'Kapının önü Türkiye toprağıdır. Üzgünüm'

ARTI GERÇEK- CHP MYK tarafından disipline sevk edilmesi istenen Fikri Sağlar CNN Türk'te katıldığı canlı yayında 'üzüntülü olduğunu' söyledi. Sağlar, "Türkiyede ifade ve düşünce özgürlüğünü savunan bir siyasi partide düşüncemden dolayı disiplin sürecinin başlatılması beni üzdü. Söylediklerimin ne olduğunu tartışmaktansa neden bir havuz medyasına bu beyanatı verdiniz gerekçesiyle başlatıldığı söyleniyor" dedi.

Sağlar'ın açıklamaları şöyle:

"Oysa ben bu sözleri PM'de de söyledim. Sayın (Engin) Altay dün sizin kanalınızda ben duymadım dedi. Herhalde ben bunları söylerken ya uyuyordu, ya rehavet halindeydi, ya da duyduklarını anlamıyordu.

Ben bu disiplin başlatılmasını çok haklı görmüyorum. Aykırı düşünce değil. 35 yıllık siyasetçiyim. Koltuk sevdasında hiç olmadım. Üçüncü dönem PM üyesiyim, Beni seçen kurultay delegelerine karşı sorumluyum. Onların taleplerini dile getirdim. Biz düşüncelerimizi ortaya koymalıyız, aşağıdan yukarıya. O düşünceler PM'de karar alınmalı. Genel Başkanımız bunların sözcüsü olmalı.

Ama bugün bu sistem öyle işlemiyor. Ben PM'de karar aldığımızı anımsamıyorum. Bu örgütümüzün bize verdiği sorumluluğu yerine getirmemişiz demektir.

Ben kavga etmiyorum, düşüncelerimi söylüyorum.

EKMELEDDİN İHSANOĞLU KARARI BU NOKTAYA GETİRDİ

Bugün Türkiye'de rejim değişti. En son nokta 2019. 2019'a yüzde 60'ları bulabilecek bir çoğunlukla gitmeli ki anayasayı değiştirip tekrar parlamenter demokrasiye dönebilmelidir. Bunun için CHP bugünden hazırlanmalıdır. Benim söylediğim bu. Bir çok yanlış yapıldı. Bugün onları söylemem. Ekmeleddin İhsanoğlu kararı bugün bizi rejimi değiştiren bu noktaya getirdi.

Aynen MİT tırları gibi. İçinde silah var diyenler tutuklu.

Dördüncü gün olan basın tutuklu bugün. Özgürlük yok. Bu özgürlüğü kurmak bizim görevimiz. Ama kendi içinizde bunu kabul etmiyorsunuz. Aykırı seslerin çıkmasını kabul etmiyorsunuz. Kapının önüne koyarım diyorsunuz. Kapının önü Türkiye Cumhuriyeti toprağıdır. Ben o topraktakiler için bugüne dek mücadele ettim.

GENEL BAŞKAN DA TRT'YE ÇIKTI

Kapının önüne konacak birisi değilim, ben bunu kabul etmiyorum. Kavga eden birisi de değilim. Söylediğim şey basit, yeni bir yapı çıkması lazım. Bu olağan süreyle de olmaz. Bu bir zaman kaybı. Ben bunu kabul etmek istemiyorum.

Mutlaka düzgün bir yönetim çıkacak. 2019 deadline'dır, ölüm sınırıdır.

Neyin nerede konuşalacağını bilen bir insanım. Kimse de bana bunu öğretmeye kalkmasın.

Bir partinin yöneticisi olan insan yalan söyledi size dün. Sayın Genel Başkan da TRT başta olmak üzere bir çok havuz medyasında beyanat veriyor. Nereye verdiği değil söylediğinin içeriği önemlidir bizim için."

