Tunç Soyer'in de yargılandığı 'kooperatif’ davasında ilk celse sona erdi
Aralarında İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer'in de bulunduğu 65 kişinin yargılandığı "kooperatif" davasının ilk duruşması görüldü, duruşmanın ikinci celcesi 22 Eylül'de devam edecek.

Artı Gerçek- İzmir Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Tunç Soyer'in de aralarında bulundu 11'i tutuklu 65 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmayı CHP Genel Başkanı Özgür Özel, çok sayıda CHP milletvekili, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Milletvekili İbrahim Akın ile kentte bulunan belediye başkanları da takip etti.
Yargılananların avukatları, duruşmanın İzmir Adliyesi yerine Şakran Cezaevi kampüsü içinde yapılmasına itiraz ederek, yargılamanın adliyede devam etmesi gerektiğini söyledi. Bu talep mahkeme başkanı tarafından reddedildi.
Ardından tutuklu yargılananların ifadeleri alınırken CHP İzmir İl Başkanı Şenol Arslanoğlu iddianamenin flu ve kanıtlardan yoksun olduğunu vurgulayan Arslanoğlu, "O inşaatlarda büyükşehir belediyesinin haberi olmadan 1 kalıp, 1 çivi çakılamaz. Herkesin oradaki inşaatlardan, projelerden haberi var. Ve zaten herkes, ‘Haberim var’ da diyor. Sadece bir kişi, mevcut Kentsel Dönüşüm Daire Başkanı Arzu Özçelik, ‘Benim 6 ay sonra haberim oldu’ diyor.” ifadelerini kullandı.
"HESAP SORULABİLİR, KATILIMCI, DEMOKRATİK BİR MODELDİR"
Duruşmada savunmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Tunç Soyer: "Ortaya koyduğumuz başarı hikayesi, kentsel dönüşümde kooperatifçilik modelini uygulamamız konusunda bizi cesaretlendirmişti. Bu model her türlü hukuki tartışmaya rağmen, çok sağlam hukuki temeller üzerine oturan, müteahhit karını ortadan kaldıran, en düşük maliyetlerle inşaat yapılmasını mümkün kılan, şeffaf, hesap sorulabilir, katılımcı, demokratik bir modeldir. Bu modelin; inşaatlardaki gecikmeler ya da hak sahiplerine yapılan kira ödemelerinin kamu zararına sebep olması gerekçe gösterilerek suçlanması, itibarsızlaştırılması memleketimizin ve şehrimizin gerçekleriyle bağdaşmayacaktır. Depreme dirençli bir kent, depreme dirençli bir ülke yaratmak için verilmesi gereken mücadeleyi zayıflatacaktır. Bu model bazı sorulara cevap aradığım için ortaya çıkmıştır" dedi.
"KADINLARIN KOOPERATİFLERE KATILIMINI DESTEKLEDİK"
Kapitalizm, gelir dağılımındaki adaletsizliğinin akıl almaz boyutlara getirdiğini söyleyen Soyer, "Dünyanın ürettiği zenginliğin yarısından fazlası, yalnızca yüz kişiden az bir azınlığın elinde toplanmıştır. Türkiye’de de orta sınıf kaybolmuş, milyonlar büyük ekonomik sıkıntılar çekerken çok küçük bir azınlık zenginliğini arttırmaya devam etmiştir. Birleşmiş Milletler bu vahşi düzeni dizginlemek için adeta bir can simidi olarak gördüğü kooperatifçiliğe sarılmıştır. Kooperatifçiliğe ve ekonomik demokrasiye içtenlikle inandığım için, hiç olmazsa yerelde refahın adil paylaşımına destek olabilmek adına; Ulaşımda kooperatifçilik demek olan İZTAŞIT modelini İzmir’in her ilçesine yaymaya gayret ettik, sokak toplayıcılarını kooperatifleştirerek güçlendirdik, kadınların kooperatiflere katılımını destekledik, tarımda kooperatiflere verilen desteği mümkün olan en üst seviyelere çıkarttık" ifadelerini kullandı.
PAZARTESİ DEVAM EDECEK
11 tutuklunun dinlenmesinin ardından duruşmaya ara verildi. Aranın ardından mahkeme heyeti, duruşmanın ikinci celsesinin de 22 Eylül Pazartesi günü saat 09.30’da yine Aliağa Şakran Cezaevi’nin mahkeme salonunda görülmesine karar verdi.
Oturum sonrasında Tunç Soyer’in avukatı Murat Aydın, duruşmaya ilişkin açıklama yaptı: "Biz bu yargılamanın sonucunda adaletin tesis edeceğini ve arkadaşlarımızın özgürlüğüne kavuşacağına inanıyoruz. Ülkenin içinde olduğu tüm koşullara rağmen yargı koşullarının doğru yürüyeceğine olan inancımızı korumak istiyoruz." (HABER MERKEZİ)