Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'ın 15 Temmuz çıkışına yanıt: Siz kimsiniz ya
Katıldığı yayında Erdoğan'ın "15 Temmuz" benzetmesine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Biz gitmeyeceğiz mesajı veriyorlar. Siz kimsiniz, nasıl gitmezsiniz? Kendinizi halkın üstünde mi görüyorsunuz dedi. Erdoğan'a halkın iradesine saygı gösterme çağrısı yaptı

Artı Gerçek - Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'da gerçekleşen Millet İttifakı final mitinginin ardından Fox TV yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı ve gündemdeki konuları değerlendirdi.
Kılıçdaroğlu'na, kendisine yönelik tehditler ve Samsun mitingine çelik yelekle çıkması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Gerektiğinde 15 Temmuz gecesi olduğu gibi, hayatımız pahasına istiklâl ve istikbalimize sahip çıkarız" açıklaması ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Bu hainler alsalar alsalar ağırlaştırılmış müebbet ceza alırlar ya da vücutlarına mermi alırlar" sözleri soruldu.
'BİZ SAVAŞA MI GİDİYORUZ?
Tüm seçmenlere oy kullanma çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, "Çünkü bu seçim sıradan bir seçim değil. Bu seçimde ya yeniden demokrasi getireceğiz ya da tarihin çöp sepetine atacağız" dedi.
İktidar yetkililerinin açıklamalarına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Allah aşkına biz savaşa mı gidiyoruz! Daha önce de 'Muhalefet kazanırsa darbe olacak' demişlerdi. Seçim tarihini belirleyen, Meclis'i fesheden sizsiniz. Kimlerin oy kullanacağını belirleyen Yüksek Seçim Kurulu. Şimdi kalkmışlar bunu farklı dillerle ifade ediyorlar.
'BİZ GİTMEYECEĞİZ MESAJI VERİYORLAR'
Sayın Erdoğan'ın da diğerlerinin de ifadeleri ürkütücü. Ne 15 Temmuz'u, ne ilgisi var 15 Temmuz'la... Ya sandığa gidip oy kullanacağız. Demokrasinin gereğidir bu zaten. Bütün bunlara baktığımızda elbette kaygılanmamak mümkün değil. Çünkü iktidar sahipleri, halkın oylarıyla gitmeleri gerekir diye bir tablo ortaya çıkarsa -ki çıkacak böyle bir tablo- biz gitmeyeceğiz diye bir mesaj veriyorlar."
'KİMSİNİZ SİZ, NASIL GİTMEZSİNİZ'
"Kimsiniz siz ya, nasıl gitmezsiniz? Kendinizi halkın üstünde mi görüyorsunuz?" diye tepki gösteren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Sandık kondu, oylama yapılacak. Siz de tıpış tıpış gideceksiniz. Bu kadar basit. Demokrasinin kuralı budur. Sandıktan çıkan sonuca herkes saygı duyar. Saygı duymayacakları yönünde görüşler beyan ediliyor. İktidar sahiplerinin bu mesajı vermesinin temelinde şu yatıyor: Vatandaşları sandığa gitmekten nasıl alıkoyabilirim? Tam tersine bu mesajı verenlere karşı her yurttaşın sandığa gidip oyunu kullanması lazım. Bütün vatandaşlarıma diyorum, tam bir bayram havası içinde komşularınızla, yakınlarınızla beraber gidin oyunuzu kullanın. Oy kullanıldıktan sonra her vatandaşın sayımı izleme hakkı var. Çıkacak nerede oy kullandıysa kendi sandığına bakacak. Tam bir güvenlik içerisinde sonuçlar belli olacak. Sonuçlar belli olduktan sonra da elbette bunu dostlarına, arkadaşlarına, medya mensuplarına ulaştırabilirler, bizim sandıktaki sonuçlar budur diye. Bizim görevlimiz ise sonuçlara bakacak, kontrol edecek, aktarmalar doğru mu yapılıyor onlara bakacak sonra cep telefonuyla tutanağın fotoğrafının çekecek genel merkezimize aktaracak."
'TEHDİTLER ÇOK KANALDAN GELİYOR, BAKANLIĞA BİLDİRİYORUZ'
"Samsun'da bugün çelik yelekle sahneye çıktınız. Size çelik yelek giydiren tehdit nereden geliyor" sorusu üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, "Ayrıntıyı vermek istemem ama pek çok kanaldan geliyor, isimler veriliyor, biz o isimleri hemen İçişleri Bakanlığı'na bildiriyoruz. Koruma arkadaşlar var, onlar da dikkat ediyorlar. Örneğin son 7-8 mitingden başlayarak güvenlik önlemlerinin bir hayli artırıldığını ben de görüyorum zaten. Alanda daha yoğun bir polis koruması görüyoruz. Bütün polis arkadaşlara yürekten teşekkür etmek benim görevim, gerçekten büyük bir fedakarlıkla görevlerini yapıyorlar. Beni koruyanlar da devletin polisi" yanıtını verdi.
GAMER UYGULAMASI: SOYLU YASA DIŞI TALİMAT VERDİ
İçişleri Bakanlığı'nın seçim sonuçlarına ilişkin tutanakların kaymakam ve valilere verilmesi talebi nedeniyle Süleyman Soylu'ya tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Öyle bir bakan var ki, kendisini devletin sahibi sanıyor. Devletin sahibi halktır. Siz kalkıyorsunuz yasa dışı talimat veriyorsunuz valilere, kaymakamlara. GAMER diye bir uygulama... Seçim sonuçlarını valiye, kaymakama teslim edeceksiniz diye yasa dışı bir uygulama. Sen yasalara uymak zorundasın, yasa dışı talimat veriyorsun. Kaldı ki Yüksek Seçim Kurulu'na gidildi, hayır bunları veremezsiniz dedi. Arkadan bir daha talimat, bir daha karar. Bu şu demektir: Ben yasa dışı iş yapmakta kararlıyım. Sen kim oluyorsun? O, bağımsız olarak bunu yapamaz. Çünkü hiçbir bakanın bağımsız bir iradesi yoktur. Yukarıdan talimat almadan yapamaz" ifadelerini kullandı.
'KAMU GÖREVLİSİ YAŞA DIŞI TALİMATI YERİNE GETİREMEZ'
Kanuna aykırı talimatlara uyulmasının suç olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Bütün kamu görevlileri yasanın gereğini yapmak zorundalar. Kamu görevlileri yasa dış bir iş yapamazlar, yasa dışı bir talimatı yerine getiremezler. Bu onlar için suç. Kamu görevlileri, sağ olsunlar yasa dışı talimat geldiği zaman bildiriyorlar ve olay Yüksek Seçim Kurulu'na gidiyor ve Yüksek Seçim Kurulu da oy birliğiyle bu yasa dışı bir iştir, siz alamazsınız diyor. Sandık başında bir yargıç var, partilerin temsilcileri var, ayrıca müşahitler var. Siz bunların hiçbirisine güvenmiyorsunuz bana tutanağı ver diyorsunuz, kim oluyorsunuz siz?"
'HALKIN İRADESİNE SAYGI GÖSTERMEK ZORUNDAYIZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da seslenen Kılıçdaroğlu, halkın iradesine saygı gösterme çağrısı yaptı:
"Buradan Sayın Erdoğan'a da çağrı yapmak isterim: Bir seçime gidiyoruz. Bu seçimin kazananı Türkiye'dir. Seçimin kaybedeni de yok. Demokrasiler de birisi iktidar olur, birisi muhalefet olur bu kadar basit. Muhalefet de iktidar da demokrasi adına görev yapar. Sanki birisi düşman birisi dost ve bunlar kapışıyorlar, işte düşman gidecek. Ortada düşman yok, hepimiz aynı ülkede yaşıyoruz. Tercihi halk yapacak. Halkın iradesine saygı göstermek zorundayız. Bugüne kadar hep darbelerden, darbe hukukundan, darbecilerin yaptığı anayasalardan şikayet ettik. Şimdi makarayı geriye sarıyoruz, en başa gidiyoruz yok böyle bir şey." (HABER MERKEZİ)