Kılıçdaroğlu'ndan 'adaylık' açıklaması: İsmim üzerinde bir mutabakat olursa itiraz etmeye hakkım olmaz

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayına dair tartışmalara yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, Altı lider mutabakat içinde adayı belirleyeceğini, dayatma olmadığını söyledi.

Artı Gerçek - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fox Tv’de yayımlanan İlker Karagöz ile Çalar Saat programının konuğu oldu.

Altılı Masa’nın 30 Ocak’ta açıkladığı “mutabakat metni” sonra ilk kez canlı yayına katılan Kılıçdaroğlu, "mutabakat metni", seçim ve Cumhurbaşkanı adaylığına dair değerlendirmelerde bulundu. Altılı Masa'nın belirleyeceği adayın seçimi kazanacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, seçim sonrası yapacaklarını anlattı.

Kılıçdaroğlu, 13 Şubat'ta Millet İttifakı toplantısına ev sahipliği yapacak Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile ikili görüşmesinde olası adaylığını destekleyeceğini söylediğine ilişkin kulis haberlerle ilgili konuştu. Kılıçdaroğlu, "İki lider arasında yapılan görüşmenin kamuoyuna yansıtılmasını doğru bulmam. Altı lider bir araya gelecek, ebetteki cumhurbaşkanı adayımızı belirleyeceğiz" dedi.

'HERŞEY MUTABAKAT METNİNDE YOK'

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Her şey burada yok bu bir ortak mutabakat metni, altı liderin evet biz bunu yapacağız dediği bir metin. Burada neyi öngörüyoruz? Türkiye’nin teknoloji devrimini yakalamasını, üniversitelerin özerkliğini, adaleti, hukuku öngörüyoruz. Türkiye’de bir kez daha yolsuzluk olmasın diye bizim parlamentoda yeni bir yasal düzenleme yapmayı öngörüyoruz. Ele aldığımızda meseli yolsuzluklar konusunda gelir dağılımı istihdam yaratma konusunda üreticilerin üretmesi konusunda duyarlıyız. Yani birden fazla konumuz var. Eksiğimiz olabilir elbette. Onları da saygıyla karşılarız. Hayat dediğiniz durağan değildir her değişim yeni krizler yaratabilir. Önemli olan bir araya gelip sorunları çözelim demek. Devleti bir kişiye teslime derseniz bunu bir kişi yapamaz. Cumhur İttifakı’nın böyle bir çalışması var mı? Bir masa etrafında Türkiye’nin sorunlarını tartıştılar mı? Tam tersine Millet İttifakı’nı nasıl dağıtırız diye. Biz ne yaptık. Gayet sakin bir araya geldik bir program yaptık.

“(Bu metin talimatla dışarıdan yazdırılan bir metin mi?) Tek kelimesi değil. Hangisi dışarıdan alındı. Çiftçiye ektiği ürünün karşılığını vermek dışarıdan talimat almak demek mi!

'CUMHUR İTTİFAKI'NIN BÖYLE BİR ÇALIŞMASI VAR MI?'

(Cumhur İttifakı’nın “mutabakat metni” değerlendirmesi hakkında). Olumlu bir açıklama yapamadılar da zaten. Bana söyler misiniz? Onlar Cumhur ittifakı diyorlar değil mi? Cumhur İttifakı’nın böyle bir çalışması var mı? bir çalışma ortaya koydu mu? Bir masanın etrafına gelip Türkiye'nin sorunlarını konuştular tartıştılar mı? hayır. Tam tersini yaptılar bir araya gelen biz millet ittifakının nasıl dağıttırırız dediler.

'İKTİDAR RAHATSIZ OLDUĞU İÇİN RAPORLARI MAKASLANIYOR'

Gerçekten Sayıştay’a gideceğim. Uzmanlar bir rapor hazırladı. Türkiye’nin 418 milyar dolar parasının hiç edildiğini biliyoruz. Bütçenin denetlendiği kurum Sayıştay. Bu kurum 85 milyonun hassasiyetini dikkate alması lazım. Bizim ödediğimiz vergiler nerelere harcandı? Bunu denetleyen kurum Sayıştay’dır. Sayıştay’ın raporlarında 418 milyar doların nasıl harcandığını görmemiz lazım. Bizim elimizdeki raporlarla karşılaştıracağız. İktidar rahatsız olduğu için raporlar makaslanıyor. 14 Mayıs’tan sonra yolsuzluğun rakamlarını görmek istiyoruz. 418 milyar dolar 85 milyar vatandaşımızın parasıdır. Kul hakkı yendiyse onu takip etmek zorundayız. Ben tek başıma bulmayacağım o işin uzmanları bulacak. Bedeli ne olursa olsun 418 milyar doları alıp bu ülkenin parasını kasaya koyacağız.

