Yaprak dökümü sürüyor: İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ece Güner istifa etti

Yaprak dökümü sürüyor: İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ece Güner istifa etti
Peş peşe istifalarla sarsılan İYİ Parti'de, Genel Başkan Yardımcısı Ece Güner, sosyal medya hesabı üzerinden istifa ettiğini duyurdu: "Yapabileceğim tek şey saygı duymak ve istifa etmektir. Yıllardır 'tek adam sistemine' karşı mücadele ediyorum."

Artı Gerçek - Mayıs seçimlerinin ardından görevden almalar, istifalar ve parti içi krizle gündemden düşmeyen İYİ Parti'de, Genel Başkan Yardımcısı Ece Güner de, yayımladığı açıklamayla istifa ettiğini duyurdu.

Güner, yayınladığı istifa mektubunda İstanbul vurgusu yaptı. Ekrem İmamoğlu’nun yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığını kazanmasının önemini vurgulayan Güner, partisine de eleştiriler yöneltti.

Güner açıklamasında, 81 ilde aday çıkarma kararını savunamayacağını belirterek “Yapabileceğim tek şey saygı duymak ve istifa etmektir. Yıllardır “tek adam sistemine” karşı mücadele ediyorum. Bağımsız bir hukukçu olarak ilkelerim doğrultusunda ülkem için mücadeleme devam edeceğim” ifadelerini kullandı.

Güner’in yazılı açıklaması şöyle:

"İSTANBUL KAYBEDİLİRSE İŞTE O GÜN DEMOKRASİ TAM OLARAK ÖLÜR”

“Bugün benim için çok zor bir gün. Sebebini anlatmadan önce biraz İstanbul'dan bahsetmek istiyorum. İstanbul'un kaybedilmesi bir memleket meselesi, bir Cumhuriyet meselesi, bir demokrasi meselesidir. İstanbul kaybedilirse: Güç zehirlenmesi tavan yapmış, hiçbir engel kalmamış, kopkoyu bir ‘tek adam sistemi’ yerleşir. Cumhuriyet değerlerinden daha da uzaklaşırız. Ülkemizi Orta Doğululaştırma projesi daha da güçlenir. Milletimiz daha da yoksullaşır ancak artık bu durumu değiştirme morali ve gücü kalmaz: Milletimiz siyasetten kopar, hatta siyasetten nefret eder hale gelir.

İşte o gün demokrasi tam olarak ölür. İstanbul sadece İstanbul değildir: İstanbul Türkiye'nin kalbidir, Türkiye'nin her köşesinden insanımızın buluştuğu, Türkiye'nin özetidir. Abarttığımı düşünüyorsanız kendinize sadece şu soruyu sormanız yeterlidir: Neden Sayın Erdoğan'ın tek hedefi, tek hayali İstanbul'u tekrar kazanmaktır? Neden 28 Mayıs'ta koskoca Türkiye'yi kazanmışken ilk konuşmasında ‘İstanbul'u tekrar kazanmalıyız’ demiştir?

"İMAMOĞLU’NUN İSTANBUL’U TEKRAR KAZANMASINI DESTEKLEMELİYİZ”

Mart 2019'da Sayın İmamoğlu ‘ilk’ seçimi sadece 14 bin oy farkla kazanmıştı: Oyların yüzde 0,1'i civarı bir farkla. Binde biri. Bu seçimde 1 oyun bile önemi olacaktır. İktidar tüm gücüyle İstanbul'u kazanmaya odaklanacaktır: Tüm ‘orantısız’ gücüyle. Oyları bölersek AK Parti'nin adayı kazanacaktır. Bu somut bir gerçektir. Bu yüzden vicdani kanaatim şöyledir: Kazanabilecek tek aday (ve başarılı bir Büyükşehir Belediye Başkanı) olduğu için, hepimiz -tek bir oy bile fire vermeden- Sayın Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'u tekrar kazanmasını desteklemeliyiz. Bu bir parti meselesi değil; bu bir memleket meselesidir. Bu bir Cumhuriyet meselesidir.

"CESARETLE BU 'TEK ADAM SİSTEMİNE' KARŞI MÜCADELE ETTİM"

Şimdi neden bugün benim için zor bir gün ona geleyim. Yıllardır ülkemin iyiliği için, demokrasi için, Cumhuriyet değerleri ve Atatürk ilkeleri için mücadele veren bir hukukçuyum. Referandumun baskıcı (OHAL) döneminde, cesaretle bu ‘tek adam sistemine’ karşı mücadele ettim. Onlarca programda konuştum, 4 kitap yazdım, her zaman ilkelerim doğrultusunda hareket ettim.

Mayıs 2023 seçimlerinde Sayın Meral Akşener'in teveccühüyle hayatımda ilk defa bir siyasi partiye (İYİ Partiye) üye oldum ve İstanbul'dan milletvekili adayı gösterildim. 4’üncü sıradan adaydım ve seçilemedim (Milletvekili değilim). Milletvekili seçilemeyince Sayın Meral Akşener, beni Genel Başkan Yardımcısı olarak atadı. Ben de atandığım 4 Temmuz 2023'ten beri elimden geldikçe kendisine ve partimize faydalı çalışmalar yapmaya çalıştım.

"HEPİNİZE ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM BENİ DAİMA BİR ‘AİLEDE’ GİBİ HİSSETTİRDİNİZ”

İYİ Parti'de gerçekten harika insanlarla tanıştım. Toplumsal Politikalar Başkanı olarak engelliler grubumuzda, derin yoksulluk grubumuzda, şehit ailelerimiz ve gazilerimiz grubumuzda, iyi niyetle, inançla çalışan harika insanlar tanıdım. Ülkemizin birçok gerçeğine ilişkin kalp gözüm daha da fazla açıldı. 4 Temmuz öncesine göre sanırım daha da duyarlı bir insan oldum. Dostlarım; hepinizi seviyorum ve sizden öğrendiklerimi asla unutmayacağım. Sayın Meral Akşener'e bana bu fırsatı verdiği için müteşekkirim.

Başta Sayın Meral Akşener olmak üzere, sık sık mesai yaptığım değerli divan üyeleri arkadaşlarım ve birlikte mesai yaptığım bazı milletvekili arkadaşlarım, İYİ Parti'nin tüm çalışanları (sabah güler yüzle bana kapıyı açan güvenlik görevlilerinden, özel kalem ekiplerine, asistan ve güvenlik ekiplerine) ve İYİ Parti'nin tüm gönüllülerine; hepinize çok teşekkür ediyorum beni daima bir ‘ailede’ gibi hissettirdiniz. Üzüntüm insani boyuttadır: Bu yüzden, samimiyetle umarım ki dost kalırız. Hakkınızı lütfen helal edin, ben de tabii ki helal ediyorum.

"GİK TOPLANTISINDA ÇIKAN KARARI SAVUNAMAYACAĞIMI DÜŞÜNEREK YAPABİLECEĞİM TEK ŞEY İSTİFA ETMEKTİR”

Asla benden Sayın Meral Akşener veya İYİ Parti hakkında bir tek olumsuz kelime duymayacaksınız. Ancak affımı rica ediyorum. Siyasete ünvan için girmedim; Türkiye'yi ve Türk milletini bu korkunç yoksullaşma ve otoriterleşmeden kurtarmak için girdim. Ve şahsi görüşüm 4 Aralık tarihli GİK kararının bu amaç yönünde doğru bir karar olmadığıdır.

Bildiğiniz gibi, en azından İstanbul ve Ankara'da iş birliği için mücadele ettim ve GİK toplantısında bu yönde güçlü şekilde söz almış, cesaretle mücadele etmiş, az sayıda kişiden biriyim. Çıkan kararı savunamayacağımı düşünerek yapabileceğim tek şey saygı duymak ve istifa etmektir. Yıllardır ‘tek adam sistemine’ karşı mücadele ediyorum. Bağımsız bir hukukçu olarak ilkelerim doğrultusunda ülkem için mücadeleme devam edeceğim.”

NE OLMUŞTU?

İYİ Parti Genel İdare Kurulu toplantısında, CHP'nin yerel seçimlerde işbirliği teklifi görüşülmüştü. Toplantıda yapılan oylamada CHP'nin teklifi, 14’e karşı 35 oyla reddedilmişti.

İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, partisinin gelecek yıl yapılacak yerel seçimlere "müstakil olarak girme kararı" aldığını bildirmişti. CHP'nin yerel seçimlerde işbirliği teklifinin reddedilmesinin ardından İYİ Parti'de istifa dalgası başladı.

İYİ PARTİ'DE İSTİFA DALGASI

İYİ Parti'de son günlerde üst üste istifalar yaşandı. İlk olarak İYİ Parti'nin AKP’yle ittifak yapması gerektiğini söyleyen Eskişehir Milletvekili İdris Nebi Hatipoğlu, partiden istifa etti. Hatipoğlu, istifasının ardından AKP'ye katıldı. Hatipoğlu'na rozetini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan taktı. İYİ Parti'de daha sonra eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ve Genel İdare Kurulu Üyesi Bahadır Erdem de istifa etti. Partinin Merkez Disiplin Kurulu Üyesi Çağdaş Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla istifa ettiğini duyurmuştu.

İYİ Parti'den istifa edenler arasında Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır ve eski İzmir Milletvekili Aytun Çıray da yer almıştı. İstanbul Milletvekili Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu da İYİ Parti’den istifa ettiğini duyuran isimlerden olmuştu.

Son olarak İBB Grup Başkanvekili İbrahim Özkan, 2024 Yerel Seçimleri'nde CHP'den gelen iş birliği teklifini reddeden, İYİ Parti'nin her yerde aday çıkarma kararına itiraz ederek CHP ile işbirliğini savunmuş ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in talebiyle görevinden istifa etmişti.

Ardından, İBB İYİ Parti Grup Başkanvekili İbrahim Özkan'ın yerine seçilecek isim için yapılan seçimde, 8 üyeden 7'si yeniden İbrahim Özkan'ın seçmişti. İYİ Parti, üyelerin teamüle aykırı davrandığını savunarak kararı alan yedi üyenin disipline sevk edildiğini açıklamıştı.

Son olarak bugün de İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Zeki Üçok Genel Başkan Meral Akşener tarafından görevden alındı. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar