'Mazlumun kimliğine bakmadan yanında olacağız'
Osman Baydemir Elazığ'da iftarda konuştu: Artık öyle bir noktaya geldik ki dün zulme sessiz kalanlar bugün mağdur olmaya başladılar.
ARTI GERÇEK - Halkların Demokratik Partisi (HDP) Elazığ İl Örgütü iftar yemeği verdi. İftar yemeğine HDP Grup Sözcüsü ve Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir ile Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş, Sivil Toplum Kuruluşları ve partililer katıldı.
'ZULÜM EL DEĞİŞTİREREK DEVAM EDİYOR'
İnsanın nefsi ile imtihan etmiş olduğu bir ayda olunduğunu belirten Baydemir,''Bu milletin barış için, özgürlük için, eşitlik için, adalet için olan yakarışını kabul et yarabbim. İşte bugün de safiyane bir niyetle tamda bu ayın maneviyatına uygun olarak sahurdan bu vakte kadar aç ve susuz kaldık. Ramazan açlık ve susuzluğun ne demek olduğunu idrak edebilmektir, ramazan mazlumun, yoksulun halinden anlayabilmektir. İnsan olan ancak empati kurabilir insan olan vicdan sahibi olabilir ben bu dünyaya insan olmaya geldim diyor bir bugün Ortadoğu coğrafyası gerçekten insalar tarafından mı yönetiliyor. Maalesef inancımızı, itikadımızı kendine sopa yapmak isteyen tiranlar tarafından yönetiliyor bu coğrafya ve 70 yıldır bu zulüm maalesef el değiştirerek devam ediyor. 70 yıl boyunca bu ülke kemalist rejimle yönetildi. Tüm inançlar, bütün farklılıklar zulüm gördüler. Ben kendim yaşamış olduğum köyde seydalarımla ibadet ederken köyün dışına, caminin dışına, evin dışına müfreze gelir mi, jandarma gelir mi ibadet yerlerimizi basar mı ilticacılıktan dolayı soruşturulur muyuz kaygısı, korkusu içindeydik.'' dedi.
'BU KADAR İNSANIN KURBAN VERİLMESİNİN HESABI BU CİHANDA DA HAK CİHANINDA DA SORULACAK'
70 yıllık Kemalist iktidarın yapmış olduğu zulümlerin bu dönem kat be kat yapıldığını dile getiren Osman Baydemir,''O günler geçti bir toplum, bir topluluk itikat sahibi, inanç sahibi bir yönetim gelecek bu ülkeyi yönetecek ve bizler çoğulculuğu yaşayacağız dediler. Gel zaman git zaman o yönetim adında adalet olarak geldi. Çok açık söylüyorum, 70 yıllık Kemalist iktidarın yapmış olduğu zulümlerin kat ve katı bu iktidar tarafından bütün farklılıklara, inançlara, dillere, kültürlere yapıldı. Adeta zulümde bu iktidar kemalist rejimi fark attılar.İnsan olmak bu mudur, inanç ve itikat sahibi olmak bu mudur bu rebbana hepsi bana anlayışı politikasıdır. Bunlar öyle bir siyaset anlayışı ki cumhuriyet tarihinin en büyük projesi olan çatışmasızlık zeminini, silahların susması zeminini yani evlatlarımızın, kardeşlerimizin toprağa düşmeden birbirlerini incitmeden masa başında sorunu çözme zemini tek başına iktidar olma uğruna Suruç'tan başlayıp Ankara Garı katliamına kadar adeta o süreci kurban ettiler. 317 milletvekili çıkardınız değdi mi bu kadar insanın acısı, bu kadar insanın gözyaşı helak olması bu kadar insanın kurban verilmesinin hesabı bu cihanda da hak cihanında da sorulacaktır.'' ifadelerini kullandı.
'BU SEFER GERÇEK BİR DARBE OLSA KİMSE İNANMAYACAK'
15 Temmuz darbe kalkışmasının siyasi ayağının hala ortaya çıkarılmadığını dikkat çeken Baydemir,''Bir darbe kalkışması yaşanmasına bu ülkede tanıklık ettik ama binlerce soru işareti var bu soru işaretlerinden bir tanesi de bu darbenin siyasi ayağı kimdi. Bu darbenin siyasi ayağı neredeydi bu darbe gerçekten kimler emretti. Bir darbe düşünün ki istihbarat teşkilatı var, emniyet teşkilatı var, ilgili kamu kurum ve kuruluşları var ama darbeyi eniştesinden öğreniyor. Hiçbiriniz inandınız mı darbesini eniştesinden öğrenmiş. Bir yalan, iki yalan, üç yalan bu sefer gerçek bir darbe olursa kimse inanmayacak. Bundan çıkışın yek bir yolu var ramazan ayındayız, idrak etme ayındayız özde buluşma ayındayız,insanlığın özünde buluşma ayındayız bir kez daha bu coğrafyada çokta uzağa gitmeye gerek yok, medine sözleşmesinin gerekliliklerine geri dönmek zorundayız. Her inanç kendi inancını özgürce yaşayacak, her etnik kimlik kendi kimliğini özgürce yaşayacak ve geleceğe taşıyacak. Harput'un güzelliği harput'un çeşitliliğindendir hem mütedeyyin, sunni, dindar kardeşlerin varlığı hemde alevilerin, canların varlığındandır. Eğer siz bunu alıp tekleştirirseniz tek bir inanca, tek bir renge indirgerseniz emin olun Allah'ın lütfu olan çoğulculuğa karşı çıkmış olursunuz'' dedi.
'MAZLUMUN KİMLİĞİNE BAKMADAN YANINDA YER ALMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Dokunulmazlıkların kaldırılması sürecinde muhalefetin HDP'yi yalnız bırakıldığını hatırlatan Osman Baydemir,''20 Mayıs itibariyle bu ülkede ikinci bir darbe oldu o darbede milletvekili dokunulmazlıkların kaldırılmasıydı ve aynı zamanda da AKP'nin parlamento iradesine saldırmasıydı o gün biz bütün muhalefete açık bir çağrıda bulunduk. Her ne kadar bugün hedef HDP, hedef aleviler, hedef ötekiler ise de bu saldırının esas hedefi milletin tümüdür dedik gelin bu saldırıya hep beraber göğüs gerelim hep beraber red edelim dedik maalesef HDP yalnız bırakıldı. Onlarca belediye başkanımız halkın iradesi, milletin iradesi yok sayılarak zindanlara atıldı. Bugün müsadeniz olursa Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Fırat Anlı kardeşim şuanda Elazığ cezaevinde bulunuyor buradan bir kez daha Fırat yoldaşıma en kalbi duygularımla özgürlüğün, eşitliğin yakın olduğu müjdesini vermek istiyorum. Çünkü artık öyle bir noktaya geldik ki zulüm fazla sürdürülemez, zulüm daha fazla kabul edilemez bir noktaya gelmiştir. Artık öyle bir noktaya geldik ki dün zulme sessiz kalanlar bugün mağdur olmaya başladılar ama and olsun ki zulum kime yapılırsa yapılsın biz buna karşı çıkacağız. Zalimin kimliğine bakmadan zulmüne hayır diyeceğiz, mazlumun kimliğine bakmadan onun yanında yer almaya devam edeceğiz.Velev ki vakti zamanında bize zulum yapıldığında o gün mazlum susmuşsa da biz onun o susmuşluğuna bakmayacağız onun sesine ses katmaya devam edeceğiz.'' dedi.
'İŞTE MEDİNE SÖZLEŞMESİ BUDUR'
''Diyarbakır Büyükşehir Başkanlığı dönemimizde Diyarbakır'a biz hizmetimiz oldu. Binlerce can, birlerce Kızılbaş kardeşim yaşıyor Diyarbakır'da. Diyarbakır çok dilliliğiyle, çok kültürlülüğüyle 8 bin yıldır yaşamın kesintiye uğramadığı bir şehir olma özelliği taşıyor. Ama bir eksiğimiz vardı o eksiğimiz de Diyarbakır şehrimizde Cem evimiz yoktu. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir belediye bütün canların görüşünü alarak Diyarbakır'da bir Cem evi inşa etti adını da Pir Sultan Cem evi koydu. Açılışımızı gerçekleştirdik o açılışımıza Türkiye'nin dört bir yanından seydalarımız Diyarbakır'da bulunan papazlar ve dedelerimiz ortak bir şekilde açılışa geldiler. Bu çok önemli bir durum bir Cem evinin açılışına papaz,seyda ve dede birlikte kurdele kesiyor işte medine sözleşmesi budur, işte kardeşilik budur, birbirimize saygı budur işte HDP budur.''