Veysi Aktaş, Öcalan'ın mektubuna gelen eleştirilere yanıt verdi: Sol, ideolojik dogmalarından sıyrılamıyor

DEM Parti konferansında Öcalan’ın mesajı geniş yankı uyandırırken, Veysi Aktaş, Öcalan'ın mektubuna gelen eleştirilere yanıt verdi. Türkiye solunu dogmatizm ile eleştiren Aktaş, solun ezberlerini aşmadan toplumsallaşamayacağını vurguladı.

Veysi Aktaş, Öcalan'ın mektubuna gelen eleştirilere yanıt verdi: Sol, ideolojik dogmalarından sıyrılamıyor

Artı Gerçek - DEM Parti’nin İstanbul Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi’nde düzenlediği Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı, iki gün boyunca hem salonda hem de kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Konferansın en çok tartışılan başlığı ise PKK lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı Cezaevi’nden gönderdiği kapsamlı mesaj oldu.

Genellikle selamlama niteliğindeki kısa metinlerden farklı olarak Öcalan’ın bu kez ilettiği iki buçuk sayfalık mesaj, “yeni bir siyasi program”, “örgütlenme anlayışı” ve “teorik çözümleme” vurgularıyla dikkat çekti. Mesajda 23 kez “sosyalizm” kavramına yer verilmesi, Marx ve Marksizm’e uzun pasajlar ayrılması ve mektubun Lenin’den alıntıyla sonlandırılması hem uluslararası basında hem Türkiye kamuoyunda gündem oldu.

Öcalan’ın mektubu, kısa süre önce İmralı’dan tahliye edilen Veysi Aktaş tarafından okundu. Aktaş, konferans arasında Bianet'ten Ayşegül Başar'a yaptığı değerlendirmede Öcalan'ın mektubuna gelen tepkilere yanıt verdi.

'BAĞNAZLIK SADECE SAĞDA YAŞANMIYOR'

İktidarın yanı sıra sol ve sosyalistlerden de gelen tepkinin ortak problemini 'bağnazlık' olarak nitelendiren Aktaş, "Bağnazlık sadece sağda yaşanmıyor, solda da yaşanıyor aslında. Türkiye solunun yaşadığı en temel problemlerden birisi bu. Bu nedenle bir 'çıkış/sıçrama' da yapılamıyor. Bir türlü toplumsallaşılamıyor ve o ideolojik kalıplar bir türlü kırılıp politik bir zemine oturtulamıyor" dedi.

'TÜRKİYE SOLU EZBERLERLE DEVAM EDİYOR'

Aktaş, işaret ettiği sorunların sadece Türkiye özelinde değil küresel anlamda da solun yaşadığı krizlerle ilgili olduğuna dikkat çekti:

"Sosyalistler için sözün bittiği yer olmaz. 'Biz sosyalizm adına dünyaya söyleyeceklerimizi söyledik ve bitti' diyorlar özünde. Bir sosyalistin sözü bitmez. Bir sosyalistin politik anlamda bir tıkanıklık yaşaması söz konusu olamaz. Çünkü topluma dayanır, hakikate dayanır. Bu değerlendirmeler, bitişin ya da iflasın kabullenişidir. Türkiye solu da bu psikoloji içinde, aynı ezberle devam ediyor kendini yenilemiyor. Aslında adeta ellerinde bir takım dogmalar var. Bu dogmaları bırakırlarsa sanki bir yere savrulacaklar, her şeyi kaybedecekler gibi düşünüyorlar. O yüzden sımsıkı sarılıyorlar o doğmalara. Ve irdelemiyorlar, eleştirmiyorlar, özgür bir düşünceyle ele almıyorlar. Aynı ezberler sürekli sürekli tekrarlanıyor."

'TARİHİ DOĞRU OKUMALARI GEREKİYOR'

Solun 'öz eleştirel' yaklaşması gerektiğini söyleyen Aktaş, 'tarihin doğru okunması gerektiğini' vurguladı:

"Önderliği doğru okumak istiyorlarsa tarihsel sosyoloji konusunda kendilerini geliştirmeleri gerekiyor. Tarihi doğru okumaları gerekiyor. Kendi tarihlerine yabancılar. Kendi tarihleri içerisinde bile henüz bir 'ezilen tarihi' ortaya çıkarılmamış. Niye Türklerde bir ezilen tarihi yok? Sürekli egemen sınıfın hakim kıldığı bir tarih anlayışı ve o bakış açısı empoze ediliyor. Toplum da buna maruz kalıyor. Bunun sorumlusu kim? Sadece suçu devlete atarak kurtulamazlar. Kendileri de sorumluluk üstlenip öz eleştirel yaklaşmaları lazım.

'YENİ BİR TARİH OKUMASI GEREKLİ'

Yeni bir tarih bakışı açısına ve anlayışına kavuşmaları gerekiyor ve geliştirmeleri de lazım bunu. Ezilenler açısından irdelemeli. Türkmenler nerede kaybetti? Aslında oluşan Türklüğün Türkmenlerle hiçbir ilişkisi olmadığını ortaya koyacak olan kendileri. Bunun egemen bir bakış açısıyla oluştuğunu bilmeleri lazım. Mesela Vambery (Arminius) gibi milliyetçiliğin gelişmesinde önemli rol oynayan yabancı isimler var. Bu anlamda yeni bir tarih okuması yapmaları gerekir."

'TÜRKİYE SOLUNUN KENDİNİ YENİLEMESİNE İHTİYAÇ VAR'

Aktaş, Öcalan'ın mesajlarının doğru okunup anlaşılmaması üzerine üç tespit yaptı:

"Kürt siyasal hareketi öz eleştirisini de yapıp nasıl kendini yenilemişse Türkiye solunun da kendini yenilemesine ihtiyaç var. İktidar açısından eleştirdiğimiz aynı ezberler onlarda da var. Sürece doğru yaklaşımı geliştirebilmeleri için öncelikle sürekli bir ayet gibi tekrarladıkları diyalektik yöntemini öğrenmeleri ve içselleştirmeleri lazım. İki, sadece diyalektiğin toplumu izah etmede yetersiz olduğunu anlamaları gerekir. Üç, yeni yaklaşımlar var. Kuantumla gelişen birtakım yaklaşımlar, ortaya çıkan gerçeklikler var ve bunun felsefeye dökülmüş biçimidir Öcalan aslında, onu anlayamıyorlar.

'KÜRT ÖNDERLİK YAPAMAZ MI?'

19. yüzyıldan çıkmak, o havadan, atmosferden, politikalardan sıyrılıp yenilenmeleri, bugüne dair söz söylemeleri de gerekiyor. Bence oradan çıkıp bunu aşmaları lazım ki sosyal şovenizmi yenebilsinler. Artık Kürtleri küçük görmekten vazgeçsinler. Yani karşıdaki önderliğin Kürt olması ya da sosyalizmi bugün sürükleyen insanın Kürt olmasını kabullenemiyorlar, küçümsüyorlar. Bu doğru değil. Yani Kürt önderlik yapamaz mı? Bunu kendilerine itiraf etmeleri gerekiyor." (HABER MERKEZİ)

PKK Lideri Abdullah Öcalan Sosyalizm veysi aktaş