Erdoğan suçu sosyal medyaya attı: Hayat pahalılığı ile mücadelemizin önünde en büyük nakısa...

Erdoğan suçu sosyal medyaya attı:  Hayat pahalılığı ile mücadelemizin önünde en büyük nakısa...
Kabine Toplantısının ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hayat pahalılığı ile mücadele konusunda suçu sosyal medyaya attı.

Artı Gerçek - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında başlayan Kabine Toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantı yaklaşık 4 saat sürdü.

Toplantının ardından konuşan Erdoğan, enflasyonla mücadele konusunda suçu sosyal medyaya attı. "Sinsi operasyonların kol gezdiği sosyal medyadan etkilenerek bu furyaya katılanların sayısı az değildir" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Hayat pahalılığı ile mücadelemizin önünde en büyük nakısa tıpkı zehirli hava gibi her yere yayılmasıdır" dedi.

Erdoğan'ın konuya ilişkin ifadeleri şöyle:

“Türkiye'nin hayrına fikirler ortaya koyan, teklifler ortaya koyan az sayıda aydın görüyoruz. Türk siyasetinde kifayetsiz ve muhteris iklim maalesef bunları da zehirlemektedir. Ev, araba, hizmetine fahiş fiyatlar isteyerek enflasyonla mücadelemize zarar verenleri işte bu zehirli iklim yoldan çıkarmaktadır. Sinsi operasyonların kol gezdiği sosyal medyadan etkilenerek bu furyaya katılanların sayısı az değildir. Hayat pahalılığı ile mücadelemizin önünde en büyük nakısa tıpkı zehirli hava gibi her yere yayılmasıdır. Yıllık enflasyonun yükselmesi, hayat pahalılığı ile mücadelemizin daha sıkı yapmamızı gerektiriyor. Bu uzun ve sabır isteyen süreçtir. Allah'ın izniyle enflasyonu da dize getireceğimizi de tüm kalbimizle inanıyoruz”

Erdoğan konuşmasında, "Yeni adli yılda tüm vatandaşlarımızın adalete erişimini kolaylaştırmaya devam edeceğiz. Türkiye'yi darbe anayasasından kurtarıp, demokrasimize yakışır sivil anayasaya buluşturma çabasını ittifak ortaklarımızla istişare içinde başlatacağız" ifadelerini kullandı.

Depremin gündemin ilk sırasında olduğunu dile getiren Erdoğan, "Yardımları sistemli bir şekilde ulaştırıyoruz. Şehirlerimizi hızla yeniden ayağa kaldırmak için bölgede ardı ardına temel atma törenleri gerçekleştiriyoruz" dedi.

Erdoğan'ın toplantı sonrası konuşmalarından öne çıkanlar:

"Deprem bölgesi gündemimizin ilk sıralarındaydı. Kimi vicdan ve ahlak ukalaları hala depremzedelere hakaret etmekte, onların acıları üzerinde ısrar ederken biz yaraları sarmayı sürdürüyoruz.

Yardımları sistemli bir şekilde ulaştırıyoruz. Şehirlerimizi hızla yeniden ayağa kaldırmak için bölgede ardı ardına temel atma törenleri gerçekleştiriyoruz. Adıyaman'da söz verdiğimiz 65 bine yakın konut ve köy evinin yarısından fazlasının inşasına başlamış olduk.

Yerinde dönüşüm projemize Hatay'daki başvuru sayısı 86 bini geçti. Bu şehrimizi de kısa sürede ayağa kaldırmanın gayreti içindeyiz. İnşallah yakında açılış törenleriyle yeni evlerine kavuşmanın sevincini depremzedelerimizle paylaşacağız.

Ahlat ve Malazgirt'te Anadolu topraklarını bize ebedi vatan olarak bırakan ecdadımızı yâd ettik. Artık geleneksel hale gelen Ahlat programımızı zenginleştirdik. Malazgirt'te de gençlerimizin atalarının bin yıllık heyecanı, coşkusunu, azmini tüm canlılığıyla yaşattığının işareti olan etkinlikleri memnuniyetle izledik.

30 Ağustos'ta Külliyemizde yapılan programı hep birlikte yaşadık. Cumhuriyetimizin 100. yılı anısına bestelenen marşı ilk defa dinleme imkanını bulduk.

'SİVİL ANAYASAYA İÇİN TTİFAK ORTAKLARIMIZLA İSTİŞARE İÇİNDE BAŞLATACAĞIZ'

Adli yıl açılış töreninde ülkemizin adalet sisteminde bugüne kadar yaptığımız katkıları hatırlatırken yeni Anayasa çağrımızı tekrarladık. Yeni adli yılda tüm vatandaşlarımızın adalete erişimini kolaylaştırmaya devam edeceğiz. Türkiye'yi darbe anayasasından kurtarıp, demokrasimize yakışır sivil anayasaya buluşturma çabasını ittifak ortaklarımızla istişare içinde başlatacağız.

