'Kandil denen yuvayı yerle yeksan etmezsem Kılıçdaroğlu demesinler'
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Yozgat’ta muhtarlar, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve kanaat önderleri ile bir araya geldi.
Suriye-Irak tezkeresine CHP olarak 'hayır' demeleri üzerine üzerine konuşan Kılıçdaroğlu, "Ülkesine, bayrağına sahip çıkmak kadar güzel bir şey var mı? Ben bu topraklarda hiçbir zaman yabancı asker postalını istemiyorum, nokta. Bizim 6 okumuzdan birisi milliyetçiliktir. Milliyetçilik, vatanseverliktir. Bütün Yozgatlı kardeşlerimin şunu çok iyi bilmesini isterim. İki kırmızı çizgimiz var, birisi vatandır. İkincisi bayraktır. Eğer bayrakları bayrak yapan üstündeki kansa o bayrağa saygı duymamız lazım. Bayrak kırmızı çizgimizdir. Vatan da kırmızı çizgimizdir. Yabancı bir asker postalının gelmesini istemiyorum" ifadelerini kullandı.
"Terörle mücadele, 35 yıldır mücadele ediyor bu memleket. Eksi 45 derecede, 35 derecede dağda, ovada, bayırda şehit oluyor, mücadele sürüyor. Yabancılar mı yaptı bu mücadeleyi. Şimdi terörle mücadele edeceğiz, yabancı askerleri çağıracağız. Meclis kürsüsünde sordum, kim bu askerler? Çıkın millete bunu açıklayın. Bahçeli’ye söyledim özellikle" diyen Kılıçdaroğlu, "Söz veriyorum söz, o Kandil denen yuvayı yerle yeksan etmezsem Kılıçdaroğlu demesinler. Mücadele yürek işidir, bilek işidir" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle oldu:
SİZLERLE DERTLEŞMEYE GELDİM: Memleketin ne halde olduğunu ben de biliyorum, siz de biliyorsunuz. Sorunları çözecek olan biziz. Beraber çözeceğiz. Dışarıdan birisi gelip bizim sorunlarımızı çözemez, böyle bir şeye gerek de yok. Böyle bir şeye şiddetle karşıyız. Kendi irademizle, gücümüzle, bilgimizle, tarihimizle, ilmimiz ve irfanımızla kendi sorunlarımızı çözebiliriz. Eğer bu konuda birlik olabilirsek, gücümüzü ortaklaştırabilirsek inanın Türkiye’nin önünde hiçbir güç duramaz. Biz bütün sorunları tereyağından kıl çeker gibi çekeriz. Bu nedenle sizlerle dertleşmeye geldim.
OLAĞANÜSTÜ ZENGİN BİR KÜLTÜRÜ VAR YOZGAT'IN: Yozgatlı biri olmayarak Yozgat’ı anlatayım size. En az 5 bin yıllık tarihi var Yozgat’ın. Olağanüstü zengin bir kültürü var Yozgat’ın. Bu tarih içinde Yozgat’a dağılmış hazineleri var. Acaba biz bu hazineleri dünyaya ne kadar tanıttık? Acaba biz bu zengin kültürü dünyaya ne kadar tanıttık? Türkiye’ye demiyorum, bu zengin kültürü tüm dünyanın bilmesi lazım. 5 bin yıllık bir kültür, zenginlik varsa bunun tanıtılması lazım. Bu olmadı, olmamaya da devam ediyor. Bu değişecek. Değiştireceğiz, tanıtacağız, birlikte yapacağız. Birlikten güç doğar demiş atalarımız. Ayrışmadan değil birlikte demiş. O zaman birlik olmamız lazım.
YOZGATLİ YOZGAT'I SEVMİYOR MU?: Yozgat’ın en temel sorunu nedir diye düşündüm. Kars’ta aynı sorun var, burada da aynı sorun var. Çankırı’da Kayseri’de de benzer yerlerde de pek çok sorun var. 2000’li yıllarda Yozgat’ın nüfusu 680 bini aşkın. 2021 yılına geçiyorum, 680 binden 419 bine düşmüş. Niçin? İktidar partisine oy verdiniz. Dünya kadar söz verildi size. Bakanlar verdiniz, geldi, hep beraber alkışladık. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz, verilen sözler hiç önemli değil. Siz bize oy verin gerisi hiç önemli değil. Nasıl oluyor da 680 binden 419 bine düşüyor Yozgat’ın nüfusu. Yozgatlı, Yozgat’ı sevmiyor mu? Yozgat kötü bir yer mi? Yaşanamayacak bir kent mi Yozgatlı Yozgat’ı terk ediyor. Bunu ben değil, bunu her birinizin tek tek sormanız lazım.
