Sevda Karaca: Kadınların, gençlerin, halkların, farklı inançların sözünü Meclis’e taşıyacağız
Artı Gerçek - Emek ve Özgürlük İttifakı’nın bileşeni olan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin (Yeşil Sol Parti) Antep milletvekili adayı Sevda Karaca, seçime dair konuştu.
‘Antep’te kadınların, emekçilerin, halkların, gençlerin bu süreçte yüzü Emek ve Özgürlük İttifakı'na dönecek’ diyen Karaca, “Biz Antep'in halkların kardeşliğinin inşası açısından da önümüzdeki dönem çok önemli bir yerde duracağına inanıyoruz. Buradaki halklar ortak bir noktada buluşuyor” dedi.
Karaca, “Cumhur İttifakı da Millet İttifakı da aslında programlarıyla sözleriyle ortaya koydukları, işçilerin, emekçilerin ve Kürt halkının demokrasi, eşitlik ve barış özlemini karşılayabilecek bir ufka ve perspektife sahip değil” ifadelerini kullandı.
‘BURADAKİ HALKLAR ORTAK BİR NOKTADA BULUŞUYOR’
Antep’te yürütülmesi gereken siyasette dair konuşan Karaca, “Bu kadar farklı kimliğin, farklı inancın yıllardır burada bir arada yaşam kültürü oluşturduğu bir düzlem varken, Antep iktidarın da bütün savaş ve nefret politikalarıyla, bu birliği bozmak üzere özel bir planla hareket ettiği bir yer” diyerek şunları söyledi:
“Biz Antep'in halkların kardeşliğinin inşası açısından da önümüzdeki dönem çok önemli bir yerde duracağına inanıyoruz. Buradaki halklar ortak bir noktada buluşuyor. Antep, Türkiye'nin en büyük sanayi kentlerinden biri. İhracat rekorları kıran patronların bir kısmı da burada. Bu “başarılarını” aslında Antep halkının ve emekçilerinin ‘sömürüsüne borçlular’. 2 milyonluk nüfusun dörtte biri işçi.
‘KÜRT, TÜRK, SURİYELİ VE ALEVİLERİ ARASINDAKİ KARDEŞLİĞİN ZEMİNİNİ OLUŞTURMAK İSTİYORUZ’
Buradaki organize sanayi bölgelerinde, sanayi havzalarında, atölyelerinde merdiven altı atölyelerinde emekleri sömürülen geniş kesimler var. Antep özelinde 130 bin işçi var. Makine halısı üretimi Antep'te dünyanın yüzde 47’sini karşılıyor. Geçtiğimiz günlerde Erdoğan'ın yine din istismarı üzerinden ortaya çıkardığı ‘seccade’ tartışmasına dönüp baktığımızda, Antep özelinde belki söyleyebileceğimiz temel şeylerden biri şu; Erdoğan'ın din istismarını gerçekleştirmek için kürsülerden salladığı o seccadeyi Antep'te emekçiler üretiyor. Yani din istismarını gerçekleştirirken kullandığı o seccadeyi üretenler, günde 12 saat çalışıp evlerine bir ekmek götürmekte, kiralarını ödemekte zorlanıyor. Bu gerçeğin üzerine seccade atmaya çalışıyorlar. Burası Türkiye'deki makarna üretiminin de merkezlerinden biri. Yani yoksullaştırılmış geniş halk kesimlerini kazanmanın, onları kendi cephelerine çekmenin sembol şeylerinden bir tanesi makarna oldu.
Antep'e dönüp baktığımızda o makarnaları üretenler, o makarnalara muhtaç hale getirilenlerdir aynı zamanda. Üzerinden bu kadar zaman geçen ancak hala adalete erişemediğimiz 10 Ekim Davası’nda gördüğümüz en önemli şeylerden biri Antep'in o karanlık güçler için yuva haline getirildiği gerçeğiydi. Burada emek, özgürlük, eşitlik, barış, kadınların hak mücadelesi, gençlerin gelecek özlemi, çocukların sağlıklı güvenli bir geleceğe sahip olması gibi konular birbiriyle iç içe geçmiş. Hepsinin arasındaki o kopmaz bağları her gün yeniden hatırlayarak, kentin emekçileri; Kürt, Türk, Suriyeli ve Alevileri arasındaki kardeşliğin zeminini oluşturmak istiyoruz.”
