'Siyasi iktidar özgüven eksikliği içinde'

CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı: Kimse keyfinden bu yaz günü kalkıp da nöbet tutmaz, kimse keyfinden Ankara’dan İstanbul’a yürümez.

'Siyasi iktidar özgüven eksikliği içinde'

HABER MERKEZİ - Adalet ve Vicdan Nöbeti’nde dördüncü gün yoğun ziyaretçilerle devam etti. 50 Kişiye indirilen park nüfusu bugün ziyaretçilerini heyetler halinde kabul etti.

"Çok özür diliyoruz arkadaşlar ama kapıda bekleyen arkadaşlarımız var. Bugün ziyaretler 50 kişi ile sınırlandı. O nedenle ayaklarınıza sağlık" anonsu sık sık parka gelen bir sonraki heyete dillendirilirken mahcuptu HDP temsilcileri.

Ziyaretçilerse dışarıdan içeri girerken yaşadıkları şiddetin şokunu içeri girdikleri an atıyorlardı üzerlerinden, çaylar poğaçalar ikram ediliyor. Gelenler paketlerini temsilcilere sunuyordu. Yoğurtçu Parkında açık kamusal alanda artık içeri ve dışarı diye bir kavram var. Bu içeriler dışarılar da kademe kademe… Ziyaretçilerin biri kalkıp biri otururken 30’la sınırlı sandalyelere bugünkü ziyaretçilere mikrofon uzatıyoruz.

‘DAYANIŞMA BASKIYI KIRAR’

Kent ve ekoloji çalışmalarıyla Türkiye’nin önemli akademisyenlerinde Prof. Dr. Beyza Üstün de Yoğurtçu Parkında bugün. Yılarca kent mücadelesi veren akademisyene hapishaneye dönüşen parkı soruyoruz. Beyza Üstün bariyerleri ciddiye bile almamış belli ki:

"Kent mücadelelerinde parklar bizim soluk alanlarımız. Birlikte üretiyoruz birlikte paylaşıyoruz. Amed’te de gördük, Yoğurtçu Parkı İstanbul’da mekan eylediğimiz bir alan. Dayanışma baskıyı kırar. Burayı bariyerlerle çevirseler de parktaki coşkuyu görüyorsunuz. Bu gülümsemeler dışardaki demir bariyerleri yıkıyor. Hatırlayın Gezi’de de aynı şeyi yaptık. Yine yıkıp geçeceğiz."

'Siyasi iktidar özgüven eksikliği içinde' - Resim : 1

-Bu eylem dışarıya bariyerlerin dışına nasıl yansıyor?

"Tüm farklı sesleri dışarıya atan, ana akım medyada ve diğer tüm noktalarda ona karşı duran herkesi dışlayan ve kendi sözünü söyleten bir baskı var.

"Bu baskı medyaya uygulandığında bir yanıyla basın emekçilerinin ifade özgürlüğü ellerinden alınıyor bir yanıyla da halkların haber alma özgürlüğünü kısıtlıyor. Ana akım medyanın bugün yaptığı iktidarın Erdoğan’ın görüşlerini doğrudan yansıtmak, gerçekle hiç ilgisi yok.

Sur yıkılıyor oraya şantiye araçları geliyor ablukanın olduğu dönemde orası yakılıp yıkıldı. Burada Batı’da kimsenin ruhu duymadı. Ya da işte Kürdistan bölgesinde ormanlar yanarken buradaki insanlar bilmiyorlardı orada yangının arka planını içinde hayvanlarla birlikte o ormanlar yakılırken.

Tersine biz burada direniyoruz. Sizler gibi basın emekçileri sayesinde burada yaptıklarımızı duyuyor ama bu bir ablukanın giderek yıkılmasını getirecek. Baskı arttıkça dayanışma büyüyor tam tersine. İktidarın son çırpınışları diye düşünüyorum. Devlet topyekün kendi iradesini dayatıyor ama halkın iradesi kazanır. Bu bariyerler giderek genişleyecek biz bundan çok eminiz."

Beyza Üstün’le konuşurken biz üçüncü CHP heyeti parka geliyor. CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı ve beraberindekiler de girişte yaşanan tabloya tepkili.

‘İKTİDAR KENDİ OTORİTESİNİN KONTROLÜNÜ KAYBETMİŞ DURUMDA’

Oğuz Kaan Salıcı: Kimse keyfinden bu yaz günü kalkıp da nöbet tutmaz, kimse keyfinden Ankara’dan İstanbul’a yürümez. Bu ülkede adalet var mı sorusunun cevabı yok, yönetenlerde vicdan var mı sorusunun cevabı yok. Ama adalet ve vicdan isteyen, demokrasi isteyen, özgürlük isteyen insanlara karşı her türlü koruma önlemi adı altında baskı var. Böyle bir ortamda yaşıyoruz.

