Sivas Katliamı'nda yakınlarını kaybedenlerden 'zaman aşımı' tepkisi: 'Adalet gelene kadar mücadele edeceğiz'
Mehmet MENEKŞE
AMASYA - Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te Madımak Oteli'nin yakılarak 33 aydın ve sanatçı ile 2 otel görevlisinin katledilmesiyle ilgili üç firari sanığın yargılandığı dava 'zaman aşımından' düşürüldü. Artı Gerçek'e konuşan Hüsne Kaya, Selahattin Akarsu ve Hüseyin Karababa karara tepki gösterdi.
'BU DAVA BURADA BİTMEZ'
Sivas Katliamı'nda 12 yaşındaki oğlu Koray ve 14 yaşındaki Menekşe Kaya’yı kaybeden Hüsne Kaya, şunları söyledi:
"30 yıldır adalet yerini bulmadı, gerçek suçlular yakalanıp ceza almadı, dava zaman aşımından düşürüldü, Madımak yeni olmuş gibi, tekrar Madımak Katliamını yaşıyoruz. Çok canım yandı. Bu beklenen bir şeydi, sürpriz olmadı. Zaman aşımından davanın düşeceğini biliyorduk. Yaşlıdır, hastadır diye o iki Madımak katili affedildi. Davanın da bu şekilde sonuçlandırılacağı belliydi. Duruşma salonundan çıktık, etrafımızı polisler sardı, ne oldu, biz mi suçluyuz? Duruşma salonuna bile polis geldi, tepkiler üzerine çıktılar. Hakim ‘Bağırıp çağırmayın, usülleri çiğnemeyin’ diye bizleri resmen tehdit ediyor, baskı yapıyor. Bizler, 'buraya kadarmış' deyip kenara çekilmeyeceğiz, davamızı nereye giderse oraya kadar götüreceğiz. Bu dava burada bitmez. Canımız sağ oldukça, adalet yerini bulana kadar mücadeleyi sürdüreceğiz, asla pes etmeyeceğiz, asla eğilmeyeceğiz."
'YAZIKLAR OLSUN'
Madımak'ta katledilen halk ozanı Muhlis Akarsu’nun kuzeni Selahattin Akarsu da şu ifadeleri kullandı:
"Bir mahkeme 30 yıl sürer mi, sürdü işte. 30 yılın sonunda 'zaman aşımı' deyip davayı düşürdüler. Bu nasıl bir hukuk, bu nasıl bir dava, bu nasıl bir sonuç? Zaman aşımından bu davanın düşmesini asla kabul edemeyiz. 30 yıldır niçin bir karar çıkmadı? Avrupa’ya kaçan sanıklar niçin 30 yıldır Türkiye’ye getirilip yargılanamadı? Bir önceki duruşma öncesinde cumhurbaşkanı bir Madımak Katliamından hüküm giymiş birini (Ahmet Turan Kılıç) serbest bıraktı. Geçtiğimiz hafta yine bir Madımak katili (Hayrettin Gül) yaşlılıktan dolayı serbest bırakıldı.
'KARAR MADIMAK'IN ÜZERİNE YENİDEN BENZİN DÖKÜP YAKMIŞTIR'
Peki Madımak’ta katledilen canların, sanatçı, tiyatrocu, şair, genç, yaşlıların yakınları yok muydu? Yazıklar olsun. Ülke ne hale geldi, hukuk ne hale geldi. İçim acıyor, öfkeden, acıdan ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Bu zaman aşımı kararı vicdanlara sığmaz. Vicdanı olan biri bu kararı veremez. 30 yıl geçmiş katliamın üzerinden, 30 yılda bir dava bitmez mi? Suçlular cezasını almaz mı? Bu zaman aşımı kararı Madımak’ın üzerine yeniden benzin döküp yakmıştır, canlarımız yeniden yanmıştır. Asla zaman aşımı kararını kabul etmiyoruz."
'BU DAVA VİCDANLARDA KAPANMAYACAK'
Katliamda kardeşi Gülsüm Karababa’yı yitiren Hüseyin Karababa da şöyle dedi:
"Madımak Katliamı Davası başından beri bilinçli olarak laik cumhuriyete karşı işlenen bir suçmuş gibi açıldı. Biz yitirdiğimiz canlarımızı doğrudan savunamadık. Dava başından beri el birliği ile sulandırıldı. 30 yıl önce dediğim gibi Madımak Katliamı bir soykırımdır. Bu dava uluslararası mahkemelere de soykırım olarak gidecek.
Devletin Madımak Katliamında hiç suçu yokmuş, hiç sorumluluğu yokmuş, hiçbir devlet sorumlusu yargılanmadı. O devlet 30 yıl sonra katliam sanıklarını serbest bıraktı. Bu devlet Madımak’ı yakmak için gelip ölenlerin ismini anı köşesinde en başa yazdı. Karamollaoğlu laik bir kişiye dönüştürüldü. Kılıçdaroğlu, Karamollaoğlu’nu koltuğunun altına aldı, akladı. Mahkeme de 30 yılın sonunda zaman aşımı ile davayı kapattı ancak bu dava vicdanlarda kapanmadı ve asla kapanmayacak. Uluslararası mahkemelere bu davayı soykırım olarak taşıyacağız.” (ARTI GERÇEK)
Kılıçdaroğlu'ndan 'Sivas Katliamı Davası' tepkisi: 'Buna karar denmez, olsa olsa suç ortaklığıdır'
Sivas Katliamı Davası düşürüldü... Adliye önünde protesto: Bu mahkemeyi mahşere bırakmayacağız