‘MECLİS’ DE BU MÜCADELE ALANLARINA TAŞIMAKTAN HİÇBİR ZAMAN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Seçim sürecinin önemine dair konuşan Karaca, şunları anlattı:
“Cumhur İttifakı da Millet İttifakı da aslında programlarıyla sözleriyle ortaya koydukları, işçilerin, emekçilerin ve Kürt halkının demokrasi, eşitlik ve barış özlemini karşılayabilecek bir ufka ve perspektife sahip değil. Dolayısıyla bu Meclis aritmetiği her ne olursa olsun bizim orada hem bu restorasyon programına hem de aynı zamanda tüm gerici güçlerle ittifak kurmuş olan bu tek adam rejimine karşı bir arada çok güçlü bir biçimde durmak. Sadece Meclis’te değil sokakta da. Meclis’i emeğin, özgürlüğün, halkların barış isteğinin ve demokrasinin en güçlü savunucusu olarak yan yana kurabilmenin bir mecrası haline getireceğiz.
Kadınların, gençlerin, halkların, farklı inançlara sahip olan kesimlerin sözünü Meclis’e taşıyacağız ama Meclis’ de bu mücadele alanlarına taşımaktan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz.
‘HÜDA PAR’IN GENEL SEKRETERİNİN ÜST SIRALARDA YER ALDIĞINI GÖRÜYORUZ’
AKP’nin seçimlere Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR gibi kadınlara dair ayrımcı ve cinsiyetçi politikalar üreten partiler ile girmesine dair konuşan Karaca, şunlara dikkat çekti:
“Listelerde kadın düşmanlığında hiçbir beis görmeyen, yani bunu açık açık ortaya koymaktan hiçbir çekince duymayan, kadınlarla erkeklerin asla eşit olamayacağını söyleyen, kadınlarla erkeklerin aynı fotoğraf karesine bile girmesine tahammül edemeyenlerin ve aynı zamanda Kürt halkının hafızalarında domuz bağlarıyla faili meçhuller ile anılan HÜDA PAR’ın Genel Sekreterinin üst sıralarda yer aldığını görüyoruz. “
‘BİZ LİSTELERE BAKTIĞIMIZDA BİR ‘PATRON İTTİFAKI’ GÖRÜYORUZ’
Millet İttifakı'nda da elbette yani daha seçim beyannamelerinden itibaren gördüğümüz en temel şeylerden biri; bu ülkenin kadınlarının en önemli ortak mücadele sözlerinden biri olan İstanbul Sözleşmesi'nin geri getirilmesi ve hayata geçirilmesi yönündeki talebe bile kulak tıkamış olmaları. Biz listelere baktığımızda bir ‘patron ittifakı’ görüyoruz. Orada ihracat rekorları kırarken Antep emekçilerinin emekleri üzerine ya da dünyanın en zengin 10 kişisi listelerine girerken, çeşitli biçimlerde karanlık ilişkilerin bir parçası olduğu bilinen isimlerin listelerini görüyoruz maalesef. Kadın adayları görmüyoruz karşımızda.
‘ÜLKENİN GÖZÜ ANTEP’TE OLACAK’
Görünen o ki Antep’te kadınların, emekçilerin, halkların, gençlerin bu süreçte yüzü Emek ve Özgürlük İttifakı'na dönecek. Kadınlardan korktuklarını düşünüyoruz. Tekrar belirtiyoruz; Bizim bu ülkenin demokrasi güçleri olarak, kadın düşmanı güçler karşısında, renklerimiz ve heyecanımızla yan yana durabileceğimizi gösterebileceğimiz en önemli yerlerden biri Antep olacak. Ülkenin gözü Antep’te olacak.”(MA)