İŞSİZLİĞİ OLDUĞU YERDE DEVLETİN İTİBARI SARSILIR: İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Bütün sosyal devletlerin görevi işsizlikle mücadele etmektir. Her sosyal devlet, istihdam yaratmak için elinden gelen bütün çabayı göstermek zorundadır. İstihdam yaratırsanız ülkeyi büyütürsünüz. Alın teri döken insanların sayısı ne kadar çok artarsa ülke o kadar itibarlı ve güçlü hale gelir. İşsizliği olduğu yerde devletin itibarı sarsılır. Eğer gençlerimiz geleceği yurt dışında arıyorsa önce Yozgatlıların düşünmesi lazım. Ne oldu da bizim evlatlarımız geleceği yurt dışında arıyorlar.
DAHA NE FAİZ ALIYORSUN, ADAM BATMIŞ ZATEN: Bir çiftçinin traktörü haczedilemez. Bir çiftçinin veya besicinin malları haczedilemez. Çiftçinin traktörünü haczediyorlar, götürüyorlar. Bir kanun çıkararak bunları haczin dışında tutacağız. Çiftçinin Ziraat Bankası veya diğer bankalar, Tarım ve Kredi Kooperatifi’nin herhangi bir şubesinden, aldığı kredilerin faizlerini sileceğiz. Daha ne faiz alıyorsun, adam batmış zaten. Faizlerini sileceğiz. Ana parayı makul bir taksite bağlayacağız. Makul bir zaman diliminde ödeyecek. Faizleri sileceğiz demen de çok büyük bir lütuf değil zaten. Tarım Kanunu’nun 21’inci maddesinin sizin için öngördüğü teşvik zaten bu.
ÇIKIN MİLLETE BUNU AÇIKLAYIN. BAHÇELİ’YE SÖYLEDİM ÖZELLİKLE: Son tezkere geldi, niye hayır diyorsunuz. Milliyetçi duyguların en güçlü olduğu illerden birisi Yozgat. Gayet iyi biliyorum. Bundan ötürü de aslında gurur duyuyorum. Ülkesine, bayrağına sahip çıkmak kadar güzel bir şey var mı? Ben bu topraklarda hiçbir zaman yabancı asker postalını istemiyorum, nokta. Bizim 6 okumuzdan birisi milliyetçiliktir. Milliyetçilik, vatanseverliktir. Bütün Yozgatlı kardeşlerimin şunu çok iyi bilmesini isterim. İki kırmızı çizgimiz var, birisi vatandır. İkincisi bayraktır. Eğer bayrakları bayrak yapan üstündeki kansa o bayrağa saygı duymamız lazım. Bayrak kırmızı çizgimizdir. Vatan da kırmızı çizgimizdir. Yabancı bir asker postalının gelmesini istemiyorum. Lütfen bunu gittiğiniz her yerde söyleyin. Hangi gerekçeyle siz yabancı askerlerin Türkiye’ye gelmesini istiyorsunuz? Terörle mücadele, 35 yıldır mücadele ediyor bu memleket. Eksi 45 derecede, 35 derecede dağda, ovada, bayırda şehit oluyor, mücadele sürüyor. Yabancılar mı yaptı bu mücadeleyi? Şimdi terörle mücadele edeceğiz, yabancı askerleri çağıracağız. Meclis kürsüsünde sordum, kim bu askerler? Çıkın millete bunu açıklayın. Bahçeli’ye söyledim özellikle.
KANDİL'İ YERLE YEKSAN ETMEZSEM: Terörle mücadele… Bunların dediği gibi yapmayacağız. Söz veriyorum söz, o Kandil denen yuvayı yerle yeksan etmezsem Kılıçdaroğlu demesinler. Mücadele yürek işidir, bilek işidir. Mücadele, Biden bana güldü mü, gülmedi mi, Biden benle tokalaştı mı, tokalaşmadı mı… Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, yurt dışına çıkıp da böyle bir pozisyona düştüğünü gördünüz mü? Ben utanıyorum ya. Selam versin veya vermesin; tokalaşsın veya tokalaşmasın. Türkiye’nin itibarı, her kişinin itibarının üstündedir. Hepimizin itibarının üstündedir.