‘DURUM VE HASAR TESPİT KOMİSYONU KURACAĞIZ’

"Bütün bu kurumların başına liyakatli olanı getireceğiz. Durum ve hasar tespit komisyonu kuracağız. Rakamların doğru dürüst bilinmediği bir Türkiye gerçeği var. Bürokratlar görevlendirilecek ve bize gerçek bir Türkiye rakamı verin diyeceğiz. Veriler olmadan kararlar alamazsınız. Devlet bilgiyle, birikimle yönetilir. Devletin kurumlarının liyakatli olmasına önem vereceksiniz. Devlette liyakat vardır, siyasette yoktur. Ekonomide de adalet olmalı. Adaletin toplumun her alanında olmalı bizim de hedefimiz bu zaten.

'SOYGUN VAR'

Tek adam rejimi çıkarsa parlamento çok daha güçlü olacak demişlerdi. Ne gücü var bu parlamentonun? AK Partili vekiller ellerini kaldırıp indiriyor. Yanlışı görüyorlar ama bir dönem daha milletvekili olmak için susuyorlar.

TMSF, Nurettin Canikli ile ilişki kurduktan sonra oradaki yolsuzluklar ne savcı tarafından soruşturulabilir, ne mahkemede kovuşturulabilir. Tarihinde rüşvetin soruşturulamayacağına dair hırsızlığın soruşturulamayacağına dair bir kanun çıkar mı? Böyle bir kanun çıkardılar. Şimdi ben gerçekten bütün vatandaşlarıma AK Parti'ye oy veren kardeşlerime de seslenmek isterim. Ya kardeşim siz rüşvete rüşvet soruşturulmasın haksızlık soruşturulması soruşturulmasın diyen bir partiye nasıl oy veriyorsunuz? Bunu mecliste AK Parti sıralarına dönerek söyledim. Bana inanmıyorsanız kanun numaralarını verdim ve dedim ki siz hala gelip oy verip vermeme konusunda irade beyan edecekseniz, evinizde ilkokula giden çocuğa sorun o çocuğun vicdanı vardır o çocuk der ki bu kadar olmaz. Soygun düzeni var. 418 milyar dedik biz bulduk çıkardık ama belki daha fazla vardır.

AYM BAŞKANI ZÜHTÜ ARSLAN’NIN SEÇİLMESİNİ DEĞERLENDİRDİ

AYM’ye gittik buradan çağrı yapıyorum, sayın başkanı da yürekten kutlayalım. Rakip dediğiniz kim! İrfan Fidan kimin talimatlarını yaptı? Erdoğan'ın talimatlarını yaptı. Yargıtay'dan yıldırım hızıyla AYM'ye çıktı. Bu olmaz. Bu yargıyı zedeler. Ayıp olan ne? Onun yaptığı ayıp değil o zaten bütün duvarları yıkmış vaziyette. Beni asıl yaralayan Yargıtay’ın o kişiyi seçmiş olmasıdır. 100 kusür yıllık bir kurum Yargıtay. Gelecekleri örfü olmadı gereken bir kurum bir talimatla alıyor bir kişiyi Yargıtay’da bir kararın altına imza atmadan bu beyefendiyi atıyorlar. Niye atıyorlar? Kendi talimatlarını yerine getirecek hakim bulmak için.

‘YARGI KİRLENİRSE VE YARGI GÖREVİNİ YAPMAZSA DEVLET ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜNE DÖNÜŞEBİLİR’

Yargı kirlenirse ve yargı görevini yapmazsa devlet organize suç örgütüne dönüşebilir. Türkiye’nin geldiği noktalardan biri de budur. Bürokrasinin bu kadar çürüdüğünü bizim tarihimizde hiç görmemiştik. Ben o zatın yemin törenine de katılmadım.

'TANK YAPILACAK DEMİŞLERDİ NEREDE BU TANK'

Biz satılan Tank Palet Fabirkası’nı alıp ordumuza vereceğiz. Tank yapılacak demişlerdi nerede bu tank. Tank Palet’te 5 model tank üretildi. Deneme atışları yapıldı tamamı başarılıydı. Seri üretime geçirilecekti, engel oldular. Bu vatana ihanettir. Keşke bu konuda dava açılsa. Onların belgelerini gizliyorlar. Tank üreten Türkiye tank üretemez noktaya getirildi. Savunma sanayii farklı bir şeydir. Aselsan’ın nitelikli personellerinin tamamı yurt dışına gitti. En değerli insanlarımız yurt dışına gitti. Bunlar gönderiler. Onların tamamı Türkiye’ye gelecek. Biz tanklarımızı İHA’larımızı, SİHA’larımızı üreteceğiz. Bizim genlerimizde 100 yıllık Kuva-i Milliye geleneği var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin koltuğunda oturan kimseye el avuç açmaz. 1940’larda Türkiye uçak ihraç eden 4 ülkeden biriydi. Cumhuriyet kurulurken kimseye el avuç açılmadı. Bu ülkenin kaynakları var. Mutabakat metninde kişi başına düşen milli geliri 2 katına çıkaracağız diyoruz.

