'Katalonya'ya destek Kürdistan'a köstek olmayın'
Özgürlük ve Sosyalizm Partisi Genel Başkanı Sinan Çiftyürek referandumun sosyalist hareketler üzerinde etkili olacağını söyledi.
Bahar KILIÇGEDİK
ARTI GERÇEK- Irak Federal Kürdistan Bölgesi’nin 25 Eylül’de gerçekleştirdiği ‘Bağımsız Kürdistan Referandumu’ ile ilgili tartışma sürüyor. Kürtlerde heyecan uyandıran referandum Türkiye, İran ve Irak’ın tepkisine neden oldu. Referanduma karşı ortak tavır geliştiren İran, Irak ve Türkiye yeni yaptırımlar uygulamaya hazırlanıyor. Federal Kürdistan’a yönelik tepkisini sertleştiren Türkiye askeri müdahale seçeneğini de tartışmaya açtı. Referandumun ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sınırda askeri tatbikatın sürdüğünü hatırlatarak, ekonomik ve askeri seçeneğin masada olduğunu söyledi. Bu sözler tartışmaları beraberinde getirdi.
SÖYLEMLER TEHDİTKAR
Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, 25 Eylül’de yapılan referandumu, Türkiye, İran ve Irak’ın tutumunu Artı Gerçek’e değerlendirdi. Referandumu gözlemci olarak takip ettiğini belirten Çiftyürek, Türkiye, İran ve Irak’ın söylemlerini ‘Tehditkar’ olarak nitelendirdi. Bu söylemlerin tüm coğrafya için tehlikeli olduğunu söyledi.
DÜNYADAN KÜRTLER ERBİL’DEYDİ
Federal Kürdistan Bölgesi’nde 25 Eylül’de gerçekleşen referandumun tüm dünyada Kürtleri heyecanlandırdığını ifade eden Çiftyürek, "Erbil sokaklarında bir doğulu, bir Rojavalı ya da diasporadan bir Kürt’le karşılaşmak mümkündü. Dünyanın birçok yerinden Kürtler oradaydı. Tüm Kürtler, bir olan halkımızla aynı karnavalı, aynı heyecanı yaşadı" dedi. Federal Kürdistan Bölgesi’ne yönelik yapılan tehditlerin tüm Kürtleri etkilediğine dikkat çekti.
TARTIŞMAYI KERKÜK BİTİRDİ
Özellikle Türkiye’nin referanduma tepkisini Kerkük üzerinden gösterdiğini, ancak ortaya çıkan sonucun tepkiyi boşa çıkardığını ifade eden Çiftyürek, "Kerkük halkları, Kürt’ü, Türkmen’i, Arap’ı, Süryani’si, Yahudi’si, Hıristiyan’ı hep birlikte yüzde 70’in üzerinde bir katılımla sandık başına gitti. Kararını ‘evet’ olarak verdi. Dolayısıyla yüzyıllık bir tartışmayı Kerkük halkı, demokratik bir iradeyle ortaya koydu" dedi.
TÜRKMEN VE ARAPLAR ‘EVET’ DEDİ
Sadece Kerkük değil, Sünni Arapların yaşadığı bölgelerde yüksek oranda evet çıktığını belirten Çiftyürek, Kürt olmayanların neden evet dediğini şu sözlerle anlattı: "Ninova Ovası dedikleri bölgenin nüfusu 300 binin üzerinde. Ağırlıklı olarak Sünni Araplar yaşıyor burada. Bu bölge sandık başına giderek Kürdistan’dan yana tutum aldı. Niye Kürdistan’dan yana tutum alıp ‘evet’ dediler? Çünkü Güney Kürdistan’da 5 resmi dil uygulaması var. Arapça, Türkmence, Süryanice, Ermenice ve Kürtçe. İlkokuldan, üniversiteye kadar ana dilin yanı sıra 5 resmi dil uygulaması var. Dünyada belki de ilk kez uygulandı ve referandumda 5 anadilde pusula basıldı. 8 ayrı inanca diyanette eşit temsil hakkı veriliyor. Türkmen’i, Yezidi’si diyor ki ‘bizim özerk bölgemiz olacak’. Tüm bunlar halen devletleşmemiş Kürdistan bölgesinde uygulanıyor."
TARTIŞMALI BÖLGELER TERCİHİNİ YAPTI
Kerkük, Şengal, Diyala başta olmak üzere tartışmalı bölge dedikleri alanların ezici çoğunlukla Kürdistan’ın bağımsızlığına ‘evet’ dediğini belirten Çiftyürek, "Bu sonucu herkesin kabul etmesi lazım. Kürdistan şimdiden çok etnik yapılı, çok inançlı, çok bölgeli Federal Kürdistan Cumhuriyeti olmaya hazır. Buna inanlar referandumda evet dediler. Kürt halkı bütün dünyaya, yüzde 92. 73 ile yüksek bir oranla bağımsızlık istiyorum mesajı verdi" diye konuştu.
