İddia: İstanbul Emniyet Müdürü, Soylu’ya 'Size her söylediğimizde sızıntı oldu' dedi
Artı Gerçek-Sarallar Grubu’na yönelik geçen temmuz ayında 13 ilde eş zamanlı operasyon yapıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Sarallar Grubu'na yönelik iddianamesini tamamladı.
İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, 47'si tutuklu 167 sanık için çeşitli cezalar istendi.
İddianameye göre suç örgütünün lideri kamuoyunda Alaaddin Saral olarak tanınan İlyas Saral. Saral'ın dışında sanıklardan Erdal Acar, Fatih Sarıalioğlu, Mehmet Ulu, Ali Kaplan, Mustafa Fazlıoğlu, Osman Tellioğlu ile Tamer Çağlar'ın suç örgütünün yöneticileri olduğu iddianamede yer aldı.
Savcılık, suç örgütünün lideri İlyas Saral hakkında "suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek" ve "nitelikli yağma" iddiaları çerçevesinde 15 yıldan 27 yıla kadar hapis cezası talep etti.
T24 yazarı Tolga Şardan, 'Sarallar' olarak bilinen organize suç örgütüne yönelik geçtiğimiz aylarda düzenlenen operasyonun perde arkasını köşesine taşıdı. Şardan, Soylu’nun Sarallar Grubu’na yapılan operasyon ve soruşturma sürecinde sessiz kalmasına dikkat çekti. Şardan, Sarallar Grubu'na yönelik yürütülen soruşturma Soylu'ya bilgi verilmediğini belirtti.
Şardan, Soylu’nun İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş'a yönelik olarak Sarallar Grubu operasyonuyla ilgili kendisine neden bilgi verilmediğini sorduğunu, Soylu'nun eleştirisi üzerine Aktaş, "size her söylediğimizde sızıntı oldu" yanıtını verdiğini iddia etti.
Şardan’ın kaleme aldığı ‘Sarallar soruşturmasının perde arkasında Soylu ile Aktaş arasında yaşananlar’ yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Sıra geldi, Sarallar Grubu'na yönelik son operasyonun perde arkasını aktarmaya...
Haziran'daki operasyon başladığında ilginç bir durum dikkatimi çekti.
Emniyet'in gerçekleştirdiği hemen hemen her önemli operasyonla ilgili kamuoyu bilgilendirmesini bizzat yapan İçişleri Bakanı Soylu, Sarallar Grubu'na yönelik operasyon konusunda sessiz kaldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın İstanbul Emniyeti ile birlikte yürüttüğü operasyonun hazırlık safhasından Ankara'daki Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi'nin de (KOM) bilgisi vardı.
Ancak hazırlık aşamasından bilgisi verilmesine karşın, gözaltı işlemlerinin ne zaman olacağı konusunda İstanbul'dan ne savcılık ne de emniyet kanadından Ankara'ya bilgi verilmedi.
Soylu'nun Sarallar Grubu'na yönelik operasyonla ilgili bizzat kamuoyuna bilgi verememesinin nedeni işte bu durumdu.
Aldığım bilgiye göre; herhangi bir operasyonla ilgili başlatılacak gözaltı işlemleri süreci hakkında her zaman bilgilendirme yapılan Soylu'ya bu kez ön bilgilendirme yapılmadı.
Operasyonun ilk ayağında yakalamalar gerçekleşirken suç örgütünün lideri İlyas (Alaaddin) Saral sırra kadem bastı.
Bu gelişmenin ardından kamuoyuna yansımayan bazı gelişmeler yaşandı.
Operasyonu takip eden günlerde bir programa katılmak amacıyla Ankara'dan beraberindeki ekibiyle İstanbul'a giden İçişleri Bakanı, İstanbul Emniyeti yönetimiyle bir araya geldi.
İddiaya göre; temmuzun son günlerindeki bu görüşmede Soylu, kentin genel güvenlik ve ihtiyaçlarıyla ilgili değerlendirmeler yaptı. Aynı görüşmede Soylu, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş'a yönelik olarak Sarallar Grubu operasyonuyla ilgili kendisine neden bilgi verilmediğini sordu.
Soylu'nun eleştirisi üzerine Aktaş, "size her söylediğimizde sızıntı oldu" yanıtını verdi.
Görüşmenin gerçekleştiği oda bir anda buz kesti. Soylu, Aktaş'ın sözlerine "sen ne demek istiyorsun?" diye çıkıştı. Ama Aktaş, daha fazla konuşmak yerine susmayı tercih etti.
Yaşanan gerginlikle birlikte Soylu görüşmeyi sonlandırıp dışarı çıkarken Aktaş'la ilgili sert sözleri sarf etti.
Bu arada Aktaş'ın, Soylu'nun Emniyet'teki ekibinde yer alan polis müdürlerinin büyük bölümünden kıdemli olduğunu da ekleyim.
İstanbul'da yaşanan olayın Ankara'da yansıması oldu elbette.
Soylu birkaç gün sonra il emniyet müdürleri kararnamesi hazırlayıp Cumhurbaşkanlığı'na gönderdi.
İddiaya göre, kararnamede İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş'ın görevden alınması ön görüldü. Yerine ise, Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz'ın ismi yazılıydı.
Yılmaz'ın adı daha önce dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın görevden alınması sırasında da gündeme geldi. Ancak Cumhurbaşkanlığı, Yılmaz'ın isminin de bulunduğu Soylu'nun önerdiği her üç ismi de kabul etmedi.
Cumhurbaşkanlığı Yılmaz'ın ismini ikinci kez veto etti. Aktaş'ın yerinde kalmasını uygun buldu. Şimdilerde Soylu ile Aktaş arasında soğuk rüzgârlar esiyor.(Kaynak)