Kılıçdaroğlu: Bu teklif sopalı seçim hazırlığıdır

HABER MERKEZİ - Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'u eleştirdi. Kılıçdaroğlu, "Bu yasa ile haksız temsil artıyor milli irade gasp ediliyor. Bu teklif aynı zamanda sopalı bir seçim hazırlığıdır" dedi.

'ŞEKER FABRİKALARINI YENİDEN KÖYLÜYE VERECEĞİZ'

Konuşmasında şeker fabrikalarının özelleştirilmesine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyeti kuranlar ağır bedeller ödediler, yemediler içmediler Osmanlı'nın borçlarını ödediler, şeker fabrikalarını kurdular. Kendi Merkez Bankalarını kurdular ve milli paramızı kendi bankamızda bastık. Yakın tarihimizi unutmayacağız. Şimdi şeker fabrikalarını özelleştirmek istiyorlar. Özelleştirseler dahi Size sözüm söz CHP iktidarında onları geri alıp köylüye yeniden vereceğim" dedi.

'BİR İNSANIN DURUP DURURKEN NEDEN KABURGASI KIRILSIN'

Geçen grup toplantısında Gökhan Açıkollu'nun işkence ile öldürüldüğünü söylediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "İstanbul Başsavcılğığı açıklama yaptı, işkence görmemiştir dedi. Bir insanın durup dururken neden kaburgaları kırılsın? Benim açıklamamdan niye rahatsız oluyorsunuz? Bunları söylemezsem dilsiz şeytandan ne farkım kalır. Avukat diyor ki, en az 15 kişiyi gördüm, işkence yapılıyordu. Sevgili savcı, Gökhan Açıkollu'nun otopsi raporunu niye açıklamıyorsun? Madem işkence yapılmadı açıklayın. Avukatı çağırıp ifadesine bile başvurmuyorsun" dedi.

'ERDOĞAN DA, BAHÇELİ DE YILDIRIM DA BANA SÖZ VERDİ'

15 Temmuz darbe girişimi sırasında köprüde linç edilen askerlere ilişkin de konuşan Kılıçdaroğlu, "Köprüde askerin boğazını keserek linç ettiler. Saray'da dedim ki, o da suçtur. Onların da yakalanıp yargı önüne çıkarılması lazım. Bana Bahçeli de Erdoğan da Yıldırım da söz verdi, talimat vereceğiz. Tam tersi oldu. KHK ile bunlar hakkında tahkikat yapılmaz diye karar çıkardılar. Bunlar Müslüman mı? Bunlarda insan sevgisi var mı? Bir asker linç edilecek sen bunları koruyacaksın. Sonra da diyeceksin ki Türkiye'de demokrasi var, ne demokrasisi" şeklinde konuştu.

'UYUŞTURUCU YERİNE GAZETECİYLE MÜCADELE EDİYOR'

Uyuşturucu kullanma yaşının 10'a indiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "35 bin çocuk uyuşturucu tedavisi gördü. Uyuşturucu ile mücadele edeceğine gazetecilerle mücadele ediyorsun. Medya özgürlüğü bütün demokrasilerin olmazsa olmazıdır. Gazeteci ne görüyorsa onu yazacaktır. Gazeteci gücü denetleyecektir" dedi.

'MECLİS'İ BOMBALAYANLARLA GAZETECİLERE AYNI CEZA VERİLİYOR'

Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Medya özgürlüğü bütün demokrasilerin olmazsa olmazıdır. Gazeteci ne görüyorsa onu yazacaktır. Gazeteci gücü denetleyecektir. 20 Temmuz darbesinden sonra Binali Yıldırım beni ziyarete geldi. Ortada bazı laflar var, Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerine operasyon yapılacak diye, öyle bir şey yok dediler. Operasyon yapıldı, gazeteciler hapse atıldı. Akın Atalay yurt dışındaydı. Arandığını duyunca hemen Türkiye'ye geldi. Kaçacak diye gözaltına aldılar ve hala bekliyor. Meclis'i bombalayanlarla gazetecilere aynı ceza veriliyor. Ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet. Birisinin altında uçak var, bombalar var. Gazetecinin elinde kalem var. Birisine bir şey yapmış mı? Neden kalemi tuttun, neden hükümeti eleştirdin? Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Ali Bulaç kimi öldürdü? Ellerinde bomba mı vardı? Biz görüşü ne olursa olsun bütün gazetecilerin serbest bırakılmasını isteriz. Bugün bir köşe yazarına 'yazmayacaksın' diye emir geliyor ve o köşe yazarı siyasi yazı yazamıyor. Neden, saray rahatsız olmuş. Sözüm söz, ben seni daha çok rahatsız edeceğim.