TEKNOFES'tin Ankara organizasyonuna katılarak gençlerimizle geçmişten bugüne ve geleceğe uzanan samimi bir hasbıhalde bulunduk. Başvuru ve ziyaretçi sayısı milyonlara ulaşan TEKNOFEST gençlerimizin zincirleri parçalayıp attığını gösteriyor. Her 1 Eylül'de olduğu gibi bu yıl da av sezonunun açılışı münasebetiyle balıkçılarımızı deryaya yolcu ettik.

'YARIN EKONOMİDE ORTA VADELİ PROGRAMIN TANITIMINI YAPACAĞIZ'

Soçi'de sayın Putin'le oldukça kapsamlı ve verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Tahıl koridoru başta olmak üzere pekçok insani gündemin masada olduğu dönemde bu görüşmenin kıymetini tüm dünya tarafından takdir edildiğine inanıyorum. Yarın ekonomide önümüzdeki dönemin yol haritasını teşkil eden orta vadeli programın tanıtımını yapacağız. Hafta sonu G-20 liderler zirvesi için Hindistan'da olacağız. Bir hafta sonra BM'de görüşmeler yapmak üzere Amerika'ya gideceğiz. Ülkemizin 2023 yılı ikinci çeyrek büyüme rakamları açıklandı. Buna göre ilk çeyrekte yüzde 3,9 ikinci çeyreği yüzde 3,8 ile tamamladı. Böylece Türkiye ikinci çeyrekte OECD ülkeleri arasında Kosta Rika'nın ardından en yüksek oranda büyüyen ikinci devlet olmayı başardı. İkinci çeyrek ihracat rakamlarımızda da benzer tabloyu görüyoruz. Türkiye mal ve hizmet ihracatını artıran üç ülke arasında yüzde 2,3 oranı ile ikinci sırada yer alıyor. Orta yüksek ve yüksek teknoloji ürün ihracatımızın toplam ihracat içindeki payının yüzde 40'ı geçmesi bir diğer sevindirici haberdir.

'GÜNÜN SONUNDA ORTAYA ÇIKAN RAKAMLAR BU OYUNU BOZUYOR'

Yaşadığımız deprem felaketi ve küresel ticarette yaşanılan küçülmeye rağmen elde ettiğimiz büyüme başarısı istihdam ve üretimin korumasını sağlamıştır. Pekçok uluslararası kuruluş ülkemizin 2023 büyümesiyle ilgili tahminleri yukarı yönlü revize etmeye başlamıştır. Esasen biz arkadan gelen düzeltme çabaları ile eskiden beri sıkça karşılaşıyoruz. Uluslararası kuruluşların bazısı art niyetli bazısı da potansiyelimizi kavrayamadığı için her alanda düşük rakamlar açıklıyor. Ülkemizde birileri yaydıkları yanlış malzemelerle destek verip, teşvik ediyor. Günün sonunda ortaya çıkan rakamlar elbette bu oyunu bozuyor. Buna rağmen ısrarla açıklama yapan kurumların kendi itibarlarına zarar verdiği açıktır.

'HIZLA TOPARLANIP ESKİSİNDEN DE İYİ NETİCELERLE YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ'

Elbette meşakkatli yolda kimi zaman beklenmedik durumlarla karşılaştığımız, hatta küçük de olsa gerilemeler yaşadığımız oluyor. Ama her seferinde hızla toparlanıp eskisinden de iyi neticelerle yolumuza devam ediyoruz. Niyetler ve yaklaşımlar farklı olduğu için ekonomiden diplomasiye tüm alanlarda Türkiye'nin hayrına fikirler ortaya koyan, teklifler ortaya koyan az sayıda aydın görüyoruz. Türk siyasetinde kifayetsiz ve muhteris iklim maalesef bunları da zehirlemektedir. Ev, araba, hizmetine fahiş fiyatlar isteyerek enflasyonla mücadelemize zarar verenleri işte bu zehirli iklim yoldan çıkarmaktadır.

