Irak’la ilişkiler sil baştan mı?
IKBY ile bağımsızlık referandumu krizi yaşayan Ankara, Kürdistan Bölgesi'ne yaptırımları uzun vadeye yaymaktan yana değil.
ARTI GERÇEK - Ankara, Irak’la ilişkileri sil-baştan ele almayı, bu süreçte de Irak merkezi hükümetini Barzani yönetimiyle işbirliğine motive edecek adımlar atmayı planlıyor.
Kürdistan Bölgesi'ne uçuş yasağı, seyahat uyarıları... Ankara bu yaptırım sürecini nasıl yönetecek ve Bölgesel Kürdistan Yönetimi'yle de ilgili olarak Irak’la ilişkileri nasıl geliştirecek?
Ankara’da son iki gündür Dışişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı ve Genelkurmay üçgeninde yapılan toplantılarda bu sorular üzerinde ayrıntılı değerlendirmeler yapıldı ve Irak’la ilişkilerin baştan aşağıya yenilenmesi konusunda AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tavsiyelerde bulunulması ve dış politikada yeniliklere gidilmesi kararlaştırıldı.
Bu tavsiyeler ve yenilik önerileri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a dün gece Beştepe’de düzenlenen 'güvenlik zirvesi'nde anlatıldı. Zirve sonrasında da kamuoyuna verilecek siyasi mesajlar bir yana etkin bir diplomasi ile Türkiye’nin bölge ile ilişkilerinin düzeltilmesi kararlaştırıldı. Yani Erdoğan kimi zaman sert mesajlarla Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne yüklenecek ancak Ankara bir yandan diplomasideki ‘hataları’nı düzeltmek için IKBY ile daha yoğun bir diplomatik temas kuracak.
'HATAYI ANKARA YAPTI'
Ankara’nın Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi diplomasisindeki hataları görmek için son dönemde Ankara-Bağdat-Erbil hattında yaşanan kimi gelişmelere dikkatle bakmak gerekiyor.
Öyle ki; Erbil ile Bağdat yönetimi 2 Aralık 2014’te özel bir anlaşmaya imza atmıştı. Anlaşma, Kürt yönetiminin Kerkük petrolü dahil günlük 550 bin petrolü Irak üzerinden ihraç etmesini hükme bağlamıştı. Bunun karşılığında merkezi Irak hükümetinin de Kürt yönetimine yüzde 17’lik bütçe payı ile memur maaşlarını göndermesine karar verilmişti. Ancak Bağdat yönetimi anlaşma şartlarını yerine getirmedi. Bağdat’tan her yıl ortalama 1 milyar dolar gelir bekleyen Erbil yönetimi, bu rakamın yarısını bile alamadı.
Memur maaşlarını bile ödeyemeyecek duruma gelen IKBY de, Türkiye’den 500 milyon dolarlık borç almanın yanısıra, bölgesindeki petrolün Ceyhan Limanı’ndan dünyaya satışı konusunda Türkiye ile yaptığı ve süresi 50 yıl olan 2013 tarihli anlaşmayı devreye soktu. Yani Kürdistan Bölgesi petrolünü satarken, Türkiye bu durumu ne merkezi Irak yönetimiyle ne de uluslararası kamuoyu ile ayrıntılarıyla değerlendirmedi.
Böylesi bir örnekten yola çıkan diplomatik kaynaklar "Hatanın çoğu Türkiye’de" diyebiliyor. Ankara-Bağdat-Erbil hattındaki karmaşık ilişkilerin düzeltilmesi için de tüm yollar Bağdat yönetiminin Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne uyguladığı baskıyı kırmaktan geçiyor.
IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani’nin "Derdimiz hemen bağımsızlık ilan etmek değil" açıklamasını ciddi bir diyalog kapısı olarak gören Ankara, önümüzdeki süreçte siyasi olarak sürekli Kürdistan Bölgesi'ne yaptırım kartını öne çıkaracak olsa da, diyalog kapılarını zorlayacak.
Başbakan Binali Yıldırım’ın bu konuda merkezi Irak hükümetinin Başbakanı İbadi’ye de özel mesaj verdiği belirtiliyor.
Peki; Ankara-Bağdat-Erbil hattındaki gerilim biter mi? Diplomatik kaynaklar, "Çok uzun bir yol var önümüzde. İyi komşuluk ilişkilerine dayalı diplomasiyi kurmak epey zaman alacak. Siyasi söylemler gerginleşebilir ama diplomasiyi işletmekte kararlılık varsa umut var demektir" yorumu yapıyor.
Peki İbadi’nin Kürdistan Bölgesi'nin hak ve hukukunu sağlayacak adım atması nasıl mümkün olacak?
Tüm anlaşmaları, uygulamaları gözden geçirecek olan Türkiye’nin bu süreçte İbadi kadar bölge ülkelerinin ve ABD ile Rusya’nın da desteğine ihtiyacı var. AKP hükümetinin ilişkileri yeni baştan ele alma konusundaki samimiyeti de işte bu noktada kendini gösterecek. Etkin diplomasi mi öne geçecek yoksa verili siyasi söylemler mi, onu da zaman belirleyecek.