş biçimde irdeleyen, başlıkları tek tek ele alan "Bir krizin otopsisi: Hollanda'da aslında ne oldu" başlıklı bir değerlendirme kaleme aldı. Sözeri değerlendirmesinde, sürecin bilinçli bir şekilde krize dönüştürüldüğünü öngörüyor.

Değerlendirmesine Bakan Kaya’nın cevabını irdeleyerek başlayan Sözeri, Hollanda’nın tutumunun bilinmesine rağmen geliştirilen davranışı krizin bilinçli olarak üretildiğinin göstergesi olarak öne sürüyor. Sözeri, durumu şu sözlerle açıklıyor:

"Bakan Kaya’nın cevabı kendini ele veriyor: Almanya’da da olduğu gibi, salon iptalleri yerel yetkililer veya salon sahibi tarafından yapılabilir, ancak uçuş izninin iptali Hollanda hükümetinin kararı. Yani reddedilme kararının en yüksek makamdan geldiği biliniyorken böyle bir krizin doğacağı da pekala biliniyordu."

Başbakan’ın konuyla ilgili açıklamalarına da video görüntüleri ile birlikte değerlendirmesinde yer veren Efe Kerem Sözeri, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun konuyla ilgili demeçlerini de aktarıyor. Akabinde AKP’li milletvekillerinin Hollanda seçimleri sonrasında propaganda için Hollanda’ya geçtiklerini ve herhangi bir engelle karşılaşmadıklarını sosyal medya ve gazetelerden derlediği örneklerle anlatan Sözeri’nin konuyla ilgili değerlendirmeleri şöyle:

"Yani Çavuşoğlu ve Kaya’nın, hayır dendiğini bildikleri halde, Hollanda seçimlerinden dört gün önce zorla Hollanda’ya girmeye çalışmaları, bir hafta sonrasını beklememeleri, krizin sadece beklendiğini değil, amaçlandığını da gösteriyor. Hepsinin yanında, yurt dışında ve temsilciliklerde seçim propagandası yapmak Seçim Kanu’na aykırı (Md. 94/A). Çavuşoğlu’nun Hamburg’da, konsolosluk konutunun bahçesinde yaptığı referandum konuşması ve Bakan Kaya’nın Rotterdam Konsolosluk binasında seçmenlerle buluşma planı Türkiye kanunlarının açıkça ihlali."

Hollanda ve Türkiye temsilcilerinin diplomatik rolünü ve söylemerini de karşılaştıran Sözeri, Türkiye’nin bu süreçte devreye giren temsilcilerinin diplomatik teamüllere uygun davranmadığını ve bunun da referandumda kullanılacak malzeme oluşturmak için bilinçli bir şekilde geliştirilildiğini söylüyor. Sözeri, bu durumu "İki ülke temsilcilerinin davranışlarını karşılaştırmak, krizi kimin istediğini ortaya çıkarıyor" sözleriyle açıklıyor.

Bakan Kaya’nın Hollanda’ya geçişinde yaşananları ve Bakan’ın korumalarının davranışlarını da değerlendiren Sözeri, değerlendirmesinde krizden nemalanmak için diplomatik olmayan davranışların geliştirilmesindeki bilinçli tercihleri ‘otopsi’ olarak tanımladığı değerlendirmede detaylarıyla ele alıyor

Efe Kerem Sözeri’nin yazısının tamamını okumak için tıklayın...

Fatma Betül Sayan Kaya