Temelli: İktidar ipe un seriyor
DEM Parti Grup Başkanvekili Temelli, Türkiye ve dünyada yaşanan ekonomik gelişmeleri değerlendirdi ve ‘Türkiye’nin bu süreçte en kırılgan ülke olduğu’ uyarısında bulundu. Ekonomi gibi siyasetin de krizde olduğunu söyleyen Temelli, çözüm süreci ile ilgili ‘iktidar ipe un seriyor’ dedi.

Artı Gerçek - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Meclis'te düzenlediği basın toplantısıyla güncel gelişmeleri değerlendirdi.
Küresel bir ekonomik kriz olduğunu ve bunun git gide derinleştiğini ifade eden Temelli, Trump’ın gümrük vergileri düzenlemesine de dikkat çekti.
Dünya borsalarında düşüş yaşandığını dile getiren Temelli, Ortadoğu’daki savaş haline de işaret etti.
‘EN KIRILGAN ÜLKE TÜRKİYE’
Aynı zamanda dünyada bir savaş hazırlığı olduğunu belirten Temelli, “Dünya, yüksek yoğunluklu 3'üncü Dünya Savaşı'nın eşiğine gelmiş durumda. Bu iki gelişmelerin ekonomi üzerindeki etkileri olumsuz ve derin ilerliyor. Ekonomideki kriz hali en çok hangi ülkeyi etkiler derseniz. En kırılgan ülkeyi etkiler. En kırılgan ülke kim? Kuşkusuz Türkiye. Arjantin daha kırılgandı, orada işler düzeldi Türkiye’de işler bir türlü düzelmiyor” dedi.
‘TÜİK REZALETE İMZA ATMAYA DEVAM EDİYOR’
Temelli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“TÜİK’in ortaya koymuş olduğu rezalet kabul edilebilir değildir. Açıklamış olduğu enflasyon rakamları, Merkez Bankası beklentilerinin bile altında. Dolayısıyla eş güdüm bile aralarında yok. İTO’nun rakamları ortada. ENAG’ın rakamları ortada. Çarşı, pazardaki zamlar, hayat pahalılığı ortada... Ama TUİK inanılmaz bir rezalete imza atmaya devam ediyor. Merkez Bankası da sürekli tahminlerini güncelliyor. Tabi hep yukarıya doğru bu tahminler güncelleniyor. Yüzde 42,5 olan faiz gecelikte yüzde 46’ya çıktı. Ortada tam bir başarısızlık söz konusu. MEB Başkanı ortada yok. TÜİK’in açıkladığı rakamları bile savunamayacak hale gelmiştir. Ama ortada Mehmet Şimşek var. Biraz önce televizyonlarda Tarım Orman Şurası'nda konuşuyordu. İnsan hayretlere düşüyor. Yaklaşık 2 yıldır yani 22 aydır iş başında bir dezenflasyon programı sürdürdüğünü söylüyor.
ÇİFTÇİLERE UYARI: FELAKET YAKIN
Dezeflasyon programımız başarılı olmuştur diyor. Enflasyon rakamları açıklanalı daha bir hafta olmadı, yıllık enflasyon yüzde 38 Mehmet Şimşek göreve geldiğinde yıllık enflasyon yüzde 38 idi. 22 ay boyunca dezenflasyon programı uygulanmış enflasyon TUİK’e rağmen gerilememiş. Ben buradan bütün çiftçileri uyarıyorum; felaket yakındır aman tedbirinizi alın. Eğer bu şurada konuşursa yakında çiftçileri bir felaket bekliyor demektir. Hiç bir tahminleri tutmadı. Hiç bir programlarında başarılı olmadılar.