BAYKAL’IN AÇIKLAMASI ÖNEMLİYDİ
Çiftyürek, Türkiye’den yükselen askeri müdahale seçeneği söylemine de değindi. Siyasiler bu söylemi dillendirse de Türkiye’nin askeri seçeneğin doğru olmadığını bildiğini anlatan Çiftyürek, referandumun ardından Deniz Baykal’dan gelen açıklamaya da değinerek şöyle konuştu: "Deniz Baykal kritik dönemlerde yaptığı açıklamalar ve attığı adımlarla biliniyor. Deniz Baykal, askeri bir tutumun çözüm olmadığını, referandumun arkasında derin bir arka planın, büyük güçlerin hesaplarının olduğunu söyledi. Yani Baykal’ın açıklamaları şu anlama geliyor, ‘Sakın ha işgal etmeye kalkmayın, kuzeyi güneye eklemlersiniz. Şu anda küresel ve bölgesel denklemde Suriye ve Irak var. Yarın askeri müdahaleye girerseniz Türkiye, bölgesel küresel denkleme alınabilir. Baykal, CHP adına konuşmadı, partiler üstü devlet adına konuştu bence… Türkiye’nin tavrı Baykal’ın yaptığı açıklamada görülebilir. Kimse de Baykal’ın açıklamasına itiraz etmedi" dedi.
SALDIRI OLURSA KDP-PKK VE PYD ORTAKLAŞIR
Federal Kürdistan bölgesine yönelik askeri seçeneğin pek ihtimal dahilinde olmadığını ifade eden Çiftyürek, böyle bir müdahalenin hiç kimsenin yararına olmayacağını söyledi. Baykal’ın da açıklamasının bu temelde ele alınması gerektiğini belirten Çiftyürek şöyle konuştu; "Bir saldırı işgal hareketi olursa Kürt halkı, 4 parçasıyla bu kazanımın arkasında durur. Buna PKK’de dahil… Şu anda PKK ile KDP arasında çelişki olabilir ama bu geçicidir. Dün YNK ile KDP arasındaki çelişki ve çatışmalar bugün PKK ile KDP arasındaki çelişki ve çatışmalardan çok daha derindi. Binlerce peşmerge karşılıklı öldü. Bugün ikisi el ele tutuşuyor. Bu gün Irak’ta gelişen süreç Suriye’de de gelişecektir. Irak’ta ne varsa Suriye’de de o var. Suriye’de tıpkı Irak gibi yapay bir devlettir. Irak parçalanırsa Suriye’de parçalanır. Kaçınılmaz olarak Güney Kürdistan ile Rojava ortaklaşacak. Biz o kanaatteyiz, yarın öbür gün PYD ile KDP, PKK ile KDP ortaklaşırsa hiç şaşırmayın. Eğer bir işgal hareketi olursa o zaman tam da gerçekten bütün Kürdistanlılar, bir bütün olarak davranırlar. Eğer Türkiye Güney Kürdistan, ya da Rojava’yı işgale kalkarsa bunun büyük sonuçları olur. Dilerim Türkiye aklıselim davranır. Biz ne Mehmetçiğin ne de bir Kürt gencinin ölmesini istemiyoruz."
REFERANDUMUN SOSYALİST HAREKETLER ÜZERİNDE ETKİSİ OLUR
Irak Federal Kürdistan Bölgesi’ndeki referandumun, Kürt siyasetinin üzerinde etkisinin olacağını söyleyen Çiftyürek, "Hepimiz, bütün Kürt partileri programlarını bir kez daha gözden geçirecekler. Bence, Türkiye sosyalist hareketleri üzerinde de çok ciddi etkisi olacaktır" dedi.
Özellikle Federal Kürdistan Bölgesi’ndeki yapının bazı kesimler tarafından ‘Barzanistan, aşiret ve feodal’ şeklinde tanımlamasını da eleştiren Çifyürek, "Türkiye sosyalist hareketleri, ‘Barzanistan’, aşiret liderleri, feodal liderler’ gibi söylemleri terk edecekler. Çünkü şununla yüzleşecekler. Biz bütün sosyalist partileri ziyaret ederken dedik, bakın orada bir Ortadoğu’da etnik ve inançsal bakımdan özgür bir alan açılıyor. Çok dilli, çok etnik yapılı. Bunu devletleşmemiş bir halk başarıyor. Türkiye bu gerçeği görecek. Bakın Kürt halkının kurduğu, kuracağı Federal Kürdistan’da 5 anadil, 8 inanç özgür olacak. Her bölge özerk olacak. O nedenle adı Federal Kürdistan Cumhuriyeti olacak. Bunun Türkiye sosyalist hareketi üzerinde derin, olumlu etkisi olacaktır. Dileriz bütün sosyalist hareketler oradaki fotoğrafı gerçekçi görür. Biz, ‘Arafat’a destek, Barzani’ye köstek, Katalonya’ya destek Kürdistan’a köstek’ olunmasın çağrısında bulunuyoruz" dedi.