Sezgin Tanrıkulu'na destek sosyal medyada Türkiye gündemine girdi: 'Hakikat her zaman rahatsız edicidir'

Sezgin Tanrıkulu'na destek sosyal medyada Türkiye gündemine girdi: 'Hakikat her zaman rahatsız edicidir'
TSK ile ilgili sözleri nedeniyle hakkında soruşturma açılan ve hedef gösterilen CHP'li Sezgin Tanrıkulu'na destek gelmeye devam ediyor. Sosyal medyada açılan "#SezginTanrıkuluYalnızDeğildir" etiketi Türkiye gündemine girdi.

Artı Gerçek - Bir televizyon kanalında TSK'ye ilişkin ifadeleri nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, hedef gösterilmeye devam ediyor. Tanrıkulu'nun açıklamaları sonrası destek mesajları da geliyor.

Sosyal medyada açılan "#SezginTanrıkuluYalnızDeğildir" etiketi Türkiye gündemine girdi.

İşte Tanrıkulu'na gelen destek mesajları:

Barış Akademisyenleri: İnsan hakları savunucusu, daima hakikatten, adaletten, barıştan yana duran Sezgin Tanrıkulu’nun bir kez daha gündeme getirdiği hakikatlerle yüzleşmek, demokrasi ve adalete giden yolun olmazsa olmaz koşullarından. #SezginTanrıkuluYalnızDeğildir

Murathan Mungan: Bunca hakikat, değer, ilke, vicdan, ahlak kaybının yaşandığı kaosta sözüyle ayakta kalmayı, edimleriyle sağlam durmayı bilenlere her zamankinden daha çok sahip çıkmak gerekir.

Ressam Hakan Yaşar: Hakikatler her zaman rahatsız edicidir. Sezgin Tanrıkulu kitabın ortasından girerek bir çok kişiyi rahatsız ettiğine göre o benim gözümde bir sanatçıdır. Sanatçı, aydının girmeye korktuğu yerlerde dolaşır.

Sezai Temelli: Kürt düşmanlığı gözlerine mil çekmiş, neredeyse Kenan Evren’i bile savunacaklar… Bu ülkede darbeleri yapanları, faili meçhullerin sorumlularını, kirli savaşın müsebbiplerini savunanlara karşı #SezginTanrıkuluYalnızDeğildir

Nurcan Baysal: Sezgin Tanrıkulu insan hakları savunucusudur, kıymetlimizdir, CHP’ye 100 gömlek fazladır. Ve asla yalnız değildir!

Ece Temelkuran: Hak savunucusu Sezgin Tanrıkulu'na karşı başlatılan kampanya yakışıksız ve tehlikeli. #SezginTanrıkuluYalnızDeğildir

Esin Davutoğlu Şenol: Ebrar Kurt ve LGBTI linçine, hekim şiddetine dair bir sözü yok. Toplumsal muhalefetin prangasısınız. Siz Alevileri de toplumsal muhalefeti de temsil edemezsiniz. #SezginTanrıkuluYalnızDeğildir

Acun Karadağ: Çok net ki Sezgin Tanrıkulu hakkında soruşturma başlatılmasının tek ve gerçek nedeni iktidar ve ortaklarının, kamuoyunun duymasını istemedikleri suçlarını Tanrıkulu’nun açık bir biçimde korkmadan kamuoyuna duyurması, ezilenin yanında olmasıdır! #SezginTanrıkuluYalnızDeğildir

Eren Keskin: #SezginTanrıkuluYalnızDeğildir

İnsan Hakları Derneği: Üyemiz ve CHP Diyarbakır milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun katıldığı bir Tv programında, kolluk kuvvetlerinin sivil yurttaşlara karşı gerçekleştirdiği zorla kaybetme ve faili meçhul cinayetlere ilişkin tespiti sonrasında başlatılan hedef gösterme ve linç kampanyasını kınıyoruz.

Gülistan Kılıç Koçyiğit: Kürtlere karşı devletin suçları ve cezasızlık politikası ülkenin tunç yasasını oluşturuyor. Şimdi ise yeni bir aşamaya geçtiler. Katliama katliam, suça suç dememizi engellemek istiyorlar. Mahkeme kararları ile sabit olan katliamları bile inkar ile yol almak istiyorlar. Buna geçit verilemez. Her vicdan sahibi, insanın da bundan geri durması düşünülemez.

Can Dündar: “Hakikat, sizin onu söyleyeni linç etmenizle ortadan kalkmaz.” #SezginTanrıkulu yalnız bırakılmamalıdır.

Hasip Kaplan: Yalnız değilsiniz...!

Avukat Öztürk Türkdoğan: İnsan hakları savunucusu hukukçu milletvekili Sezgin Tanrıkulu’yu linç etmek isteyenler gerçekleri örtemezler. Türkiye toplum ve devlet olarak mutlaka geçmişi ile yüzleşmek zorundadır. Sayın Tanrıkulu yalnız değildir.

Avukat Mahsuni Karaman: Sezgin Tanrıkulu doğru söylemiş. Doğruya doğru; söylediklerinin eksiği var fazlası yok. Aldığı tepkilerin dozu ve niteliği ise ne derece haklı olduğunun göstergesi olabilir sadece.

NE OLMUŞTU?

