Millet İttifakı'nın 'hükümet programı'na HDP'den ilk yorum: Restorasyon projesi
Artı Gerçek - Millet İttifakı’nın Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ne dair Halkların Demokratik Partisi'nden (HDP) ilk değerlendirme geldi. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş metni, 'restorasyon projesi' diye nitelendirerek, "Köklü yapısal çözümden ziyade, AKP'nin yarattığı adaletsizliği, hukuksuzluğu bir nebze olsun tamir etmeye çalışıyor" dedi.
Beştaş Meclis'te gerçekleştirdiği basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
'RESTORASYON PROJESİ'
Altılı Masa'nın ortak politikalar mutabakat metnine ilişkin konuşan Beştaş, "Bir restorasyon projesi. Köklü yapısal bir çözümden ziyade, AKP'nin yarattığı adaletsizliği, hukuksuzluğu, demokrasisizliği, anayasasızlığı bir nebze olsun tamir etmeye çalışıyor. Ama AKP'den önce de bu ülkede her şey güllük gülistanlık değildi. 'Biz, mevcut zararlarımızı giderelim ama üstüne bir şey koymayalım' yaklaşımında değiliz. Olumsuz diyemem" ifadesini kullandı.
KAPATMA DAVASI
HDP'ye yönelik kapatma davasına dair de konuşan Beştaş, “Kampanyayla açılan bir kapatma davası. Bunun öncülüğünü de Bahçeli yapıyor ve peşi sıra Erdoğan ve diğer sözcüler gidiyor. Kapatma davası sürecinin sadece MHP’nin talebi olduğunu düşünülmesin. AKP biraz geride durmaya çalışıyor belki ya da öyle gösteriyor ama ortak bir karar olduğunu söylemek istiyorum. Kobanê ve HDP kapatma davasının bir hukuksuzluk ve skandallar yumağı haline gelmiştir. Yargıtay cumhuriyet başsavcılığı hani o Bahçeli’den daha etkili konuşan başsavcı var ya hukukçu olduğunu hiç hatırlamıyor unutuyor gidip AYM’nin önünde İçişleri Bakanı gibi konuşuyor. Tek bir hukuki terim duyamazsınız tek bir usul hükmü anayasa hükmü duyamazsınız. Tamamen siyasi değerlendirmelerle üstelik kendisinden önce defalarca söylenmiş siyasi söylemler hesabımıza bloke konulmasının nasıl önemli olduğunu talep eden bir başsavcı. Burada ne yapıyor. Kobanê kumpas davasının kapatma davasına yetmeyeceğini anladılar. Tezgah o kadar büyük ki yeni bir tezgah kurmaya karar verdiler” ifadelerini kullandı.
'GİZLİ TANIK DAVET EDİLİYOR'
Beştaş şunları söyledi:
Yargıtay başsavcılığı daha önce iki defa reddedilen hazine yardımına bloke koyma kararını 3’üncü kez 13 Aralık 2022’de bir daha istedi. Bunun üzerine nedense AYM bekledi 29 Aralık’ta yani 16 gün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına sen bloke istiyorsun ama senin elinde ne var niye bloke koyayım buna, 5 gün içinde bana delilleri gönder dedi. Aslında bu yazıyı yazması bile ellerinde bloke koymak için hiçbir gerekçe olmadığını ortaya koyuyor. AYM somut gerekçe istedi. Peki, ne yaptı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı? O ana kadar elinde olmayan zaten mevcutta da bulunmayan delil arayışına girdi. 31 Aralık 2022 günü, 29 Aralık’tan 2 gün sonra hepimiz yeni yıla girmeye hazırlanıyor her taraf kapalı tatil nedense bir şey oluyor. Bir gizli tanık gidiyor adliyeye. Niçin gidiyor? Gizli tanık gazetecilerle ilgili beyanda bulunmak için davet ediliyor. Ama nasıl oluyorsa o gizli tanık kapatma davasıyla ilgili bir beyanda bulunuyor. Kulağa nasıl geliyor film senaryosu olacak kadar garip. 2 Ocak 2023 günü başsavcılık hemen bu ifadeyi göndermiş. Emniyet’e demiş ki böyle bir ifade var bana belge gönderin. Nasıl olmuşsa 100 sayfalık hazır belge başsavcılığa gönderilmiş. Bunlar da 3 Ocak’ta bunu AYM’ye göndermiş. E sonra 5 Ocak’ta da AYM bloke kararı koymuş.
‘BUNUN NERESİNDE ADALET VAR’
Bunun neresinde hukuk var delil olma özelliği var. Bunun neresinde adalet var. Hiçbir yerinde. Açıkça oyun oynuyorlar. Kumpas kuruyorlar. Bu kumpası gizli kurmaya bile ihtiyaç duymuyorlar. Yani şunu bilmiyorlar mı? Bizim avukatlarımız, bizler o belgeleri alacağız, tarihlerine bakacağız. Bu gizli tanık yerin dibinden mi çıktı? İki yıldır kapatma davası var bu gizli tanık şimdiye kadar neden konuşmadı? Bloke kararından sonra iki gün içinde tatil gününde bu gizli tanık nasıl ortaya çıktı? Kim emretti Bunların hepsi yalan diyoruz. HDP’yi kapatmak istiyorsunuz. Bunu anladık. Paramızı kesmek istiyoruz. Halkımızın vergileriyle anamızın ak sütü kadar helal, o desteği kesmek istiyoruz. Bunu anladık. Şimdilik kestiniz. Peki, bu böyle mi devam edecek? Hayır.
'BİZ ONLARA BUNUN CEVABINI 14 MAYIS’TA EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE VERECEĞİZ'
Kurduğunuz kumpas, bu davaya değildir. Siz demokrasiye kumpas kuruyorsunuz. Temsiliyette kumpas kuruyorsunuz. Kürt halkının Türkiye halkıyla beraber iradesine kumpas kuruyorsunuz. Siz seçimleri kaybedeceğinizi bildiğiniz için HDP’nin oylarının bir şekilde sonuca etkili olmaması için bir kumpas içindesiniz. Ve hele hele AYM’nin ‘ben seçim takviminde karar verebilirim’ cevabı göz göre göre bu kumpasın ne kadar büyük olduğunu da ortaya koyuyor. Evet, gizli tanıklar hukukta normalde de delil değildir. Delil niteliğine haiz değildir. Yan delil gerekir. AİHM ve AYM kararları bunu defaten söyler. Gizli tanık beyanıyla hesaplarımıza bloke konulması kabul edilemez. Bu hikâye AKP’nin partimizi kapattırmak etkisiz kılmak tasfiye ettirmek hikâyesidir. Sadece bize yönelik değildir. Bütün muhaliflerin hikâyesidir. Ekrem İmamoğlu davasında ahmak kavramında verilen davanın hikâyesidir. İBB’ye el koyma hikâyesidir. Muhalefeti etkisiz kılma hikâyesidir. AKP zaten hukukla bütün bağını koparmış şimdi de bize yönelik bu kumpaslarla yalanla kalkıp yalanla oturarak hikâyelerinin bittiğini her gün tekrar tekrar ilan ediyorlar. O hikâyeleri de yalan hile ve kumpastır. Biz onlara bunun cevabını 14 Mayıs’ta en güçlü şekilde vereceğiz. Halkımız bu cevabı verecek, az kaldı." (HABER MERKEZİ)
Millet İttifakı'nın Ortak Politikalar Mutabakatı'nın tam metni