Prof. Cihan Tuğal NY Times için yazdı: Bundan sonra ne olursa olsun Türkiye zorda
ABD'deki Berkeley Üniversitesi öğretim üyesi ve yazar Prof. Cihan Tuğal, ABD'nin önde gelen gazetesi New York Times için 14 mayıs seçimlerini değerlendiren bir makale kaleme aldı. Tuğal, "Erdoğan gitse bile Türkiye'nin başı hâlâ büyük belada" dedi.

Artı Gerçek - Yazar ve akademisyen Prof. Cihan Tuğal ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times gazetesi için 14 Mayıs'ta yapılacak seçimleri değerlendirdiği bir makale kaleme aldı. Berkeley Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi, 'Bundan sonra ne olursa olsun Türkiye zorda' başlıklı makalesinde muhalefetin olası bir seçim zaferinin 'nihai' zafer anlamına gelmeyeceğini yazdı. Tuğal, AKP ve müttefiklerinin seçimi kaybetmesi durumunda "felaket tellallığı" yapmaya devam edeceğini, muhalefetin bunu alt etmek için farklı bir yol izlemesi gerektiğini vurguladı. Yazar, AKP dönemindeki piyasa dostu politikaların terk edilmesi gerektiğini vurgulayarak "Türkiye'nin restorasyona ihtiyacı yok" dedi ve Türkiye'nin tamamen yeni bir yola ihtiyacı olduğunu vurguladı.
'DEPREMLER BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA OLDU'
Makalede, "Türkiye'deki muhalefetin hiçbir zaman bugünkü kadar umutlu olmadığını" yazan Tuğal, AKP'yi iktidara taşıyan konjonktürü hatırlattı. Ekonomik kriz ve 1999 depreminin yarattığı atmosferde AKP'nin 'tek temiz seçenek' olarak göründüğü için iktidara geldiğini vurguladı. Aradan geçen 20 yılda iktidarın 'aurası'nın bozulduğu yorumunu yapan Tuğal, Maraş merkezli depremlerin 'bardağı taşıran son damla' olduğunu yazdı.
"Anketlere bakılırsa, gerçekten de Türk seçmenin AKP'nin 21 yıllık muhafazakar ve otoriter saltanatına son verebileceği görülüyor" diyen Tuğal, "heyecan verici bir ihtimal" şeklinde nitelediği bu durumun Erdoğan 'tahttan indirilse dahi' muhalefete bırakacağı mirasın 'heyecanı dizginlemek için' yeterli olacağını yazdı.
'ERDOĞAN GİTSE BİLE TÜRKİYE'NİN BAŞI HÂLÂ BÜYÜK BELADA'
"Türkiye yakında otokratik liderinden kurtulabilir ancak başı hâlâ büyük belada" diyen Cihan Tuğal, muhalefetin Erdoğan sonrası dönem için kullandığı 'restorasyon' kavramını eleştirdi. Tuğal, muhalefet koalisyonunu oluşturan altı partinin her konuda hemfikir olmamasına rağmen neyi restore etmek istediklerine dair güçlü işaretler bulunduğunu yazdı. Şu an Millet İttifakı'nda bulunan Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu'nun dış politikadaki ve DEVA Partisi lideri Ali Babacan'ın ekonomideki yaklaşımlarının AKP'nin piyasa dostu, Batı yanlısı yönelimini derinleştirdiğini hatırlatan yazar, gelinen noktada Türkiye'nin ekonomik göstergelerinin ve bölgedeki jeopolitik değişimlerin buna elvermediğine vurgu yaptı.
RESTORASYON DEĞİL, TUTARLI BİR YÖNETİM PROGRAMI GEREKLİ
Prof. Cihan Tuğal, AKP'nin sürekli değişen piyasa odaklı ve devletçi politikalarının sallantılı fakat halkla bağlarını sağlamlaştıran bir etki yarattığını vurguladığı makalesinde, muhalefetteki ana akım partilerin dış yatırıma bel bağlayan 'geleneksel' politikaları dillendirmeye devam ettiğine dikkat çekti. Tuğal, muhalefetin Erdoğan'ın 'milli ekonomi' politikalarından kopuşu salık verdiğini ancak ikna edici bir alternatif sunmaktan da uzak olduğunu yazdı.
Her şeye rağmen, Erdoğan'ın seçimleri kaybetmesinin ülkedeki otoriterliğe darbe vurmak için önemli olduğu yorumunu yapan Berkeley Üniversitesi öğretim üyesi, Erdoğan'ın olası yenilgisinin 'nihai' zafer sayılamayacağını ve böyle bir tehdide karşı en iyi panzehirin, tutarlı, yaratıcı bir yönetim programı olduğunu hatırlattı. Yazar, "Türkiye'nin restorasyona ihtiyacı yok. Tamamen yeni bir yola ihtiyacı var" diyerek makaleyi sonlandırdı. (DIŞ HABERLER)