'RECEP BEY, BU SSK'YI KİM BATIRDI?'

Sağlıkta reformun tamamı yalan. Evde musluğu açtığında 5 çeşit vergi ödüyorsun. Elektrik düğmesine bastın, 4 çeşit vergi ödüyorsun. Hastaneye gittin, 9 çeşit vergi ödüyorsun. Bir genelgeleri vardı; Acil servise gidince bu paralar ödenmeyecek. Herkes acile gitmeye başladı. Kaç kişi acile gidiyor? ABD'nin nüfusu 324 milyon, acile giden 130 milyon. İngiltere 53 milyon, acile giden 23-25 milyon. Türkiye'de acile giden 78 milyon nüfus var, şu anda acile giden 110 milyon 915 bin 470 kişi. Herkes gidiyor.

Türkiye nüfusundan fazla acile gidince önlem aldılar. Bir genelge çıkardılar. 24 saati geçerse ödeyeceksin parayı. Acile giden 24 saat içinde nasıl tedavi olacak, belki yoğun bakım. Bütün bunların tamamını paralı hale getirdiler. Emeklilik yaşını 65'e çıkardılar. Emekli aylığı bağlama oranını düşürdüler ve ne oldu? Benim zamanımda açık 2 milyar 200 milyon liraydı. Şimdi açık 30 milyar lirayı aşmış durumda. Recep Bey niye demiyorsun bunları, bu SSK'yı kim batırdı? 30 milyar açık var. Ben mi batırdım, sen mi batırdın? Açık söyleyeyim sen batırdın.

'İKİ BARAJ GETİRİYORLAR, BİRİ YÜZDE 10, DİĞERİ YÜZDE 50'

Oyumuzu artırmadan milletvekili sayısını nasıl artırırız? Birisi seçim, birisi baraj derdinde, yan yana geldiler. Biz bir seçim hileleri kanunu hazırlayalım. Bunu da Meclis'in görev yapmadığı pazartesi getirelim dediler. İttifak yapacaklarmış, yaparlar. Biz ittifaka karşı değiliz. Bunun yolu açılabilir. Ama parlamentodan bakan seçmiyorsanız, işlevini sıfırlamışsanız. Bu modelde ittifaka hiç gerek yok. Ama yasayı çıkardılar. Haksız temsil artıyor, milli irade gasp ediliyor.

'BÜTÜN SANDIKLARA SAHİP ÇIKACAĞIZ'

Mühürsüz oy pusulaları geçerli hale geliyor. Referandumda kullanılan mühürsüz oy pusulaları geçersizdir, şimdi geçerli hale getiriyoruz. Bu teklif aynı zamanda sopalı bir seçim hazırlığıdır. Herhangi birisi polisi. jandarmayı çağırabilir. Sopalı seçim yapmak istiyorlar.

Buradan bütün milletime sesleniyorum masa başında milletvekili sayılarını artıracağız diye yola çıkanları sandığa gömeceğiz. Bütün sandıklara sahip çıkacağız. Bütün sandıklarda bizim arkadaşlarımız olacak. Ne yaparlarsa yapsınlar 2019'a o zatı oradan aşağı indireceğiz, sözüm sözdür. Seçimi hileli yollarla kazanacağını zannediyor, hileye izin vermeyeceğiz.

'İTTİFAK YASA TEKLİFİNİN 7 ÖZELLİĞİ VAR'

İttifak yasasını çıkardılar. Bu yasa teklifinin 7 özelliği var:

- Haksız temsil artıyor, milli irade gasp ediliyor.

- Baraj fiilen artarak devam ediyor.

- Anayasanın eşitlik ilkesine ve temsilde adalete aykırı.

- Seçim güvenliğini ortadan kaldıracak niteliktedir.

- Sopalı bir seçim hazırlığıdır.

- Partilerin denetimini azaltma amaçlanmaktadır.

- Sandığı seçmenden kaçırma planları. Vali istediği sandığı istediği yere koydurabilecek.

Seçimi hileli yollarla kazanacaklarını sanıyorlar. İster valin, kaymakamın, muhtarın olsun, kim olursa olsun sel gibi akacağız, sandıklarda kazanacağız."