Yerlerine kayyım atanan Eşbaşkanlardan ilk tepki: Kendilerine göre hukuk ve yasa oluşturmuşlar

Yerlerine kayyım atanan Kağızman Belediyesi eşbaşkanları belediye nöbete başladı. Eşbaşkanlar "Yapılan bu hukuksuzluk yıllardan beri uygulanan bir uygulamadır. Kendilerine göre hukuk ve yasa oluşturmuşlar" dedi.

Artı Gerçek - Kars Kağızman'da Belediye Eşbaşkanı Mehmet Alkan'a 20 Şubat'ta "örgüt üyesi olmak" iddiasından 6 yıl 3 ay hapis cezası verilmesinin ardından İçişleri Bakanlığı tarafından belediyeye İlçe Kaymakamı Okan Daştan kayyım olarak atandı. Görevden alınan Eşbaşkan Mehmet Alkan ve Güner Hatay, kararı Mezopotamya Ajansı'na (MA) değerlendirdi.

Kendisi hakkında kurulan hapis cezası kararının hukuksuz olduğunu Eşbaşkan Mehmet Alkan, bu karara karşı belediye binasında nöbet eylemine başladıklarını söyledi. Dün gece saat 02:30 civarında yüzlerce polisin belediye binasına baskın düzenlendiğini belirten Alkan, "Bizler, buna karşı tepkimizi gösterdik. Polisler, İçişleri Bakanlığı'nın gönderdiği kararı bize tebliğ ettiler. Bu kararın hukuksuz ve bir gasp olduğunu söyledik. Bundan dolayı tebliğ kararını imzalamadık. Bu kararı tanımadığımızı söyledik. Alkışlarla, zılgıtlarla ve sloganlarla belediye binasından ayrıldık" ifadelerini kullandı.

'YAŞAMIN HER ALANI MÜCADELE ALANIDIR'

Halkın seçilmiş belediye eşbaşkanlarının kendileri olduğunu ifade eden Alkan, "Yapılan bu hukuksuzluk yıllardan beri uygulanan bir uygulamadır. Kendilerine göre hukuk ve yasa oluşturmuşlar. Mevcut iktidar, meşru yollarla kazamadıkları belediyeleri bu gayrı meşru yolla gasp ediyorlar. Bu kayyım yöntemini kendilerine bir yol olarak belirlemişler. 40 yıldır bu mücadelenin içerisindeyiz. Mücadeleye başladığımız günden bu güne hep halkın içindeydik ve bundan sonra da halkımızın arasında olacağız. Halkımızın sorunlarıyla yakından ilgilenip çözümler üretmeye devam edeceğiz. Mücadelemiz sadece bir belediye binasıyla sınırlı değildir. Bizler, nerede olursak olalım mücadelemizi yaşamın her alanına yayarak büyüteceğiz" diye konuştu.

'DEMOKRASİ GELENE KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ'

Kağızman Belediyesi Eşbaşkanı Güner Hatay da, halkın iradesine sahip çıkmak için belediye binasında nöbet tuttuklarını söyledi. Uydurma gerekçelerle belediyelerine kayyım atandığını dile getiren Güner Hatay, "Göreve geldiğimiz günden beri halkımızın ihtiyaçlarını tespit edip talepleri doğrultusunda hizmet üretmeye çalıştık. İlçemizin bütün kronik sorunlarını tespit ederek çözüm yolları bulduk. Kentimizin alt ve üst yapı sorunlarının çok köklü olduğunu gördük ve hemen çalışmalara başladık. Su kenarında bir ilçe olmamıza rağmen ilçemizin temiz içme suyu sorunu olduğunu gördük ve bunun çözümü için hemen gerekli girişimlerde bulunduk. Görevde olduğumuz 10 ay boyunda 10 yıllık çalışma ürettik fakat şimdi hukuksuz bir şekilde belediyemiz gasp edildi" şeklinde konuştu.

Kayyım kararının irade gaspı olduğunu ve bu kararı tanımadıklarını belirten Güner Hatay, "Kürt halkının çok uzun yıllardır verdiği bir mücadele var. Bizler de, bu mücadelenin parçasıyız. Bu topraklara demokrasi, barış gelene kadar mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz" dedi.

KAYYIMA KARŞI YÜRÜYÜŞ

Öte yandan DEM Parti Kağızman İlçe Örgütü binasından ilçe meydanına kadar yürüyüş düzenlendi. Yürüyüş sonrası açıklama yapıldı. Açıklamaya Mehmet Alkan ve Güner Hatay'ın dışında DEM Parti milletvekilleri Nejla Demir, Heval Bozdağ, Yılmaz Hun ve çok sayıda partili katıldı.



