'Kılıçdaroğlu önce yürüdüğü kişilerden başlasın'

Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun '4 yılda terörü çözemezsem siyaseti bırakırım' sözlerine Sezgin Tanrıkulu'nu hedef alarak yanıt verdi.

'Kılıçdaroğlu önce yürüdüğü kişilerden başlasın'

POLİTİKA- Bakanlar Kurulu sonrası Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ açıklamalarda bulundu. Bozdağ'ın açıklamalarından bazı satır başları şöyle:

KILIÇDAROĞLU'NA CEVAP

(CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun '4 yılda terör sorununu çözemezsem siyaseti bırakacağım' açıklamasıyla ilgili) Önce işe bakmak lazım lafa bakmamak lazım. Ben sayın Kılıçdaroğlu'na eğer terörü bitirecekse önce koluna girip yürüdüğü kişilerden başlaması lazım. HDP herkesin bildiği gibi PKK'nın siyasal bir uzantısıdır. Hep birlikte biliyoruz. Yürüyüşte de nasıl bir dayanışma içerisinde olduğunu biliyoruz. Öncelikle aralarına mesafe koyması lazım. Eskiden hendek terörü vardı PKK değişik yerlerde hendekler kazdı barikatlar kurdu Sayın Kılıçdaroğlu da hendeğin ötesindeki arkadaşlar diye hitap etti PKK'lı teröristler için. Kılıçdaroğlu öncelikle bu söylemini değiştirmesi lazım.

Tanrıkulu'na dönüp sen bu sözünle kimi kast ediyorsun, teröristlerden yana mısın yoksa Türkiye Cumhuriyeti'nden yana mısın diye, Kılıçdaroğlu'nun ona sorması lazım. Ayrıca elinde terörü bitirecek bir planı varsa bunu da açıklamasında fayda var. Türkiye'de iş başında olan bir hükümet var, terörle mücadelede verilen şehitlerimiz var, gazilerimiz var. Eğer terörü bitirecek elinde bir formül varsa ben Sayın Kılıçdaroğlu'nu o formülleri milletin önüne koymaya davet ediyorum.

Sayın Kılıçdaroğlu'nu kavga yapmaya değil, halkın gönlünü kazanacak politikalar, projeler üretmeye davet ediyorum. Sen onu yaparsan halkın gönlüne girersin, halk da sana iktidar olma imkanı verir. Yoksa kavga edene bu halk bugüne kadar iktidar yüzü göstermedi. Eylem yapanlara da göstermedi. Eğer öyle olsaydı PKK terör örgütü çoktan iktidar olurdu Türkiye'de, eğer öyle olsaydı DHKP-C iktidar olurdu.

Terör örgütü bugün planlı programlı eylem yapacak kabiliyetini kaybetmiştir. Terörün belini kıran büyük bir mücadele yürümektedir. Bundan sonra da bu mücadele yürüyecektir, SİHA'lar da terörle mücadelede güvenlik güçlerimizin kullandığı önemli bir enstrümandır. Terörün temizlenmesinde SİHA'ların büyük bir rolü vardır.

RIZA ZARRAB VE ZAFER ÇAĞLAYAN HAKKINDA DAVA

İran'la uluslararası hukuka aykırı hiç bir ticari işlem yapılmamıştır. Konusu suç olan bir işlem yapılması ise asla mümkün değildir. Yapılan tüm işlemler uluslararası hukuk çerçevesinde yapılmaktadır. Hukuka aykırı bir iş yok suç olan bir iş de kesinlikle yoktur. ABD'de Rıza Sarraf üzerinden yapılmak istenen şimdi de Sayın Bakanımızın isminin karıştırılmasının işinin özü şudur: 17-25 Aralık sürecinde FETÖ'nün yargı yolu ile yapmak istediği ama başaramadığı öyküsü şimdi de ABD yargısını kullanmanın tekrarından başka bir şey değildir.

Bildiğiniz gibi 17-25 Aralık'ta FETÖ kumpas kurmuş ve örgüt mensupları eli ile bir hukuk darbesine teşebbüs etmiştir. Savcılık daha sonra soruşturmasını yapmış ve hukuka aykırı olan bütün bu işlemleri değerlendirmiş ve takipsizlik kararı vermiştir. TBMM Araştırma Komisyonu kurmuş konuyu enine boyuna değerlendirmiş ve Yüce Divan'a gitmeme kararı vermiştir. Bunlar iftira kumpası olmasına rağmen değerlendirilmiştir.

