Seçim sonuçları bize ne söylüyor?: 'Muhalefet yapısal sorunlar üzerinde düşünmeli'

Seçim sonuçları bize ne söylüyor?: 'Muhalefet yapısal sorunlar üzerinde düşünmeli'
14 Mayıs sonrası muhalefetin izleyeceği yol merak konusu. Uzmanlara göre, muhalefet yapısal sorunlara dair derinlemesine düşünmeli. Elçin Aktoprak: "Oy arttırabilecekleri üç kanal var." Mesut Ayan: "Salt vaat yarışına girilmesi etkilemiş olabilir."

Oğulcan ÖZGENÇ


ANKARA - Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri 14 Mayıs’ta gerçekleştirildi. Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) kesinleşmemiş sonuçlarına göre cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kalırken, milletvekilliği seçimlerinde Cumhur İttifakı meclis çoğunluğunu almış durumda.

Sonuçların önümüzdeki süreçte siyasal atmosferi nasıl etkileyeceğini, seçmenlerin tercihlerini belirleyen faktörleri ve muhalefetin izlemesi gereken adımları Elçin Aktoprak ve Mesut Vahdet Ayan ile konuştuk.

AKTOPRAK: BİRLİRLERİNDEN OY ALMALARI GEREKİYOR

Önümüzdeki süreci cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçim sonuçları açısından Artı Gerçek’e değerlendiren Akademisyen Elçin Aktoprak, Erdoğan’ın iki haftalık zaman diliminde kutuplaştırıcı dilini daha fazla keskinleştirmeyeceğini ancak karşı tarafı demoralize eden söylemlerine devam edeceğini belirtti.

Her iki tarafından kazanmak için karşı tarafın oylarına ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Aktoprak, “Net bir galibiyet almak istiyorlarsa sadece Sinan Oğan’ın aldığı oylar dışında da birbirlerinden oy almaları gerekiyor. Yani oylarını arttırabilecekleri üç kanal var: Oğan’ın oyları, karşı taraftan alınacak oy, yüksek bir katılım olmasına rağmen seçimlerde oy kullanmayan kesim” değerlendirmesinde bulundu.

İYİ PARTİLİLERDEN OĞAN'A YÖNELİŞ

Aktoprak, meclisteki vekil dağılımı konusunda da değerlendirmede bulundu. Meclis’teki tablo eşliğinde iki hafta sonra seçime gidileceğini söyleyen Aktoprak, “Hem AKP hem CHP’nin yaptığı ittifaklar, mecliste kendi başlarına yer alamayacak sağ partileri iktidara getirdi. Şimdi Hizbullah’ın üç tane koltuğu var. Kendi başlarına meclise giremeyecek DEVA Partisi, Gelecek Partisi de hem meclise girdiler hem de AKP’den hiçbir şey koparamadılar. İYİ Parti’nin oy oranında müthiş bir artış yok, hatta İYİ Parti’yi destekleyenler cumhurbaşkanlığı seçiminde Oğan’a da yöneldiler. Aynı durum CHP’nin ittifaka girdiği diğer ufak partilerde de olabilir. Dolayısıyla demokratik bir Türkiye özlemi duyan bir kısım CHP’lilerin, o CHP’lilerin kendini sola yakın hisseden kesiminin ve Kürt siyasal hareketinin çevresinin sarıldığını göreceğiz” dedi.

‘OĞAN’A YANAŞMAK ÇÖZÜM GETİRMEYECEKTİR’

Aktoprak, Erdoğan’ın seçimlerden net bir galibiyetle çıkamadığına dikkat çekerek, şöyle konuştu:

“Elimize geçebilecek olanakları başka bir dille, başka bir tarzla yeniden kurmak gerekecek. Bu bize gösterdi ki Türkiye’de sağ ve milliyetçilik çok güçlü ama oraya oynayarak alabileceğiniz oy da bu kadar. Muhalefet, bütün haksızlıkların ve hukuksuzlukların önümüzdeki beş sene içinde hepimizin sorunu olabileceğine dair dili güçlendirmeli. Deprem bölgesinden ve ekonomik krizden dolayı daha büyük bir tepki bekliyorduk ama olmadı. Dolayısıyla muhalefet ekonomik kriz meselesini daha fazla ele almalı. Utku Balaban bir açıklama yaptı: “AKP’li seçmen için düşük ücretten ziyade iş sahibi olup olmamak meselesi önemli.” Bunların üzerine daha fazla düşünmek gerekiyor. Ayrıca, muhalefet Yeşil Sol ile ittifakı güçlendirmeli, eğer Yeşil Sol içinden bu ittifaka duyulan bir güvensizlik varsa onu ortadan kaldırmalı. Oğan’a yanaşmak bir çözüm getirmeyecektir."