GÖZDAĞI ALACAK BİRİSİ DEĞİLİM

Sağlar, eleştirilerinizi neden basınla paylaştınız böyle bir tepkiyle karşılaşacağınızı bekliyor muydunuz sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Ben sadece partinin ilgili kurullarında bunları konuşmuyorum. Aynı zamanda BirGün gazetesi yazarıyım, orada da bu düşüncelerimi yazıyorum. Parti tabanı da yöneticileri de benim yazılarımı takip ediyor. Siz de biliyorsunuz söyleşilerde söylediklerinizin hepsini manşete çıkarmazlar ama ben söylediklerimin hepsinin arkasındayım. Çünkü varolan bir gerçeği ortaya çıkardım.

Ben doğru şeyleri söylüyorum. Bazı arkadaşlarımız beyanatlar veriyorlar, deneyimli olmaktan öte ben parti yöneticiliği yapan bir insanım demokrasinin bir disiplin olduğunu ama aynı zamanda ifade özgürlüğü olduğunu söylüyorum.

Korku imparatorluğu kuramazsınız. Türkiye'de bir korku imparatorluğu var zaten. Ben cesaretle söylüyorum. İhraç edilebilirim. Hiç önemli değil. Valla partinin kapısının önü benim ülkemin topraklarıdır. Ben o topraklarda yaşayanlar için varım. Doğru bildiğmi söylüyorum. Niye yanlış olduğunu söylesinler. Ben gözdağı alacak birisi değilim."

MALI DAVARI ALAN BEŞİKTAŞ'I GEÇMİŞ OLUR

İhsanoğlu 2014 çatı adayı. O günden bu güne geldik rejim değişti. İhsanoğlu, Erdoğan'ı cumhurbaşkanı yaptı. Erdoğan bugün rejimi değiştirdi. 2019'da eğer CHP iktidar olup anayasayı değiştirip tekrar parlamenter sistemi getirecek bir anayasa yapamazsa bir daha seçimle gelen diktatörler seçimle gitmezler.

Atı alan Üsküdar'ı değil malı davarı alan Beşiktaş'ı geçmiş olur. Bu artık geri dönüşü olmayan yol demektir.

CHP değişerek Türkiye'yi değşitirmeli. CHP'de korku imparatorluğunu yıkacak kararlılık olmalı.

Ben beklerdim ki kurultaya gidiyoruz, o süreci başlatalım. Ama ben bunları söyledim diye disiplin süreci başlatıldı. Ne karar verirlerse saygım sonsuz. Ama bu düşüncelerimden vazgeçmeyeceğim, 35 yıldır dik duruyorum. CHP'nin iktidar olmasını istiyorum.

CHP bunları söyleyen insanları atarak bir yere gidemez. Bu tablo değişmelidir. Karar verebilecek, heyecanlı, iddialı insanlar iş başına gelmelidir. Halk sokakta, CHP gençliği sokakta biz çıkmaktan korkuyoruz, birisine bir şey olursa diye. Gezi'de bedel ödendi ama yaşam hakkımızı savunduk. Bizim yapmamız gereken insanlarla kucaklaşmak. CHP sol bir partidir, ideoloji partisidir ve kadrosuyla herkesi kucaklayacak bir partidir. Referandumda şunu gördük ki insanlar kendilerini ortaklaştırabilecek bir noktada buluşabiliyorlar.

Beni korkutursanız bu iktidara hesap soramazsınız. Ama ben korkmuyorum bu iktidara hesap soracağız."

ARAYIŞIM YOK, YUVAM BELLİ

Sağlar, lider adayı mısınız, bir arayışınız var mı sorusuna ise şöyle yanıt verdi:

"Daha önce Deniz Baykal zamanında da aynı böyle şeyleri doğru şeyleri söylediğim için CHP'den ihraç edilmiştim. 14 yıl siyasetten ayrı kaldım ama CHP'li solcu olarak kaldım. Başka bir arayışım yok. Benim bir yuvam var. Daha sola, eşitliğe aşık olan ve o doğrultuda mücadele eden bir insanım. Benim hiçbir art düşüncem yok. Bir beklentim yok. Çünkü bugün beklentisi olanlar, susanları, birbirine boyun eğenleri geçmişte yaşadım. Bir arayışta değilim ama şu arayışım var CHP'nin herkesi kucaklayarak iktidar olabileceğini göstermek istiyorum. Bize halk bu doğrultuda sorumluluk veriyor, başka bir beklentimiz yok."