Bu şunu gösteriyor, siyasi iktidar özgüven eksikliği içinde özgüven eksikliği olmasa söze sözle cevap verir. Bir görüşe karşı görüşle cevap verir ve kendi görüşünü ortaya koyar. En son seçimlerde yüzde 50 oy almış, 350 milletvekili çıkarmış bir iktidar kendi varlığını baskı üzerine KHK’lar üzerine OHAL üzerine kuruyorsa, milletvekillerinin yasama faaliyetinden alı koymak üzerine kuruyorsa ve daha buraya sığmayacak pek çok baskı mekanizmasını kuruyorsa o iktidar kendi otoritesinin kontrolünü kaybetmiş demektir. Biz adalet için vicdan için bir araya gelmeye devam edeceğiz."

'Siyasi iktidar özgüven eksikliği içinde' - Resim : 2

Gazeteci Yetvart Danzikyan’da, parkta özel bölüme girmeyi başaranlardan. Parka nasıl girdiği anlatırken aynı zamanda sakinleşmeye de çalışıyor.

"Ben buraya gelirken içeride 10 bin kişi falan var sandım bu yoğun önlemlere bakıp. İçeride yasa dışı bir iş yapılıyor gibi bir hava yaratılıyor. Nöbeti HDP tutunca böyle oluyor. HDP Başkanına kelepçe takılmak isteniyor. HDP seçmeni de bu sıkıntılı günlerde yan yana durmak istiyor.

İçerdeki gazeteciler, insan hakları kurumları, sivil siyaset yan yana durmaya devam edecek."

'FAŞİZMİN YÜZÜ DAHA AÇIK GÖRÜNDÜ'

HDP Grup Başkan Vekili, Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım'da bugün Vicdan ve Adalet nöbetinde.

-Burada oldukça zor koşulları bir düzene oturtup sürdürdü HDP, ve bu ziyaretleri bir şekilde sağladı ama dışardan nasıl tepkiler var buraya giremeyen insanlar ne düşünüyorlar?

Ahmet Yıldırım: Açıkçası uzun zamandır bunu anlatıyorduk ama söylem düzeyini aşarak halkımızın bizzat faşizmin yüzünü görmesi açısından öğretici oldu. Tabi acı bir tecrübeyle öğreniyor olmanın üzüntüsünü yaşıyoruz ya değilse biz bu koşulların iktidardan merhamet dileyerek olmayacağını çok iyi biliyoruz ve direneceğiz. İnanın bizim bu süreci atlatacağımızdan atlattıktan sonra da görüntünün müsebbiplerinin utanacağı günleri yaşatacağız bu halka çünkü bu halk özgürlüğü fazlasıyla ve onurlu bir barışı hak etti.

Burası iktidarın gücünü falan yansıtmıyor acizliğini yansıtıyor, iktidar zorba olabilir ama zorbalıkla güçlülüğü karıştırmayalım çünkü güçlü iktidarlar korkularını bu kadar dışa vuran iktidarlar değildir, güçlü iktidarlar özgüven sahibi iktidarlardır. Halka inanan halkın tepkisine değer biçen muhalefete ise saygıyla yaklaşan iktidarlardır. Bunun dışındaki bütün iktidarların zayıf aciz korkak olduğunu hep birlikte gördük bugün bu iktidarın da yaşadığı budur siyasi ömrünü tamamlamış olanların son görüntüleridir. Halkımız bunu böyle bilmeli ve bu sürece sahip çıkmalı, biz ancak halkımızın gücüyle özgüveniyle onların el uzatışı ve el ele vermesiyle aşacağız bu süreci.

Ana akım medya bugün buradan resmen bir el tarafından çekildi, buraya gelemedi. Diğer alternatif haber üretmeye çalışan insanlara da baskı bugün iki kat arttı bunu neye bağlıyorsunuz?

Yıldırım: Ana akım medyanın maalesef %99’u havuza dahil olmuş ve talimatla hareket eden bir medyaya dönüştü. Ama bu medya patronları şunu unutmamalı biz toplumsal muhalefet ve halkımızla beraber bu tabloyu değiştiremezsek dünyanın bütün mal varlığının sahibi olsalar bile onun zevkini süremeyecekleri bir faşist düzene doğru gittiğimizi göz ardı etmesinler.

Yarın bir gün az biraz hukukun üstünlüğü teamüller hakim olduğunda onlar saygıyla yad edilmeyecekler.

Bugün ayrıca parkı DBP İstanbul İl Örgütü yöneticileri, Suruç Aileleri, HDK Temsilcileri, KESK, TTB, TMMOB ziyaret etti. DİSK’İN katılım yoğunluğu nedeniyle diğer emek örgütleriyle parka alınmaması büyük tepki çekerken, örgütlerin ziyareti sonlandırmasıyla parka giren DİSK sloganlarla tepkisini gösterdi.

vicdan ve adalet nöbeti