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TV100'de yayınlanan bir programa telefonla bağlanarak "TSK'nın yaptığı her şey, eleştiriden azade değil. Biz milletvekiliyiz bunları sorgularız. TSK değil mi 12 Eylül'de darbe yapan? Bu ordu değil mi 15 Temmuz'da darbe girişimi yapan, köyleri yakan... Benim takip ettiğim davalar var. 15 köylüyü helikopterden atan TSK değil mi? AİHM kararıyla sabit hale gelen... Biz eleştirel yaklaşırız. Soru sorarız, doğru olup olmadığını sorarız, TSK üzerinden bu tür şaibelerin kalkması amacıyla bunu sorarız. 40 yılda her şeyi doğru yapsaydı Türkiye bu durumda olmazdı. AİHM kararı orada, 15 tane köylü, kim attı? Bu kadar köyü yaktı? Daha yeni Roboski Uludere oldu... Sizler de eleştirel yaklaşamadığınız için Türkiye bu noktaya geldi" ifadelerini kullanmıştı.

TV100 HEDEF GÖSTERMİŞTİ

Tv100, Tanrıkulu'nun açıklamalarına dair haberlerini "Tanrıkulu'nun TSKye dönük iftiraları" ibaresiyle servis ederek hedef göstermişti.

TANRIKULU'NDAN İLK AÇIKLAMA

Sözlerinin tartışma yaratması üzerine sosyal medya hesabından açıklama yapan Sezgin Tanrıkulu, “Dünkü açıklamalarımdan sonra bazı dijital platformlarda hakkımda ağır eleştirinin ötesine varan açıklamalar yapan / yazan herkesle tek tek hukuk önünde hesaplaşacağım. Günü geldiğinde aman 'Özür dilerim, ben yanlış yaptım, affedin' vb sözlerle lütfen karşıma gelmeyin” demişti.

SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTI

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Tanrıkulu'nın açıklamalarını gerekçe göstererek hakkında soruşturma başlatmıştı.

CHP'DEN İLK AÇIKLAMA

Tanrıkulu'nun açıklamalarının ardından ise CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, milletimizin gözbebeği Türk Silahlı Kuvvetleri’ni töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir” ifadelerini kullanmış, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise "TSK bizim göz bebeğimizdir" açıklamasında bulunmuştu.

TANRIKULU'NDAN SORUŞTURMA YORUMU

CHP'li Sezgin Tanrıkulu hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin "AKP'nin derin devletin yeni sahibi olduğunun bir kez daha itirafıdır" demişti.

DİYARBAKIR BAROSU'NDAN DESTEK

Diyarbakır Barosu, hedef gösterilen Sezgin Tanrıkulu’na destek vermiş ve yapılan açıklamada "Önceki dönem Baro Başkanlarımızdan ve Diyarbakır Milletvekili Av. Sezgin Tanrıkulu’na yönelik bir TV proğramında sarfettiği sözler nedeniyle eleştiri sınırını aşan ve hedef gösterici saldırıları kınıyoruz. Bu ve benzeri linç kampanyalarının neden olduğu sonuçları en acı şekilde yaşamış bir kurum olarak yetkilileri gerekli tedbirleri almaya ve herkesi sorumlu davranmaya davet ediyoruz" denilmişti.

TANRIKULU: ZORA DÜŞÜNCE SUSANLARDAN DEĞİLİM

Tanrıkulu, hedef alınması sonrası yeni bir açıklama yaparak insan haklarını savunmaya devam edeceğini söylemişti. Tanrıkulu, "Ben hakikatleri dönemin koşullarına göre eğip bükenlerden, zora düşünce susanlardan değilim" demişti.

BAKAN TUNÇ: SORUŞTURMA FEZLEKESİ MECLİS'TE, SÜREÇ MECLİS'İN TAKDİRİNDE

Adalet Bakanı Tunç, CHP'li Tanrıkulu'nun TSK açıklamalarını kabul etmenin mümkün olmadığını belirtmişti. Soruşturma fezlekesinin Meclis gündemine geldiğini söyleyen Tunç, "Bundan sonraki süreç Meclis’in takdirindedir" demişti.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER'DEN DESTEK: KARDEŞİMİZDİR

Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Tanrıkulu'na destek mesajı yayımlayarak, "Yıllarca hak mücadelesi verdi. Mazlumların yanıbaşında durdu. Kardeşimizdir" ifadelerini kullanmıştı.

TANRIKULU'NUN KONUŞMASINDA DİLE GETİRDİĞİ KONULAR

Diyarbakır - 1993

8 Ekim -25 Ekim 1993 arasında Kulp ilçesinin dağınık mezralardan oluşan (Gurnik, Mezire, Pireş, Kepir ve Şuşan) Alaca köyü ve Muş'a bağlı Kayalısü köyünün (Licik mezrası) civarında, General Yavuz Ertürk Komutasındaki Bolu Tugayı tarafından yürütülen askeri operasyonda köy ve mezralarından toplanarak gözaltına alınan 11 kişiden bir daha haber alınamadı.

Kaybedilenlerin isimleri şöyle: Mehmet Salih Akdeniz, Celil Aydoğdu, Behçet Tutuş, Mehmet Şerif Avar, Hasan Avar, Bahri Şimşek, Mehmet Şah Atala, Turan Demir, Abdo Yamuk, Nusreddin Yerlikaya, Ümit Taş (16 yaşında).

Şırnak - 1994

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 12 Kasım 2013’te verdiği kararda Şırnak'ın Kuşkonar ve Koçağılı köylerine 25-26 Mart 1994'te düzenlenen hava operasyonu sırasında öldürülen 34 sivilin yakınları tarafından açılan davada, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni (AİHS) ihlal ettiğini belirtmişti.

Türkiye’nin, mahkeme kararı gereği davacılara, mahkeme masrafları da dahil olmak üzere 2 milyon 310 bin 700 euro ödemesine karar verilmişti. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar