Koçyiğit'den Bakan Tunç'a 'parti kapatma' tepkisi: Mübaşiri MHP olan kapatma davasının hakimliğine soyunmuş durumda
Artı Gerçek - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti) kazandığı Sur Belediyesi'nde, mazbata törenindeki 'hakaret' iddiasının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin hedef göstermesiyle başlayan parti kapatma tartışmaları sürüyor.
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, son açıklamasında DEM Parti'ye kapatma 'tehdidinde' bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a Meclis'te düzenlediği basın toplantısında yanıt verdi. ''Yargı yeniden ve yeniden iktidarı koruyor'' diyen Koçyiğit, ''Toplumu koruyan bir sistem yok. Bu sistemin başındaki Adalet Bakanı bütün bu yargılamalardaki hukuksuzluklar, bütün bu çürümeye karşı bir şey yapıyor mu? Hayır. Ülkede adalet ve hukuk yerlerdeyken o yemiyor, içmiyor aslında DEM Parti’ye söz söylemeye ve DEM Parti üzerinden algı yaratmaya ve DEM Parti’yi yeni bir hukuksal kıskaca almak için sözler kuruyor'' diye konuştu.
'MÜBAŞİRİ MHP OLAN DAVANIN HAKİMLİĞİNE SOYUNMUŞ DURUMDA'
Basın toplantısında Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a yönelik eleştirilerde bulunan Koçyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Mübaşiri MHP olan kapatma davasının hakimliğine soyunmuş durumda Adalet Bakanı Yılmaz Tunç. HDP kapatma davası kendilerine yetmemiş, şimdi de DEM Parti’yi kapatma üzerinden yargıya talimat verdiklerini, yönlendirmeye çalıştıklarını açık ve net görüyoruz. Geçmişte hukuksuz şekilde kapatılan partilerde bahseden Adalet Bakanı, acaba AİHM’de mahkum edilen Türkiye’nin kapatma davalarına dair neden tek bir cümle kurmuyor? Neden bu konuda Türkiye’nin bu konuda mahkum edildiğini ifade etmiyor? Bilmediğinden değil, işine gelmiyor.”
'KUMPAS VE KURGUYU BİLE BECEREMEMİŞLER'
Kapatma davasının iddianamesini satır satır okumuş biri olarak, o kadar akıldan ve hakikatten yoksun bir iddianame ki yazanlar adına okuduğumuzda utandığımız ifade etmek istiyorum. Kumpas ve kurguyu bile becerememişler. Burada tam bir akıl tutulması ve intikam duygusuyla hazırlandığını görüyoruz. Adalet Bakanı’na buradan sormak istiyorum. Kobani davasında unutulan kapatma davasını açmaya ilişkin belgeye dair niye hiçbir şey söylemiyorsunuz? Çünkü kumpası çökerten, kurguyu çürüten bir belge. Siz o belgeye bir şey söyleyemezsiniz. Üzerinden atlayıp, görmezden geliyorsunuz.
'ANAYASA MAHKEMESİ’NE TALİMAT VERMEKTEN VAZGEÇİN'
Halkın sinir uçlarını zıplattığımızı ifade etmişler. Halkın sinir uçlarını zıplatmadığımız, seçim sonuçlarıyla açık ve nettir. Ama seçimde kazandığımız başarının birilerinin sinir uçlarını zıplattığını, AKP ve MHP’yi tedirgin ettiğini, korkuttuğunu çok açık ve net bir şekilde söyleyelim. Ne HDP ne de DEM Parti, birilerinin ağzına meze olacak, birilerinin bize yöneleceği bir parti değildir. Yargıya emir vermekten, Anayasa Mahkemesi’ne talimat vermekten derhal vazgeçin. Adalet Bakanı’nı bir kez daha hukuka davet ediyoruz. Bizim partimiz siyasi parti olmanın ötesinde bir halkın partisidir. Sayın Bakan’a ve diğer siniri zıplayanlara önerimiz, partimizin adını sürekli karamaya çalışmak yerine sakinleştirici alabilirsiniz, seçim sonuçlarını sindirmek için inzivaya çekilebilirsiniz.''
BAHÇELİ NE DEMİŞTİ?
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un 'DEM Parti'nin yönetici' diyerek hedef gösterdiği ancak yüzde 50 engelli raporu olduğu ortaya çıkan U.G.'nin tutuklanmasının ardından, MHP lideri Bahçeli 23 Nisan dolayısıyla yayınladığı mesajda, "Mallarına mülklerine el konulsun, dokunulmazlıkları kaldırılsın" ifadesini kullandı.
Bahçeli, "Türk bayrağını kabullenemeyen şerefsizlerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından derhal çıkarılması, mallarına-mülklerine el konulması, bunun yanında DEM Parti hakkında kapatma davasının açılarak bölücü milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması, müfettiş görevlendirilmesiyle oyalanmaktan ve zamana oynamaktan vazgeçilmesi tarihe, ecdada, vatana ve millete namus borcudur" dedi.
BAKAN TUNÇ NE DEMİŞTİ?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'ni (DEM Parti) hedef gösterip kapatılması çağrısının ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da açıklama yapmıştı. Tunç, şunları söylemişti:
"Böyle bir süreçle karşı karşıya kalmak istemiyorsanız terörü, şiddeti reddedin. Millet size oy verirken hizmet etsin diye oy veriyor. Terörü destekleyen açıklamalarda bulunursanız o zaman demokratik hukuk devleti buna müsaade etmez yetkili makamlar devreye girer. Kapatılan partiler oldu aynı şekilde aynı yolu izlerse DEM Parti aynı muamele ile karşılaşır diyoruz. Milletten aldığınız yetkiyi kötüye kullanmayın diyorum."
SORUŞTURMA TEHDİTİ
“Diyarbakır Sur'da olan olayla ilgili adli soruşturma hemen başlatılmıştı. O çirkin ifadeler neticesinde hemen soruşturma başlatıldı ve soruşturma da devam ediyor. Buna benzer olayların devam etmemesi lazım. Yok bayrağı kaldırmak, indirmek... Milletin sinir uçlarıyla oynarsanız soruşturma ile karşılaşırsınız.”
“Geçmişte terörü desteklemekten partilere kapatma davaları açıldı ve kapatılan partiler oldu. Devam eden davalar da var. Aynı yolu izlerse DEM Parti aynı muameleyle karşılaşır. DEM Parti’nin 78 belediyesi var. Bu belediyeler terörü destekleyen uygulama gerçekleşirse ne olacak? Hiç kimse durduk yere bir belediyeye kayyım atanmasını isrter mi, istemez. Ama yine bunlar tekrar ederse anayasa ve kanunlar çerçevesi içinde o yetkiler kullanılır.
NE OLMUŞTU?
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM) kazandığı Sur Belediyesi'nde mazbata töreninde Mustafa Kemal Atatürk ve Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğraflarına 'hakaret' edildiği iddia edildi. Konuyla ilgili sosyal medya hesabından açıklama yapan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, hakaret ettiği iddia edilen kişinin 'DEM Parti yöneticisi' olduğunu iddia ederek müfettiş görevlendirildiğini duyurdu.
Konuyla ilgili soruşturma başlatıldığını duyuran Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da hakaret ettiği iddia edilen kişinin 'DEM Parti yöneticisi' olduğunu öne sürdü.
Yerlikaya, başlatılan soruşturma kapsamında hakaret ettiği iddia edilen kişiye 'şüpheli' diyerek gözaltına alındığını duyurdu.
DEM PARTİ'DEN AÇIKLAMA: RESMİ İLİŞKİSİ BULUNMUYOR
Konuyla ilgili açıklama yapan DEM Parti, "Sur Belediyesi'nde partimiz ve belediye ile herhangi bir resmi ilişkisi olmayan bir vatandaşın hakaretlerine ve duvarda asılı olan fotoğraflara dair girişimlerine ilk karşı çıkanların ve müdahalede bulunanların Belediye Eş Başkanlarımız olduğu basına yansıyan görüntülerden de açıkça görülmektedir. Algı operasyonlarıyla belediyelerimizi yıpratmaya çalışan kirli odaklara sesleniyoruz; amacınızı ve kim olduğunuzu çok iyi biliyoruz, bu ucuz komplolarınıza asla geçit vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
YÜZDE 50 ENGELLİ OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şubesi de gözaltına alınan U.G'nin yüzde 50 engelli olduğunu duyurdu. Açıklamada, "İnönü Üniversite Sağlık Kurulu raporu ile %50 zihinsel engelli bulunan U.G. sosyal medyaya yansıyan görüntülerden sonra Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen talimat ile Diyarbakır TEM şube tarafından gözaltına alınmıştır. İlk temas anında engellilik durumu anlaşılır olması ve ailesinin engellilik raporunu kolluğa sunmasına rağmen kötü muameleye maruz kalacak şekilde gözaltına alınmıştır" denildi.
HEDEF GÖSTERİLEN U.G. TUTUKLANDI
Tartışmalar devam ederken Bakan Tunç, yüzde 50 zihinsel engelli U.G.'nin tutuklandığını duyurdu. U.G.'nin annesi Fatma G., ise "Oğlum gözaltına alındıktan sonra evimize baskın yapıldı, evin altını üstüne getirdiler. Oğlum engelli olduğu için nerede bir kalabalık görse oraya gidiyordu. Düğünlere, toplantılara... Ancak kimseye bir zararı yok. Engelli bir insanı oraya tıkıp ne yapacaklar? Yüzde 50 raporu olan bir insanı nasıl alıp götürüyorlar? Bütün Diyarbakır oğlumun engelli olduğunu biliyor” dedi. (HABER MERKEZİ)
Bakan Tunç'tan DEM Parti'ye 'kapatılma' tehdidi: Geçmişte kapatılan partiler oldu