İmamoğlu'ndan 'otoriter lider' çıkışı: Kutuplaşmayı derinleştirmekte, muhalefeti bastırmakta, kişisel özgürlükleri baltalamaktadır

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, B40 Balkan Şehirleri Zirvesi'nde hukukun üstünlüğü ve demokrasi vurgusu yaptı. İmamoğlu "Otoriter liderler kutuplaşmayı derinleştirmekte, muhalefeti bastırmakta ve kurumları zayıflatarak hukukun üstünlüğünü ve kişisel özgürlükleri baltalamaktadır" diye konuştu.

İmamoğlu'ndan 'otoriter lider' çıkışı: Kutuplaşmayı derinleştirmekte, muhalefeti bastırmakta, kişisel özgürlükleri baltalamaktadır

Artı Gerçek - Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, B40 Balkan Şehirleri Zirvesi’ne katılmak üzere Bulgaristan’ın başkenti Sofya’ya gitti.

Dönem başkanlığının Tiran’dan Sofya’ya devredildiği B40 Balkan Şehirleri Zirvesi’nin açılış konuşmasını yapan İmamoğlu "Tarihte medeniyetin temel taşı olan şehirler, günümüzde de değişimi yaratanlardır. Vatandaşlarımız, altyapı ve belediye hizmetlerinden daha fazlasını sunmamızı bekliyor. Çeviklik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve toplumlarını şekillendirmede güçlü bir ses talep ediyorlar. Kutuplaşma ve bölünmenin çoğunlukla egemen olduğu bir dünyada; demokrasi, özgürlük ve temel hakları korumamız gerekiyor. Sosyal adaleti sağlamamız ve kökenleri, toplumsal cinsiyetleri ya da inançları ne olursa olsun tüm vatandaşlarımıza fırsatlar sunmamız gerekiyor. Hem Balkanlarda hem de ötesinde otoriterliğin yükseldiği günümüzde bu, kişisel risk alarak üstlendiğimiz bir görevdir" diye konuştu.

'HEM HUKUKA HEM DE AKLA MEYDAN OKUYAN YARIM DÜZİNE DAVAYLA KARŞI KARŞIYAYIM'

Hakkında açılan dava ve soruşturmalara değinen İmamoğlu şöyle konuştu:

“Halihazırda hem hukuka hem de akla meydan okuyan yarım düzine davayla karşı karşıyayım. Siyaset yelpazesinin her yönünden meslektaşlarım ve muhalefet üyeleri, mesnetsiz suçlamalarla ya da sadece fikirlerini söyledikleri için bir gece içinde görevden alınıyor ya da tutuklanıyorlar. Ama biz, bu bölgede, yargının siyasi rakipleri susturmak için nasıl silah olarak kullanılabileceğini biliyoruz; sadece 50 yıl önce Demir Perde'nin arkasında değil, aynı zamanda bugün de. Burada ve şu anda pek çok zorlukla karşı karşıyayız. Otoriter liderler kutuplaşmayı derinleştirmekte, muhalefeti bastırmakta ve kurumları zayıflatarak hukukun üstünlüğünü ve kişisel özgürlükleri baltalamaktadır. Bölge, kalkınma ve demokratik reformlar için kilit öneme sahip insan sermayesinin kaybına yol açan önemli bir göçle karşı karşıya. Tüm bu güçlüklere rağmen, halkın sesi er ya da geç galip gelecektir. Belgrad'dan İstanbul'a, adalet, şeffaflık ve hesap verebilirlik için güçlü çağrılar duyuyoruz. İnsanlar, demokratik ilkeler üzerine kurulmuş bir gelecek istiyor. Güçlü olana hizmet eden alakart adaleti değil, hukukun üstünlüğünü istiyorlar. Azınlığın elinde olan değil, paylaşılan bir refah istiyorlar. Çocukları, iş bulamadığı ve bulma umudu da olmadığı için ülkelerini terk etmelerini istemiyorlar.

'PARTİZAN ÇİZGİLERİN ÖTESİNE GEÇEN ORTAK BİR VİZYON İNŞA ETTİK'

İstanbul ve Türkiye'de, güçlü yerel liderliğin şehirleri nasıl dönüştürebileceğini ve bir ülkeye nasıl ilham verebileceğini gördük. Yarattığımız ‘İstanbul Modeli’, üç temel üzerine oturuyor; kapsayıcılık, sosyal adalet ve sürdürülebilir kalkınma. Halka açık belediye meclisi toplantılarından dijital platformlara kadar katılımcı mekanizmalar kurduk. Yıllardır süren bölücü siyaset, toplumlar arasındaki güveni zedelemişti. Biz, farklı bir yol seçtik. Bölmek yerine birleştirerek, ilerleme için partizan çizgilerin ötesine geçen ortak bir vizyon inşa ettik. Sonuç olarak partim CHP, 3,5 milyondan fazla yeni seçmen kazanarak, Türkiye'nin en büyük partisi haline geldi. Fakat bu, sadece bir başlangıç. Şehirlerimiz için gösterdiğimiz çabalar, tek başına başarıya ulaşamaz. Hep beraber, birbirine daha bağlı ve yükselen bir Balkanlar inşa edebiliriz. En önemlisi de bölgesel istikrar, demokrasi ve adalet için bir model oluşturabiliriz." (ANKA)