Pervin Buldan: Komisyondan 5 kişilik bir heyetin İmralı'ya gitmesi planlanıyor
DEM Parti İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, 3 Ekim'de yaptıkları İmralı görüşmesinde PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 'Komisyon bir an önce İmralı’ya gelmeli' dediğini belirterek, 5 kişilik heyetin İmralı’ya gitmesinin planlandığını belirtti.

Artı Gerçek - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, 3 Ekim tarihinde İmralı'ya gerçekleştirdikleri son ziyaretin detaylarını ve PKK lideri Abdullah Öcalan'ın sürece dair değerlendirmelerini anlattı.
Medya Haber TV’ye konuşan Buldan, Öcalan’ın “Komisyon bir an önce İmralı’ya gelmeli” dediğini belirterek, 5 kişilik heyetin İmralı’ya gitmesinin planlandığını belirtti.
Buldan, İmralı'da görüşmenin yaklaşık 3 saat 30 dakika sürdüğünü ve PKK liderinin süreç ile ilgili medyanın diline dönük eleştirileri de olduğunu aktardı.
'SÜREÇ AĞIR DA OLSA DEVAM EDİYOR'
Buldan'ın açıklamasından satır başları şöyle:
"Sürecin bittiği ya da durduğu yönünden yapılan açıklamalar doğru değil. Süreç devam ediyor. Ağır da olsa, aksak da olsa, gecikmeli de olsa sürecin devam ettiğini ifade etmekte fayda var. Sayın Öcalan’ın çalışma koşullarının değişmemiş olması sürecin durduğunu ifade etmez. Pedal yavaş da olsa dönüyor ama bu gecikmelerin biran önce giderilmesinin altını özellikle çizmek isterim. Sayın Öcalan’ın çalışma koşullarının iyileşmesine gerçekten ihtiyaç var.
'ÖCALAN ADIMLARIN KARŞILIKLI ATILMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ'
Sayın Öcalan önemli adımların karşılıklı olarak atılması gerektiğini söyledi. Bunun altını önemle çizdi. Aksi taktirde karşılıklı adımların atılmaması durumunda süreç karşıtı grupların giderek güç kazanacağı uyarısında bulundu. Bu süreci bozmak, sekteye uğratmak isteyenler, hata darbe mekaniğinin devreye girebileceği değerlendirmeleri yapıyor. Aslında gecikmemesi gereken bir sürecin, hızla karşılıklı adımların atılması gereken bir sürecin bu kadar yavaş ilerlemesinin sakıncalı olduğunu bende ifade etmek istiyorum.
Komisyonun şimdiye kadar çalışma şeklini eleştiriyoruz. Atılması gereken hukuki adım ve çıkarılması gereken yasal düzenlemelere dair hantallığın biran önce giderilmesi gerektiğini de söylüyoruz.
'KOMİSYONDAN 5 KİŞİLİK BİR HEYETİN İMRALI'YA GİTMESİ PLANLANIYOR'
Bundan sonra Komisyonun İmralı’ya giderek Sayın Öcalan ile görüşme yapmasını bekliyoruz. Bu konuda Sayın Öcalan’ın da büyük bir beklentisi var. Son yaptığımız görüşmede de bir kez daha Komisyona, Komisyonun işlevine ve Komisyonu İmralı’ya gitmesine dair değerlendirmeleri oldu. Şunu ifade etti; Meclis’te kurulan Komisyonun son derece kıymetli olduğunu belirti. Zaten bunu son birkaç toplantıdır üst üste belirtiyor. Komisyonun çalışmalarını yakından takip ediyor. Her görüşmede heyetimizden bu konuda özel bilgi alıyor. Son görüşmede zamanın hızla aktığının farkında olduğunu belirterek ‘Komisyon biran önce İmralı’ya gelmeli’ dedi. Şuan itibariyle somut bir tarih yok. 1-2 hafta içinde dinlenmeler bitince komisyon içinden 5 kişilik bir heyetin İmralı’ya gitmesini bekliyoruz.