Açıklamada konuşan Ağrı Milletvekili Nejla Demir, halkın iradesini hiçleştiren ve iradesini hiçe sayan inkarcı ve retçi zihniyeti kınadıklarını belirterek, "Bilindiği gibi geçmiş iki dönemde de kayyım atanmalarına rağmen halk yine sandıklara gitti ve eşbaşkanlarını seçti. Kürtlerin ortaya koyduğu bu irade, iktidarı fazlasıyla korkutmuş olacak ki iktidar üç aşamalı olan planını devreye koyuyor. Birincisi çeşitli bahanelerle eşbaşkanlara dava açmaları, ikincisi polis ve askerlerle halkı korkutuyorlar ve son olarak kayyım atıyorlar. Bunu birçok kentimizde yaptılar. Devletin gücünü kullanarak belediyeleri gasp edebilirsiniz, ama asıl olan halkın direnişidir. Bizler direne direne kazanmış halklar olarak tarihe geçerken sizler de yarattığınız karanlık tarihin kirli çöp sepetinde yerinizi alacaksınız. Eğer iktidara kayyımda kararlıysa bizler de mücadelemizde kararlıyız" ifadelerini kullandı.

'UYDURUK DAVALARLA KAYYIM ATADILAR'

Ardından konuşan Kağızman Belediye Eşbaşkanı Mehmet Alkan da “Bilindiği gibi ilçemizi bu gece yarısı kayyımlara buluşturdular. Bu kabul edilecek bir durum değildir. Bizler Kağızman halkının oyları ile meşru bir şekilde belediyeyi hakkın hizmetine sunduk. Tabi bu iktidarın işine gelmedi. Bunlar güçsüzlüklerini sindirmediler ve devletin kolluk güçleri ile birleşerek belediyemize el koydular, gasp ettiler. Bu anlaşılacak bir durum değildir. Bizler bu ilçenin sahipleriyiz. Kayyım kimdir bilmiyoruz o da bizi tanımıyor. Bizler on ay gibi kısa bir sürede belediyemizi geçmiş dönemdeki sıkıntılarını toplayacak seviyeye getirdik. Anacak halkımıza yapacağımız hizmeti engellediler. Bunlar halkın gözünde itibarı olmayan kişilerdir. Uyduruk bir dava ile bir dosya açtılar ve kayyıma yol açmak için bir ceza verdiler. Cezayı da kabul etmiyoruz kayyımı da tanımıyoruz. Bu belediye halkındır başka kimsenin değildir. Bunu yine alacağız. Biz bu sebepten halkımız ile bir aradayız ve mücadelemize devam edeceğiz. Kayyımlar bizi yıldıramaz" diye konuştu.

'KÜRT HALKI, MÜCADELESİNİ ASLA BIRAKMAYACAK'

Kağızman Belediye Eşbaşkanı Güner Hatay ise "Mesele Kürt olunca hukuk farklı işliyor. Eşbaşkanımıza açılan dava hukuki bir dava değildir. Maalesef kayyım atamaları ile Kürt halkının iradesini ayaklar altına alıp yok etmek istiyorlar. Ama biz diyoruz ki 'belediye gaspı kabul edilemez.' Mücadele devam edecek ve Kürt halkı özgürlük mücadelesini asla bırakmayacaktır" diye belirtti.

'BOYUN EĞMEYECEĞİZ'

DEM Parti Iğdır Milletvekili Yılmaz Hun da "Seçimde Kağızman halkı tüm halklar gibi sandığa gitti ve tüm hukuksuzluklara rağmen irade beyanında bulundu. Eşbaskanlarımızın halkın iradesi olarak sayıldı ve biz atanan bir memuru kabul etmiyoruz. Bu halk da bunu kabul etmez. Seçme ve seçilme hakkı şu an Kürt halkına tanınmıyor. Bu kabul edilemez. Buna karşı demokratik mücadelemiz devam edecektir. Kayyımın ne yaptığını gayet iyi biliyoruz. Halkın doğal hakkı olan araziler satılığa çıkarılıyor ve kendi yandaşlarına peşkeş çekiyorlar. Bu faşist bir rejimdir. Bilindiği gibi son zamanlarda Kürt halkının dostları da hedef alınıyor. Kent Uzlaşısı hakkınız ihlal ediliyor. HDK üzerinden Kürt halkının bir araya gelmesi hedef alınıyor. Yani Kürt halkı Türkiye'de izole edilmeye çalışılıyor. Ne olursa olsun Kürt halkı örgütlenecektir ve boyun eğmeyecektir" şeklinde konuştu. (MA)