'KUR VE ENFLASYONDAKİ ARTIŞ ORANLARIN ÖTESİNDE BİR FİYATLANMA GÜDÜSÜYLE KARŞI KARŞIYAYIZ'

Sinsi operasyonların kol gezdiği sosyal medyadan etkilenerek bu furyaya katılanların sayısı az değildir. Hayat pahalılığı ile mücadelemizin önünde en büyük nakısa tıpkı zehirli hava gibi her yere yayılmasıdır. Yıllık enflasyonun yükselmesi, hayat pahalılığı ile mücadelemizin daha sıkı yapmamızı gerektiriyor. Bu uzun ve sabır isteyen süreçtir. Allah'ın izniyle enflasyonu da dize getireceğimizi de tüm kalbimizle inanıyoruz. Ülkemizde hayat pahalılığın gerekçelerine baktığımızda hammadde, bakliyat, enerji, işçilik, kira gibi unsurların öne çıktığını görüyoruz. Döviz kurları ve enflasyon da fiyatları doğrudan etkiliyor. Çalışanların ücretlerine yapılan her artış daha para insanların cebine girmeden kat be kat fazlasıyla her ürüne, hizmete yansıtılıyor. Petrol fiyatlarında her artış etiketlere aktarılırken düşüşler görmezden geliniyor. Aynı ürün ve hizmetin farklı yerlerde makasın çok açıldığı durumlar var. Kur ve enflasyondaki artış oranların ötesinde bir fiyatlama güdüsüyle karşı karşıyayız.

'FAHİŞ FİYAT ARTIŞINA KARŞI YENİ DÜZENLEMELER YÜRÜRLÜĞE GİRECEK'

Bu da karşımızdaki sorunun ekonomik değil psikolojik olduğuna işaret ediyor. Devlet olarak bir yandan hayat pahalılığını körükleyen psikolojik faktörler ve bu durumu fiyatlara yansıtanlarla mücadele ediyor bir yandan da enflasyonu düşürecek politikaları kararlılıkla yürütüyoruz. Vatandaşlarımızı bu zehirli iklimin yol açtığı zararlardan korumak için gereken adımları atıyoruz. Taşınmaz mallar, ikinci el araçların ticareti ile düzenleme yaptık. Sahte hesaplar üzerinden fiyat şişirenleri, bilgi kirliliğine yola açanları engellemek için para cezası müeyyidesi getirdik. Otomobil bayisi ve galericilere 221 milyon lira idari para cezası kesildi. Fahiş fiyat ve stokçuluk yaptıkları tespit edilen perakendecilere 188,5 milyon lira ceza uygulandı. Yılbaşında tüketicilerin şikayetleri doğrultusunda hazırladığımız yeni düzenlemeler yürürlüğe girecek. Elektronik ticaret platformunun işleyişi yakından takip ettiğimiz hususlar arasındadır. Tüm denetim ve cezalar önemli olmakla birlikte bunun yanında kapatma ve men gibi cezaların daha caydırıcı hale gelmesi açıktır. İnşallah bu doğrultuda gereken adımları atacağız.

'KÜLTÜR-SANAT GİBİ, SPOR GİBİ ALANLARI BOZGUNCULUK ARACI HALİNE GETİRMEYE KALKANLAR OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ'

Bununla beraber milletimizi karamsarlığa sürükleyerek çalışma, üretme, mücadele azmini kırmak isteyenler, aklımıza gelen gelmeyen her mecrayı kullanıyor. Öyle ki mesele siyasi ve ekonomik manipülasyonları aşan, insanlarımızın günlük hayatlarındaki hak ve özgürlüklerini hedef alan nobranlıklara kadar varmıştır. Otobüslerde, metrolarda, mağazalarda, yolda insanlarımızı taciz etme noktasına varan küstahlıklarla daha çok karşılaşmaya başladık. Kültür-sanat gibi, spor gibi hepimizi müşterek değerlerimiz, sevinçlerimiz, gururlarımız etrafında birleştirmesi gereken alanları ne yazık ki bozgunculuk aracı haline getirmeye kalkanlar olduğunu görüyoruz. Hiç kimse kusura bakmasın, bu ülkeyi bir avuç azınlığın malı, bu milleti de aynı azınlığın kölesi olarak gören müstekbirlerin devri çoktan kapanmıştır.

Kendi özgürlük alanını diğerlerinin haklarının eşiğinde sınırlamayı bilmeyen faşist zihniyet, hem milletimiz nezdinde hem yargı önünde hesap vermeye mahkumdur. Ülkemizde zaman zaman hortlayan bu tür azgın azınlık vakalarının gerisindeki zihniyetle, siyasi istismarla ve sosyal sapkınlıkla mücadelemiz ilanihaye sürecektir. Açık konuşuyorum, kim olduğunuzu biliyoruz, niçin böyle yaptığınızı biliyoruz, neyi amaçladığınızı da biliyoruz, bunun için neleri kullandığınızı biliyoruz. Biz hala aynı şeyi söylüyoruz, aynı yerde duruyoruz, başaramayacaksınız. Bu millet sizin mandacı zihniyetinize de sapkın heveslerinize de sinsi yöntemlerinize de eyvallah etmedi, etmeyecek. İşte bunu 14 Mayıs'ta gördük, 28 Mayıs'ta gördük ama milletin size attığı bu şamardan hala ders almadınız, akıllanmadınız ve hala akıllanmıyorsunuz."

Öne Çıkanlar