AYAN: SORUNLARI BİZ ÇÖZERİZ YAKLAŞIMI ETKİLİ OLDU

Artı Gerçek’e konuşan Akademisyen Mesut Vahdet Ayan, bu sonuçta Erdoğan kültünün ve söylemlerinin etkili olduğu görüşünde. Ayan, “Bir diğer konu ise, ülke olarak birçok sorun yaşadık malum. Orman yangınları, sel ve depremler gibi. Devletin bu süreçte buralara müdahale edemediğini gördük. Pandemi sürecinin de benzer şekilde kötü yönetilmesi, pandemide tüm yükün işçi sınıfının omuzlarına bırakılması ve ekonomik krizin derinleşmesi ve yine merkezi iktidarın buna müdahale edememesinin AKP’ye bir siyasi bir fatura çıkaracağını tahmin etmiştim. Ancak Erdoğan’ın “sorunları yine biz çözeriz” yaklaşımının tamamında olmasa bile belirli bir seçmen kitlesinde etkili olduğunu var sayabiliriz” tespitinde bulundu.

Sonucun arkasında yatan bir diğer etmenin muhalefetin dağınık görüntüsü ve Mart’a kadar aday belirleyememesi olabileceğine dikkat çeken Ayan, “Seçim sonuçları Türkiye’deki siyasi atmosferi daha da sertleştireceğe benziyor, tabii ikinci turu Erdoğan alırsa. Zaten seçim sürecinde toplumun birçok farklı kesimini düşmanlaştırarak kampanyasını yürüten Erdoğan’ın bu politikaları derinleştirerek sürdürebilme ihtimali yüksektir. Milletvekili seçimlerinde de Cumhur İttifakı’nın çoğunluğu elde etmesi, sanırım ikinci tur için Erdoğan’ı şanslı kılıyor. Ancak Meclis seçimlerinde Millet İttifakının CHP dışındaki bileşenlerinin gerekli etkiyi göstermemesi de üzerine düşünülmesi gereken bir olgu” dedi.

‘SEÇMEN KİTLESİ ERDOĞAN TARAFINDA YENİDEN TOPLANDI’

Ayan, muhalefetin iktidarla salt vaat yarışına girmesi ve bu vaatlerin altını tam olarak dolduramamasının da seçmenleri etkilemiş olabileceğini söyledi. Yeni bir toplumsal sözleşmenin neden gerekli olduğu, bunun yapılma sürecinin ve topluma kazandıracaklarının anlatılamadığına dikkat çeken Ayan, “Hal böyle olunca vaatler adeta açık artırma usulüne döndü. Oysa daha derin sorunlar var. Örneğin, ekonomik krizle birlikte tüm toplumun yoksullaşması ve neredeyse asgari ücrette eşitlenmesi üzerinden özellikle CHP ortaya çıkan sınıf çelişkilerine işaret edebilir, bu çelişkilerin giderilmesi için atılacak adımları toplumla daha net paylaşabilirdi. Maalesef bunlar olmadı ve geleneksel AKP seçmeni yerinden kıpırdamadığı gibi, AKP’den ayrılan ve şu anki durumdan memnun olmayan seçmen kitlesi de Erdoğan etrafında yeniden toplandı” diye konuştu.

Ayan muhalefetin iki haftalık süreçte izleyebileceği yol için şunları söyledi: “Açıkça söylemek gerekirse önümüzdeki 14 günlük süreçte iyi bir siyasal iletişim çalışması yapılabilir, yeni bir toplumsal sözleşmenin gerekleri anlatılabilir. Vaat yarışından ziyade yapısal sorunların çözümü üzerine bir plan açıklanabilir. İkinci tura giderken de ilkinde olduğu gibi sakin bir sürecin geçeceğini tahmin ediyorum. İkinci turu kazanmak için hâlâ zaman var.”

Öne Çıkanlar