Japonya’da Kürtler neden hedef gösteriliyor?

Artı Gerçek - Japonya’nın başkenti Tokyo'nun kuzeybatısında yer alan Saitama vilayetinin Bölge Mahkemesi, Kürtlere yönelik ırkçı eylemleri, kısıtlama kararıyla yasakladı. Nefret söylemiyle gerekçelendiren mahkeme kararıyla, ırkçı gruplar Japonya Kürt Kültür Derneği’nin 600 metre kadar yakınına yaklaşılamayacak.

'İrfan Aktan ile Dipnot' programına katılan Japonya Kürt Kültür Derneği Genel Sekreteri Vakkas Çolak, Kürtlere yönelik ırkçı saldırılara ilişkin Saitama Bölge Mahkemesi’nin nefret söylemi ile gerekçelendirdiği kararını değerlendirdi

Saitama vilayetine bağlı Warabi ve Kawaguchi şehirlerinde yaklaşık 2 bin civarında Kürt göçmen nüfusun yaşadığı belirten İrfan Aktan, Çolak’a Kürtlerin neden ırkçı saldırıların hedefi olduğunu ve Japonya’da ırkçılığın yükselmesine ilişkin sorular yöneltti.

‘NEFRET SUÇLARINA DAİR İLK HUKUKİ ADIM’

Bölge Mahkemesi’nin verdiği kararın nefret söylemi suçuna ilişkin olduğunu belirten Çolak, kararın Japon yargısındaki önemini şöyle anlattı:

“21 Kasım tarihinde verilen kararda, ırkçı söylemde bulunanların derneğimizin etrafını saran 600 metrelik alana yaklaşması, slogan atılması, broşür dağıtılması gibi eylemleri gerçekleştirmeleri yasaklandı. Japonya’da son bir yılda özellikle sosyal medyada Kürtlere yönelik dışlayıcı ve nefret söylemi içeren propaganda devam ediyor. 26 Ağustos’ta Japonya Barolar Birliği, nefret suçlarıyla mücadele edilmesi konusunda acil eylem planı toplantısı gerçekleştirdi. Bu toplantı neticesinde 30-40 kişilik bir avukat grubu oluşturuldu. Bu nefret suçlarına dair ilk hukuki adımdı.”

AKTAN: CAYDIRICILIK İÇEREN NET BİR KARAR YOK

Japonya’da nefret söylemine yönelik caydırıcı bir yasak getiren net bir karar mevcut değil. Aktan, bu konuya ilişkin tek yönetmeliğin Kawasaki ilinde yaşayan Kore kökenli Japonyalılara yönelik nefret söylemine caydırıcı bir yasak getiren ve sert cezai tedbir öngören yönetmelik olduğuna dikkat çekti.

‘MEVCUT YASANIN CAYDIRICI BIR KUVVETİ YOK’

Vakkas Çolak da, mevcut yasalara ve Kawasaki örneğine değinerek, durumu şöyle özetledi:

“Kawasaki’de olan yönetmeliğin aynı şekilde Saitama ilinde de yapılmasına yönelik bir çağrıydı. Nefret söylemine yönelik bir mevcut yasa var ama yasanın caydırıcı bir kuvveti yok. Hükümet tarafından bu yasanın aktifleştirilmesi görüşülüyor. Hukuki süreci takip edeceğiz, Bu işin peşini bırakmayacağız. Gerekli tüm hukuki yolları kullanarak 30 yıldır buradaki Kürtlerin geliştirdikleri ilişkilerin ve imajın zedelenmesine izin vermeyeceğiz.

JAPONYA’DA KÜRTLER NEDEN HEDEFTE?

Japonya'da şu anda Kürtlerin hedef alınmasının sebebi, Türkiye’deki seçimlerle ilişkili. Mayıs 2024 Cumhurbaşkanlığı seçiminin yurtdışı oylamasının başladığı günle birlikte bir baktık ki internette Kürtlerle ilgili çok kötü şeyler yazılıyor, bir süre de devam etti. Proaktif istihbaratın bir etkisi olarak şu anki çözüm süreci ve gelişmeler üzerinden yabancı kamuoyunda Kürtleri bu şekilde gösterme operasyonu olabileceğini düşünüyoruz.”

‘ZAYIF HALKA OLARAK KÜRTLERİ HEDEF SEÇİYORLAR’

Japonya’da nüfus gittikçe yaşlanıyor ve şu anki ekonomisini devam ettirebilmesi için on bin işçiye ihtiyacı var. Japonya’da Kamboçyalı, Vietnamlı, Myanmarlı hatta Özbek işçiler var. Diplomatik anlaşmalar sonucunda burada çalışabiliyorlar.

Muhafazakar diyebileceğimiz insanların bu ülkelerin göçmenlerine ilişkin varlığına itirazları diplomatik anlaşmaları etkileyebilir, Japonya açısında ekonomik etkiye sebep olabilir. O yüzden. Kürtlerle hiç iletişim kurmadan internette bu tarz ırkçı şeyler yazıp duruyorlar.”

‘HÜKÜMET İÇERİSİNDE KÜRTLERE YÖNELİK BİR DESTEK SÖZ KONUSU’

İki bin kişilik küçük bir toplum olarak 30 yıldır Japonya içinde yerel yönetimler, belediye başkanı ve yetkililer bizlere katkılarımızdan dolayı teşekkür etmişlerdir. Mesela Kürt iş insanlarına teşekkür plaketi verildi. Birçok açıklamada ‘Kürtler çalışkan ve geldikleri yere uyum sağlayabilen topluluk’ ifadelerine yer verildi. Hükümet içerisinde Kürtlere yönelik bir destek söz konusu."