'İKTİDARIN MALI GÖTÜRME DÜŞÜNCESİ VAR'

Allah nasip eder iktidar olduğumuza vatandaşımız şunu görecek. Yolsuzluklarla nasıl mücadele ettiğimizi görecek, yatırımların nasıl yapıldığını, nasıl şaha kalktığını görecek. Çalışmayan Sivas'taki demir çelik fabrikası nasıl çalıştığını görecek. Orada istihdamın nasıl yaratıldığını görecek. 20 yıldır ya tek yolcu gemisi bile yok, denize tek yolcu gemisi bile yok. Allah rızası için hep malı götürme düşünceleri, hep devletin nasıl soyacağız düşüncesi var. Gerçekten bir şey söylediği zaman yakalanıp hapse atılanların Türkiye'si. Fakir fukaranın Türkiye’si var. Bir de yukarıda bir Türkiye var. Bir eli yağda bir eli balda. Gelir gruplarının hak ettiği gelirleri yukarıya transfer ettiren bir düzen var. Yukarıdaki Türkiye'nin keyfi yerinde her şey var, ne isterlerse var orada. Yurt içinde milyar dolarları var. Peki Erzurum'daki vatandaşın nesi var Kayseri'deki vatandaşın nesi var.

'İNSANLAR ET KUYRUĞUNDA'

"Bugün sözcü gazetesinin manşeti var Erzurum’da insanlar insanlar eksi beş derecede et kuyruğunda. O havza özel ekonomi bölgesi ilan edilecek. Burası canlı hayvan et ürünleri konusunda orta doğu ve Kafkasların en büyüğü olacak. Et üretiminde bereketli bir coğrafya insanların eksi bilmem kaç derecede gidip et kuyruğuna girmesine enden olursa bir sorunumuz var demektir. Bugüne kadar hep AK Partiye oy verdiler, yeter desinler artık.

‘İNSANLAR BU İŞİN İÇİNDEN İKTİDARI DEĞİŞTİREREK ÇIKABİLİR’

"İnsanlar bu işin içinden iktidarı değiştirerek çıkabilir. Türkiye savruluyor. Bakanla ne yapıyorlar! Vatandaşa verdiğiniz istikbal eksi derecelerde et kuyruğuna gir diyor. Hayatın gerçeğini görmüyorlar. Hayatın gerçeğini bu et kuyruğuna girenler görüyor. Havuz medyası kamu kurumlarının verdikleri ilanlarla besleniyorlar. Bunların tirajları da göstermelik. Söyledim gerçek tirajları çıkarın ortaya. Namuslu bir denetim komisyonu gelsin baksın bu gazetelerin tirajlarına.

İKİ TÜRKİYE VAR

Bir daha söyleyeyim Türkiye öyle bir noktada ki bu işin partisi yoktur. Sorun Türkiye'dir. Türkiye düzlüğe çıkarmaktır, çürüyen bir yapıyı bütün kurumları ile beraber yeniden inşa etmektir. Ahlak üzerine, adalet üzerine inşa etmektir. Bu iş parti meselesi olmaktan çoktan çıktı.

Allah nasip eder iktidar olduğumuzda vatandaşımız yolsuzluklarla nasıl mücadele ettiğimiz, verdiği her kuruş verginin bu memleket için harcandığını görecek, Anadolu’nun nasıl şaha kalktığını görecek. Bir 20 yıldır tek yolcu gemisi bile yok. Üç tarafı deniz ya akıl yok ya. Çünkü hep malı götürme üzerine düşünceleri. İki Türkiye var. Bir gerçekten ezilen gerçekten sesi çıkmayan bir şey söylediğinde hapse atılanların, işsizlerin Türkiye’si bir de yukarıda bir Türkiye var. Devleti sömüren alt kurumların hak ettiklerini yukarıya transfer edenler var!

EYT AÇIKLAMASI

Sorun nedir? sorun bu insanların bu insanların haklarını büyük ölçüde ellerinden alınmaları. O haktarı teslim edilmesi lazım. Siz bir yasal düzenleme yapabilirsiniz ama o yasal düzenlemenin adil olması lazım.