EKONOMİ GİBİ SİYASET DE KRİZDE
Tabi ekonomi bu durumda da siyaset yolunda mı? Hayır. Ekonomi ne kadar krizde ise siyaset de o kadar krizde. Türkiye çoklu kriz ortamında hem siyasi krizini derinleştiyor hem de ekonomik krizin içinde çıkamıyor. Bunun birçok nedeni var. En önemli nedeni siyasi özgürlük konusunda Türkiye’yi sınıfta kalması. Türkiye’de siyasi özgürlük yok. Siyasi özgürlüğün olmadığı yerde biz herhangi bir hakkın savunusundan bahsetmemiz mümkün değil. Mart ayında insan hakları ihlalleri konusunda yeni bir rekor kırıldı. Gözaltı sayılarına baktığımızda, gözaltına alınanlara yapılan muameleye, işkenceye, orantısız güç kullanımına, çıplak aramaya baktığımızda içler acısı bir haldeyiz. Nasıl ekonomi nasıl içler acısıysa yargımız ve siyasetimiz de aynı içler acısı tabloyu ortaya koyuyor.
İKTİDAR KENT UZLAŞISINI SUÇ UNUSURU HALİNE GETİRMEYE ÇALIŞIYOR
Meclis’te, sokakta, fabrikada, tarlada, nerede bir kriz varsa o krizi bugün çözmenin yegane yolu; demokratik toplum anlayışıyla uzlaşıdır. Bir demokratik uzlaşı zeminine ihtiyacımız var. Nerden geldi bu çağrı? 27 Şubatta İmralı'dan geldi. Sayın Öcalan'ın çağrısındaki bu kavram gerçekten önümüzdeki siyasi süreç açısından çok önemli bir yol göstericisidir. Bu yol gösterici olan demokratik uzlaşı meselesi de hep birlikte katkı sunmamız gerekirken; iktidar, kent uzlaşısı bir suç unsuru haline getirmeye çalışıyor.
İKTİDAR KULAĞININ ÜZERİNE YATMIŞ
İktidar ne yapıyor? İktidar kulağının üstüne yatmış, 27 Şubat’tan bugüne kadar adeta bir hareketsiz, bir donma hali yaşıyor. Hiçbir adım atmıyor. Sürekli aynı şeyi duyuyoruz iktidardan. PKK kongresini yapsın, PKK silah bıraksın. Peki, kongreyi nasıl yapacaklar? Kongrenin nasıl yapılacağına dair hiçbir adım yok. Güvenliği hukuku kongrenin yapılma koşullarının konuşulması, o kongreye Sayın Öcalan’ın nasıl katılacağı hangi iletişim ile orada olacağı, kongreye nasıl çağıracağız, kongrede o kararların alınmasının nasıl gerçekleşeceği, bunlarla ilgili hiç bir şey konuşulmuyor. Sürekli silahlar bırakılsın. Nasıl bırakacaklar silahları. Dolayısıyla bu silah bırakma meselesinde aslında oyalamanın bir mottosu olduğunu görünen kısmı olduğu arkasında büyük bir oyalamanın olduğunu artık herkes biliyor. Bu oyalamaya son verin. İpe un sermeye son verin. Ciddi olun, sahici olun, toplumun beklentilerini karşılayacak barış adımını atın. Demokratik toplumun gereği ne ise o konuda Meclis hazırdır. Meclis bir uzlaşı zemininde buluşmaya hazırdır. Komisyon kurulmaya müzakereleri geliştirmeye hazırdır. Partimiz heyetimiz bu konuda bugüne kadar yoğun çalışmalarını sürdürdü, bugünden sonra da sürdürmeye devam edecek.
‘TIKANMIŞ BİR DURUM İLE KARŞI KARŞI KARŞIYAYIZ’
Temelli, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Erdoğan’ın, “Süreç planladığımız, istediğimiz gibi ilerliyor” sözlerini hatırlatan gazeteciler, sürecin nasıl bir boyutta ilerlediğini sordu. Temelli, şöyle yanıt verdi: “Cumhurbaşkanın açıklamalarını takip ettim. Sadece bu kadarla yetindi. Gerçekten böyle bir şey varsa bunu kamuoyuna ve bize açıklasınlar. Bilelim hangi adımları atıyorlar. Ama ortada adım olmadığı için tıkanmış bir durum, ya da hareketsiz bir durum, bir donma hali ile karşı karşıyayız. Biliyorsunuz ilk çözüm sürecinde buzdolabında mı duruyor, bunun çözülmesi gerekmiyor mu? Dolasıyla bu adımın atılması herkesin beklentisi. Dediğimiz gibi adımların ne olduğu aslında belli.” (HABER MERKEZİ)