Türkiye ile İran arasındaki ticari ilişkilerin hepsi hem ülkemizin ulusal hukukuna hem de uluslararası hukuka uygundur. Ulusal ve uluslararası hukuka ayrı hiçbir ticari işlem yapılmamıştır. Yoktur böyle bir işlem. Konusu suç olan bir işlem yapılması ise asla mümkün değildir. Türkiye'nin bankalarının ve Türkiye'nin yaptığı bütün ticari işlemler uluslararası hukuk çerçevesinde ve bütün denetimler altında yapılmaktadır. Hukuka aykırı bir iş yok, suç olan bir iş de kesinlikle yoktur.

New York bölge eyalet başsavcısı daha önceki savcı Bharara elindeki olan belgeler daha doğrusu kağıt parçalarını FETÖ örgüt mensupları tarafından kendisine iletilmiştir. Türkiye'deki FBI yetkilisi doğruladı onu. Peki bu FBI yetkilisi bu bilgileri kimden aldı nasıl onayladı yok. Bu FETÖ'nün görmek istediği hesaba ABD yargısı alet edilmiştir. İşin garibi FETÖ'nün Türkiye'de ağırladığı ve moderatör yaptırdığı kişi Rıza Sarraf dosyası ve dolasıyla Sayın Bakanımızla ilgili yargı işlemini yapacak hakim. Biz ABD'li yetkililere düşüncemizi çok net şekilde söyledik. Sayın Zafer Çağlayan Türkiye Cumhuriyeti devletinin Ekonomi Bakanı olarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin çıkarlarını korumak görevindedir. Kendisi bunu yaparken de yasalara uygun şekilde görevini yapmıştır. Bunu hep beraber görüyor ve takip ediyoruz. Bu kirli bir oyunun parçasıdır.

Çok net bir şekilde bilgisayar üzerinde kendilerine sunulan bilgiler üzerinden oynama yapıldığı çok açık net görünüyor. FETÖ konusunda uzman birebir takip eden kişilerin dahi bilemeyeceği bilgiler var ellerinde. Kim verdi bunları FETÖ'cüler verdi ve onlar da kullanıyor. Bu kabul edilemez bir durumdur.

KORUMALAR HAKKINDA DAVA

PKK PYD terör örgütünün destekçilerinin o gün orada yaptığı eylem sonrası verdikleri ifade sonrası hazırlanan bir ifadedir. Diğer koruma görevlilerinin verdiği ifadeler nerede yok. Onlara itibar edilmemiştir. Bizim de bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Cumhurbaşkanımızın yurt dışında güvenliğini sağlamak seyahatte bulunduğu ülkenin de en önemli görevidir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanı'na karşı bir eylem yapıldığında bunu engellemesi gereken ABD güvenlik görevlileridir.

PKK/PYD terör örgütünün destekçilerinin o gün orada yaptığı eylem sonrası verdikleri ifade sonrası hazırlanan bir ifadedir. Diğer koruma görevlilerinin verdiği ifadeler nerede yok. Onlara itibar edilmemiştir. Bizim de bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Cumhurbaşkanımızın yurt dışında güvenliğini sağlamak seyahatte bulunduğu ülkenin de en önemli görevidir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanı'na karşı bir eylem yapıldığında bunu engellemesi gereken ABD güvenlik görevlileridir.

Türkiye-ABD iki dost ve müttefik ülkedir. İki ülke ilişkilerinin olumlu, uyumlu olması iki ülkenin de çıkarlarınadır. Türkiye-ABD ilişkilerini bozmak isteyen çevrelerin pek çok yönden bu ilişkilere zarar vermek için önemli gayretler içinde olduğunu biliyoruz. Daha fazla bu ilişkilerin yıpranmasına, bozulmasına, bu ilişkileri bozmak isteyen çevrelerin hesaplarına izin vermemek gerekir. Umuyorum ki ABD hem korumalarla hem de diğer konuyla ilgili değerlendirmelerini daha sağlıklı bir şekilde yapar ve bu konularda bir olumlu gelişme olur.

kılıçdaroğlu bekir bozdağ Sezgin Tanrıkulu