Bir düşük faizi veya sıfır faizli kredi açılması lazım. İş dünyasını rahatlatılması açısından da bazı eksiklikler var. Bu eksiklikler üzerinde arkadaşlar çalışıyorlar. Komisyonlarda üzerinde duruyorlar. Eksikliklerin giderilmesi için arkadaşlarımız aynı zamanda EYT'lilerle onların derneği var, onlarla da görüşüyorlar. Onları önergelerle gidermeye çalışacak. Alıyorlar teklifi bütün ayrıntılarına bakıyorlar sonra sorunu yaşayanlarla konuşuyorlar. Yani EYT'lerle onların dernekleriyle konuşuyorlar ve dolayısıyla o çerçevede önerileri verecekler.

Emekliye 1000 lira veriyorlar. Biz asgari ücret kadar bir ikramiye verilmesini istedik uzun ısrarlarımızdan sonra bin lirayı 1100 liraya çıkardılar. Sanki bu ülkede hiç enflasyon yok. İkramiye aynen durdu. Oysa o ikramiyenin normal olarak artması gerekiyor. En azından hadi resmi enflasyon oranında bari arttırın dedik. Yani diğerini artıramıyorsan resmi enflasyon oranında artırın dedik.

TÜİK VERİLERİNİ DEĞERLENDİRDİ

Memura, emekliye, dul ve yetimi az para vereceksiniz demektir. Talimat geliyor, rakamları düşürün, rakamları düşürün ki biz o düşük rakamlara göre onlara kaynak aktaralım, para verelim diyorlar TÜİK bağımsız bir kurum değil ve dolayısıyla alınan talimat üzerine enflasyon rakamlarını oluşturuyor. Benim TÜİK’in önüne gitme nedenini de buydu. Zaten arkadaş siz görevinizi yapın ya ülkede enflasyon bu. Hayatında mı bilmiyorlar, görmüyorlar mı? Talimat geliyor böyle yapacaksınız diye. Dediğim gibi bu işçinin memurun emeklinin dul ve yetimin hakkını yemektir. O nedenle görevinizi yapın. Bunlar eski tas eski hamam devam ediyorlar. liyakati sağlayacağız. Namuslu enflasyon neyse çıkıp onu açıklayacağız.

‘KİŞİ ENDEKSLİ DÜŞÜNMENİN DOĞRU OLDUĞUNA İNANIYORUM’

(Karamollaoğlu ile yapılan) İki lider arasında yapılan görüşmenin kamuoyuna yansıtılmasını doğru bulmam. İki lider elbette oturduk konuştuk. Zaten gündem konusunu belirleyecek olan da temel bey. Bu birinci turu ikinci turu da büyük bir ihtimalle temel bey yapacak. Gayet güzel samimi bir görüşme oldu. Hem Türkiye’nin sorunlarını konuştuk hem bizim ekonomi konusunda da sosyal politikalar konusunda da açıkladığımız ortak mutabakat metinini kamuoyuna yansımalarını konuştuk. Doğrusunu isterseniz altı lider bir araya gelecek ebetteki cumhurbaşkanı adayımızı belirleyeceğiz burada dayatma efendim şu bu olacak diye bir şey yok. Her birimiz partilerimizden bağımsız olarak Türkiye’yi düşünüyoruz. Kişi endeksli düşünmenin doğru olduğuna inanıyorum. Bu sistem Türkiye için beka sorunudur. Lider konusunda oturup konuşacağız.

Gerçekten de temel hedefimiz ülkenin huzur. Altı lider bu memlekette artık hzuur olsun bu memleketi bir ayağa kaldıralım istiyoruz.

ADAYLIK AÇIKLAMASI

(Temel Bey masaya aday ismi olarak Kılıçdaroğlu’nu getirirse?) Şöyle mutabakat olması lazım. Bir adayın gelmesi onun çıkması diye bir şey yok. Öteden beri üzerinde durduğum mutabakat olması. (Bu soru geldiğinde sizin oyunuz ne olur? İtiraz eder misiniz?) Benim itiraz etmeye hakkım yok zaten diyelim ismim üzerinde mutabakat oldu, elbette bu görevi yapmak onurlu bir şeydir. Siz neden benim adımı ileri sürüyorsunuz diye özel bir itirazım olmaz. İşin doğasına aykırı olur bu.

'ADAY DEVLETİ İYİ TANIMALI'

Cumhurbaşkanı adayının devlet yönetiminde de mutabakatı sağlaması lazım. Temiz birisi olması, yolsuzluklara adının bulaşmaması lazım. Adaylığının açıklandığı gün mal varlığını paylaşması lazım. Toplumun her kesimine sıcak mesajlar vermesi lazım. Devlet aklının olması lazım, devlet dediğiniz kurumu iyi tanıması lazım. Kısa süre içerisinde de güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmesi lazım."(HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar