Özgür Özel: Alpay Özalan, demokrasi mikrobudur

Özgür Özel: Alpay Özalan, demokrasi mikrobudur
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AKP Milletvekili Alpay Özalan'ın muhalefet milletvekillerine saldırılarını eleştirerek, "Alpay demokrasi mikrobudur. Onun işi hastalık yapmak" dedi. Kılıçdaroğlu-İmamoğlu görüşmesi için "Bu çok normal bir adım" dedi.

Artı Gerçek - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Gerçek Gündem Genel Yayın Yönetmeni Seyhan Avşar ve Ankara Temsilcisi Altan Sancar’a verdiği röportajda, genel başkanlık dönemindeki değişimleri, partinin iç dinamiklerini ve Türkiye'nin siyasi atmosferini değerlendirdi.

Ekrem İmamoğlu-Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesinin doğal olduğunu ve İmamoğlu'nun kendisini öncesinde bilgilendirdiğini söyleyen Özel, ayağı iyileşince Filistin'e gideceğini yineledi. Son olarak Meclis'te Ahmet Şık'a saldıran Alpay Özalan için "Demokrasi mikorubu" ifadesini kullandı.

Röportajdan öne çıkan başlıklar şöyle:

GENEL BAŞKAN OLUNCA HAYATINDA NELER DEĞİŞTİ?

Özgür Özel, CHP Genel Başkanı olduktan sonra hayatında önemli değişiklikler yaşadığını belirtti. Özellikle koruma kullanma zorunluluğunun kendisi için büyük bir adaptasyon süreci getirdiğini ifade etti ve ekledi: “Önceden koruma kullanmıyordum ama genel başkan olduktan sonra zorunlu korumayla hareket etmeye başladım. Bu durum, ani kararlar almayı ve özgür hareket etmeyi zorlaştırıyor. Kurultay günü ikinci tur oylamada genel başkan olduğum ortaya çıktı. Teşekkür konuşmasına giderken etrafımda altı tane sivil, iri yarı insan belirdi. ‘Ne yapıyorsunuz’ dedim. ‘Siz kimsiniz?’ dedim. ‘Biz sizin korumalarınız.’ dediler. ‘Benim korumam yok’ dedim. ‘Artık var. Zorunlu korumaya tabisiniz’ yanıtı aldım. Her seferinde o zorunlu korumalarla hareket etmek zorundasın. Kendi başına yalnız kalmak istesen, eşimle birlikte bir yere gitmek istersen falan ona dahi izin yok.

Biraz özel hayattan fedakârlık etmek gerekiyor. O kısımları zor. Eşimi, kızımı daha az görüyorum. Eşim Manisa'da yaşıyor, ben Ankara'da, kızım İstanbul'da. Ayda bir kere falan üçümüz buluşuyoruz. Bir de hani kızıma çok düşkünüm. Görüşmelerimiz falan iyice azaldı. Bir de ben müsait olsam İpek müsait olmuyor.”

'İLK BAHÇELİ ARADI'

Ayağındaki kırıkla ilgili ortaya atılan iddialar hakkında da konuşan Özel, "Bu tür iddiaların ortaya atılması, başka konularda bir şey bulamayıp, dikkat çekmeye çalışmaktan ibaret. Bizim için önemli olan, bu süreçte MYK'daki arkadaşlarımıza bu tür konularda dikkatli olmalarını söylemek" dedi. Kendisinin, hastalık sürecinde pek çok liderden geçmiş olsun telefonları aldığını, ilk arayanın da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olduğunu sözlerine ekledi.

ALİ KOÇ İLE NE KONUŞTU?

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ile görüşmesinin çok konuşulmasının ardından Özel, “Ali Bey ile görüşmemiz tamamen spor ve federasyonlar üzerineydi. Aramızda herhangi bir ‘taşın altına el koyma’ gibi bir konuşma geçmedi. Daha çok sporun geleceği ve federasyonların siyasi etkilerinden bahsettik” açıklamasında bulundu.

PARTİ İÇİ TARTIŞMA

CHP içindeki tartışmalar hakkında da bilgi veren Özel, bazı haberlerin ve iddiaların tamamen gereksiz olduğunu belirtti. “Şu anda partimiz en yüksek oy oranlarını elde ediyor ve böyle bir dönemde krizler yaratmaya çalışanlar yanlış yapıyor. Partinin önündeki tek şey iktidar olmak olmalı” şeklinde konuştu. Ayrıca, parti içindeki normalleşme süreçlerinin doğru yönetilmesi gerektiğini ifade etti.

KILIÇDAROĞLU-İMAMOĞLU GÖRÜŞMESİ

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Kılıçdaroğlu ziyaretinin ardından ortaya atılan tartışmalar hakkında Özel, bu tür spekülasyonların gereksiz olduğunu söyledi. “Normali bu. Partide de bir normalleşme ihtiyaç var. Yıllarca birlikte çalışmış kişiler. Ekrem Bey'in Ankara'ya geldiğinde Kemal Bey'i ziyaret etmesi. Hatta Kemal Bey'in de İstanbul'a gittiğinde Ekrem Bey'i ziyaret etmesi. Bence bunların her birisi çok kıymetli. Aksi yanlış. İmamoğlu’nun İstanbul Belediye Başkanlığı tartışmalarının yersiz olduğunu düşünüyorum. Bu konuda bir ayrışma yaratmak hem gereksiz hem de zararlı” dedi.

'Görüşmeden haberiniz var mıydı?' sorusuna ise "Hacı Bektaş'tayken ‘ben Kemal Bey'i salı günü ziyaret edeyim, kendisiyle böyle konuşacağım’ dedi. Onların bilgisini verdi. Ondan sonra ben de ‘iyi olur’ dedim. Bunlar gayet normal şeyler" yanıtını verdi.

ERKEN SEÇİM TALEBİ VAR MI?

Erken seçim konusuna da değinen Özel, seçimlerin erkene alınmasını istediğini belirtti. “Yarın seçim olsa, hemen sandığa gitmek isterim. Partimizin iktidara gelmesi için bu tür adımları atmak önemlidir” dedi. CHP’nin en yüksek oy oranlarına ulaştığı bu dönemde, erken seçim çağrılarının toplumda yankı bulduğunu, ancak bunun partiyi daha da güçlendireceğini düşündüğünü ifade etti.

SİNEM DEDETAŞ UYARILDI

Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş'ın geçen günlerde, İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adayı olması halinde İstanbul'u yönetmeye talip olacağını söylemesi de Özel'e soruldu. Bu konuları konuşmak için erken olduğunu belirten Özel, tarafların uyarıldığını söyledi.

Özel "Tamamen hem çok erken, hem çok gereksiz, hem çok faydasız. Orada özel verilmiş bir röportajdan ziyade belediye başkanı arkadaşımız Paris Olimpiyatları sırasında gazeteci kökenli Paris'te yaşayan bir kardeşimizin herhalde dostça bir sohbetine cevap vermiş. 'Böyle bir görev olsa hazır mısınız?' O da 'Hazırım' demiş, o kadar. Bir daha belediye başkanlarımız arasında böyle bir tartışma duymayacaksınız. Arkadaşlar uyarıldılar. 'Böyle bir şeye gerek yok' dedik. Ekrem bey de hiç memnun olmadı bu gündemden. Ben de memnun olmadım. Arkadaşlarımız kötü niyetli değiller. Biraz siyasette yeniler. Ama bir daha kendi kendimize böyle bir gündem yaratmayacağız" dedi.

ALPAY DEMOKRASİ MİKROBUDUR

TBMM'deki Can Atalay oturumunda AKP'li Meclis İdare Amiri Alpay Özalan'ın kürsüdeki konuşması sırasında Ahmet Şık'a saldırısı sonrası tutumu eleştiri konusu olan Özgür Özel, bu konudaki soruya ise şu yanıtı verdi:

"ben kavga çıkıp Alpay Özalan saldırdığında Meclis Başkanı'nı aradım. Ondan önce Ahmet Şık'a geçmiş olsun telefonu açtım. Gülistan hanımı odasında ziyaret ettim. Bizim Okan (Konuralp) yaralanmıştı. Hem yüz yüze ayaküstü hatırını sordum hem de sonra telefonla sağlık durumunu takip ettim. Ardından Meclis Başkanı'nı aradım. Meclis Başkanı'na 'Anayasal bir suç işleniyor. Bekir Bozdağ'ı taşere edemezsiniz. Suçu ona işletemezsiniz. O görüşmeye başkanlık etmelisiniz. Oturumu siz yönetmelisiniz, Bekir Bozdağ yönetmemeli' dedim. Benim dediğimi yaptı.

Ahmet Şık ile de konuştum. Bu pazartesi de konuştum. Ben kendisini aradım, o da bana geçmiş olsun demek için ulaşmaya çalışmış. Kendisine de 'Asla ikisi denk tutulamaz. Ama bizim açımızdan da yaptığı ilk cümlenin o cümleler olması ve oturumun bu noktaya gelmesi hiç faydalı olmadı. O yüzden bir kez daha çağıracağım' dedim. Ben başka partiye nasıl konuşacağını tarif edemem. Ama Ahmet Şık'ın ilk cümleden kullandığı o kelimeler.... İç Tüzük'e göre o lafı söylüyorsan o cezayı alıyorsun.

Alpay beyin milletvekili yapılması doğru değil. Meclis İdare Amiri yapılması doğru değil. Alpay beye ödenen maaşının her bir kuruşu israftır bu memleket için. O kadar kötü bir şey ama mikroba 'Niye Hastalık yapıyorsun?' diye sorulmaz. Bana diyorlar ki 'O da ceza aldı, o da ceza aldı.' İç Tüzük'e göre saldırı ve küfür/hakaretin cezası bu. İlkinde kınama, sonra çıkarma veriyorsun. Bu Alpay ile Ahmet Şık'ı denk tutmak meselesi değil. Esas mesele mikroba 'Neden hastalık yapıyorsun?' diye sorulmaz. Ama Alpay'a bu fırsatı vermeden biz o oturumda usul tartışmasıyla bütün imkanları tüketmeliydik. Biz hiçbir şey yapamadık ki o gün. Kan bulaştı. Gözümüzün önünde kadın dövdüler. O tansiyonun içinde bir genel görüşme oldu gitti. İnsanları bizim vicdana davet etmemiz gerekirken herkes tuttuğu safta yürüdü. Oysa ki genel görüşme açılmasını öneriyorduk. Belki gruplar arası diyalogla bir genel görüşme açılsa 2 gün istişareler olabilirdi partiler arasında. Ama o an ben Ahmet Şık'ın o gün söylediği sözün ve üslubun taktiksel olarak da yanlış olduğunu düşünüyorum. Ayrıca İç Tüzük'e göre de sorunlu ifadeler. Karşı tarafa hak etmediği bir mağduriyet yarattı. Sen bütün AK Parti vekillerine 'cibiliyetsiz' deyince biz bütün haklı davamızdan savunmaya geçmek zorunda kaldık muhalefet olarak. Onlar için bahane oldu. Ama Ahmet Şık'a 'Neden yanlış yaptın?' diyebilirim. Bu hakkım var, onlar da bizi eleştiriyorlar. Alpay demokrasi mikrobudur. Onun işi hastalık yapmak."

CUMHURBAŞKANI ADAYI KİM OLACAK?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, cumhurbaşkanı adayını belirleme sürecini ilişkinse şunları söyledi:

"Partide kavgaya izin vermeyeceğim. Ankette en yüksek kimse onu yapacağım. Kimsenin önünü kapamayacağım. Benim görevim partiyi iktidar yapmak' dediğim için ve buna samimi şekilde çaba sarf ettiğim için görev onayım hızla yükseliyor. O yüzden benim için en büyük hata günü geldiğinde teknik direktörlüğün gereğini yapmamaktır. Penaltıyı kimin atacağına karar vermek... İyi bir hakemin -en doğru kararı vermesi gereken kişinin- kendisiyle ilgili hırsa, ihtirasa, bir talebe bürünmesi her şeyi allak bullak eder. Teknik direktör, penaltı atmaz; en doğru oyuncuya attırır."

'AYAĞIM İYİLEŞİR İYİLEŞMEZ FİLİSTİN'E GİDECEĞİM'

Filistin'i ziyaret edeceğini yineleyen Özel, konuya ilişkin şunları söyledi:

Filistin'e gideceğim ayağım iyileşir iyileşmez. Mahmud Abbas çağırdı. Filistin'deki temaslarımdan sonra eğer ihtiyaç görürsem ileride Suriye, Rusya, Çin ziyaretleri olacak. Birleşmiş Milletler toplantısına gideceğim. Suriye için resmi olarak tarih bekleniyor. Gitmeden önce Dışişleri Bakanımla görüşebilirim. Gittikten sonra eğer oradaki görüşmelerde devlet başkanının, cumhurbaşkanının bilmesi gereken bir şey varsa gider konuşurum."
RÖPORTAJIN TAMAMI


Öne Çıkanlar