Grubu bulunan partilerin temsilcilerinden oluşan 5 kişilik heyetin gitmesi planlanıyor. Bize verilen bilgi bu şekilde. Meclis’te grubu bulunmayan partiler de var, bunlar Komisyonun içinde de yer alıyor. Ancak onlardan gitmek isteyen var mı? Bu konuda bir bilgi yok. Ama 5 siyasi partinin grup temsilcileri olduğu için onlardan mutlaka birer kişi gider, grubu bulunmayanlar gider mi gitmez mi, bu konuda net bir şey olmadığını belirtmek isterim. Sayın Numan Kurtulmuş’un adaya gitme ihtimali yok. Böyle bir şey gündem olmadı. Sayın Öcalan’da bunu ifade etmedi. Sadece Komisyon üyelerinden oluşan 5 kişilik bir heyetin gitmesi planlanıyor.
Sürecin başından beri ifade ettiği (Öcalan'ın) bir şey var; PKK’nin ortaya çıkışı, PKK’nin fesih edilmesi, PKK’nin Sayın Öcalan’ın çağrısı ile ortadan kalktığı zaman süreci ile ilgili Meclis Komisyonuyla konuşmak istiyor. PKK’nin ortaya çıkışının sebeplerini Meclis Komisyonu ile konuşacağını, bununla birlikte gelişen süreç ile birlikte kendisinin baş aktör olarak PKK’yi fesih ettiğini, demokratik siyasetin önünü açtığını bunu yaparken de Türkiye’nin demokratikleşmesine katkı sağlayacağını belirten bir yerden yaklaşıyor. Dolayısıyla Komisyonu hem dinlemek istiyor hem de kendi görüşlerini aktarmak istiyor. Sürece güçlü bir perspektif ile katkı sunma iradesi olduğu belirtiyor. Dolayısıyla Komisyon Sayın Öcalan ile görüşürse ve kendisini dinlerse ortaya çıkacak yasalara da katkı sunacağını düşünüyor.
'ÖCALAN MEDYANIN DİLİNİ ELEŞTİRİYOR'
Sayın Öcalan son görüşmede medyanın dilinden rahatsız olduğu üzerinde de durdu. Medyanın diline dönük ciddi eleştirileri var. Hâlâ birçok kanalın ve yorumcunun geçmişteki düşmanca dili sürdürdüğünü özellikle belirti. Bu kesimlerin derdinin barış ve kardeşlik olmadığını, hamaset ve düşmanlık olduğunu açık bir şekilde ifade etti. Medyada bazı kanalların sürecin aleyhine ifadeler kurması bizim çözeceğimiz bir sorun değil. Bu da iktidarın meselesi. Bütün bunları iyileştirmek iktidarın görevi ancak burada da bir ilerleme kaydedilmediğini ifade etmek isterim.
'ÖCALAN, DEMİRTAŞ VE YÜKSEKDAĞ'IN TUTUKLULUĞUN KABUL EDİLEBİLİR OLMADIĞINI SÖYLEDİ'
Ne bugün ne de geçmişte iddia edildiği şeklinde Sayın Selahattin Demirtaş ile ilgili bir şey söylenmedi. Bunu açık ve net ifade etmek istiyorum. Aksine Sayın Öcalan iki görüşme önce Sayın Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın hala tutuklu olduğunu bunun kabul edilir bir yanının olmadığını ifade eden bir değerlendirme yaptı. Hatta yine iki toplantı önce Sayın Demirtaş ve Yüksekdağ’a benim özel selamlarımı gönderin dedi. Biz oradan çıkar çıkmaz iki arkadaşın avukatlarını arayarak Sayın Öcalan’ın selamlarını iletmelerini talep ettik. Tamamıyla ortalığı karıştırmak isteyen, Sayın Öcalan ve Demirtaş’ı karşı karşıya getirmek isteyen bazı güçlerin bu tarz söylemlerin kimsenin itibar etmemesi gerektiğini özellikle vurgulamak isterim." (MA)