İYİ Parti'ye MHP markajı

MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin 'Yuvanıza dönün' çağrısının gölgesinde gerçekleşen İYİ Parti Kurultayı, partiyi söylem değişikliğine götürecek mi? İlerleyen günlerde göreceğiz.

İYİ Parti'ye MHP markajı

Sibel HÜRTAŞ

23 Haziran İstanbul seçimlerinin ardından siyasette taşlar yeniden dağıtılıyor. Yeni sürece ilişkin ilk adım İyi Parti’den geldi. Hafta sonu 4. Olağanüstü Kurultayı’nı gerçekleştiren İyi Parti, "Bugün Geleceğin İlk Günü" sloganıyla; yeni bir siyasetle yola çıkıyor. En büyük telaş ise rakibini markajda tutmak isteyen MHP’de

'Bugün Geleceğin İlk Günü' sloganının ne anlama geldiğini sorduğumuz İyi Parti kurmayları, Parti’nin önümüzdeki dönem söylem ve politikalarında önemli değişiklikler olacağını belirtiyorlar. İyi Parti’nin önümüzdeki dönem 'Milliyetçi/Muhafazakar' politikalarından, 'Milliyetçi/Demokrat' bir politikaya kayacağından bahsediyorlar. İşte 4. Olağanüstü Kurultay da bu açıdan önemli.

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bu ideolojik dönüşümü açılış konuşmasında bazı ipuçlarıyla ortaya koydu. Akşener, Abdurrahim Karakoç’un dizeleriyle başlattığı konuşmasını Nazım Hikmet’in dizeleriyle sona erdirdi. Nazım’ın şiirini okurken, bu şiiri daha önce Alparslan Türkeş’in okuduğunu anımsatmadan edemedi.

DELEGELER NEREDE?

Kurultay, Kurultay’dan günler önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 'Yuvanıza dönün' çağrısının gölgesinde gerçekleşti. İyi Parti’nin kayıtlı 1060 delegesi var. 4. Olağanüstü Kurultay’ın yapılacağı 3 Ağustos Cumartesi gününden bir gün önce, 2 Ağustos Cuma Akşamı Kurultay’a katılmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen delege sayısı ise 960’da kaldı. Kurultay’ın başladığı saat 11:00 sularında bu sayı daha da azaldı, Nazım Hikmet Kültür Merkezi’ndeki Kurultay’a 796 delege geldi. Genel İdare Kurulu seçimlerine doğru, öğleden sonraki saatlerde ise bu sayı 841’e çıktı. Ancak sonradan Kurultay Salonuna gelen 100’ü aşkın delege de oy kullanmadı ve oy kullanan delege sayısı 793 olarak açıklandı.

Delegeler nerede? Olağanüstü Kurultay’ın gerçekleştiği salonda, boş delege sandalyeleri de katılımcıların aklına MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin çağrısını getiriyordu. Bu delegeler çağrı üzerine MHP’ye geçerler mi bilmiyoruz; ancak yönetim kadrosundaki kırgın İyi Partililer bu çağrıya yanıt vermeyeceklerini açıkça söylüyorlar.

4. Olağanüstü Kurultay değişen politikaları hangi siyasetçilerin yürüteceğini ortaya koyması açısından da önemli. Kurultay’da, 31 Mart yerel seçimleri sürecinde Akşener’le araları açılan Ümit Özdağ yönetime aday olmadı. Buna karşın Özdağ Kurultay’a geldi ve Bahçeli’nin çağrısına uymayacağını söyledi. Ümit Özdağ’ın Kurultay salonuna kalabalık bir ekiple geldiğini ve delegelerle katılımcıların yoğun ilgisini çektiğini söyleyelim.

Yönetime girmeyen isimlerden biri de Akşener’in yol arkadaşlarından eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz. Kurultay’ı izleyen Yılmaz, GİK’e aday olmadı ama Genel Merkez’de mesaiye devam edeceğinin işaretini verdi. Yılmaz’ın Akşener’in danışmanlığını yapacağı belirtiliyor.

GİK’e girmemesi dikkat çeken isimlerden Müsavat Dervişoğlu ise Meclis Grup Başkanvekilliği görevini yapacak. Dervişoğlu, İyi Parti’nin son kurultayında da Divan Başkanı olmuştu.

İyi Parti kurucuları Özdağ, Yılmaz ve Dervişoğlu artık GİK’te yani yönetim kadrosunda yoklar. İyi Parti kurucularından 65’i bu Kurultay’da GİK’e aday oldular ancak sadece 43’ü seçilebildi. Kuruculardan GİK’e girmek isteyenlerin üçte biri bugün İyi Parti yönetim kadrosunda yok. Bir de hiç aday olmayanlara bakılırsa, İyi Parti kurulduğu noktadan isimler açısından giderek ayrılıyor. Bu değişim politikalarına da yansıyacak gibi görünüyor.

MERKEZ SAĞIN YENİ PARTİSİ

MHP’den kopanlarla kurulan İyi Parti, varlığının şekillendiği bu temeli artık reddediyor. MHP’nin "yedek partisi" olmaktan yeni merkez sağın yeni partisi olmaya aday olarak yola çıkıyor. İyi Parti kurmayları, önümüzdeki dönemde bir erken seçim beklentisi içindeler. 23 Haziran seçimlerinde ivme kaybettiği gözlemlenen AKP oylarına da bu haliyle talip olmak istiyorlar.

İyi Parti’nin tek rakibi AKP değil; Ekim ayında kurulması beklenen Yeni Partiye yönelik bir önlem olarak da değerlendirilebilir. Yeni Parti’nin kurmayları, her partiden milletvekillerinin kendilerine geleceğini, en büyük kırılmanın ise muhalefet kanadında İyi Parti’den olacağını belirtiyorlardı. İyi Parti, bu hamle ile Ekim ayında kurulması beklenen Yeni Partinin olumsuz etkilerini de savmayı amaçlıyor.

Yeni Parti ortada yok ama İyi Parti’nin Kurultay kulislerinde ismi çok çok anıldı. Henüz varlığı fısıltı gazetesiyle yayılan Yeni Parti’nin kurulmayacağına inandıklarını ifade ediyorlar. İyi Parti kurmaylarından Lütfi Türkkan, "Meral Hanım, bu partiyi kurarken 3 ayda 4 ayakkabı eskitti. Yeni Parti, ofislerde program yazarak kurulmaz, sokakta kurulur" diyor.

MHP’NİN MARKAJI

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısını da bu kapsamda ele almak da fayda var. İktidar AKP ve ortağı MHP, İyi Parti’yi bir iktidar alternatifi olmaktansa MHP’nin rakibi bir parti olmaya zorluyor. Bahçeli’nin ilk kez "İyi Parti" demesi, "yuva" ifadesini kullanması da bu açıdan önemli.

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Kurultay’da Bahçeli’yi isim vermeden eleştirdi. MHP için bu "muhatapsızlık" rahatsızlık yarattı ve bu kez sahneye Semih Yalçın çıktı. Yalçın’ın rahatsız edici uslubünü "kışkırtıcı" olarak yorumlamak da fayda var. Amaç tam da bu, İyi Parti’yi markajda tutarak kendi yedeği algısını yaratmak. MHP açısından İyi Parti’ye yönelik "kışkırtıcı" söylemler devam edecek. İyi Parti, bu söyleme yanıt verirse karşılıklı diyalogla İyi Parti, iktidar hedefi olmayan milliyetçi tabana seslenen ve buradan yola çıkarak kitleselleşme, tüm kitleleri kucaklama derdi olmayan MHP’nin alternatifi olacak.

İki Parti arasındaki psikolojik savaşta üstünlük kime geçecek belli değil. Semih Yalçın’ın kışkırtıcı söylemlerine İyi Parti’den ilk tepki, Nuri Okutan’dan geldi. İyi Parti GİK Üyesi Okutan, MHP’ye yönelik şu uslübü kullandı:

"Acilen birbirimize hakaret etmeyi ve kötü sözler sarf etmeyi bırakalım. Birbirimizin sadece kötü taraflarını görmeyelim. İyi taraflarımızı da görelim. Yeri gelince rakiplerimizin hakkını teslim etme erdemini göstermekten kaçınmayalım. İnsanımıza hizmette yarışalım. Partilerimiz bin yıl yaşasın. Her birimiz toplumun menfaatine olan işlerde birbirimize arka çıkalım. Hayırlı işlerde birbirimize destek olalım, iş birliği yapalım. Arımıza gidecek, namusumuza dokunacak, izzeti nefsimize zor gelecek laflarla birbirimize saldırmayalım."

Meral Akşener’in bu saldırıları "muhatapsız" bırakması kurmaylarının ise yumuşak geçişlerle yanıt vermesi; İyi Parti’yi bu markajdan kurtaracak gibi görünüyor ama MHP’nin "kışkırtma" sınır(sızlığı) ile uğraşabilmek Ankara siyasetinde pek de kolay değil.

BAHÇELİ – ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ

Önce Bahçeli’nin çağrısı ardından Semih Yalçın’ın kışkırtıcı söylemlerinin tam da Bahçeli ile Erdoğan arasındaki görüşmenin ardından başlaması hiç de tesadüf değil. İyi Parti kurmayları, MHP’nin bu stratejiyi iki lider arasındaki görüşmenin ardından oluşturduğunu öne sürüyorlar.

Erdoğan, öyle görünüyor ki; başarısız politikalarını "alternatifsiz" olmakla telafi etmeye çalışıyor. Bu yüzden de en küçük bir politika alternatifine tahammülü yok. İyi Parti’nin kurulmasından bu yana Parti’ye yönelik FETÖ’cü suçlamaları, Parti’nin seçime girmesini engelleme çabaları da bu yüzdendi. Bu yöntemler tutmadı; Erdoğan şimdi İyi Parti’nin iktidar hedefini; onu iktidar hedefi olmayan bir Parti’nin yedeği/rakibi yaparak örselemek istiyor.

İyi Parti bu markajdan çıkabilir mi? 4. Olağanüstü Kurultayı’nı "Bugün Geleceğin İlk Günü" sloganıyla gerçekleştiren İyi Parti’yi, dış politikadan iç politakaya kadar pek çok konuda söylem değişikliğine götürecek sihirli bir söylem değişikliği, ajandası var mı? İlerleyen günlerde göreceğiz.

mhp İyi Parti İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener MHP Genel Başkanı Bahçeli