Yeşil Sol Parti'nin karma konferansı: 'Kayyım rejimini bertaraf edeceğiz'

Kongreye hazırlık çalışmaları süren Yeşil Sol Parti, Ankara’da merkezi konferansını gerçekleştiriyor. Konferansta, yeniden inşa ve yapılanma kapsamında birçok konu başlığı karar altına alınacak. Eş Sözcü Akın, "Kayyım rejimini bertaraf edeceğiz" dedi.

ANKARA - Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), “Rexistin Azadî ye/Değişim ile özgürlüğe” şiarıyla Ankara Nazım Kültür Merkezi’nde iki gün sürecek olan büyük konferansını gerçekleştiriyor.

Konferansta, yeniden inşa ve yapılanma kapsamında birçok konu başlığı karar altına alınacak. Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, konferansın açılış konuşmasını yaptı.

'15 MİLYONUN İRADESİNİ GASP EDEN SARAY REJİMİNİN KARŞISINDA...'

Akın, "15 milyonun iradesini gasp eden saray rejiminin karşısında, bütün halkımızla beraber kayyım rejimini bertaraf etmeye, kayyımın ortadan kaldırılmasını sağlamaya ve aynı zamanda halkın kendi kendini yönetmesi, söz ve karar süreçlerinde olmasını sağlamaya ciddi bir şekilde hazırlanıyor ve tüm yerellerde halkımızın çalışmasını yakından takip ediyoruz" dedi.

Türkiye’nin ağır bir çoklu krizle karşı karşıya olduğunu ifade eden İbrahim Akın, “2014 yılından bu yana yaşanan süreç aslında hepimizin içinde olduğu bir gerçekliği ifade ediyor. Bu gerçeklik neydi? Bu gerçeklik 2013’te başlayan barış sürecini, 2014’te Erdoğan’ın ve AKP iktidarının reddetmesi ve masayı devirerek başlattığı bir sürecin ifadesiydi. Bu süreç aynı zamanda o günden bu yana Türkiye’nin içinden çıkılmaz derin krizlerinin sebebi ve aynı zamanda yaşadığımız ağır krizlerin sonucu görünüyor. Bu krizin içerisinde Türkiye halkları debeleniyor. Bu krizin bedelini Türkiye halkları ödüyor” dedi.

‘BÜTÜN MUHALEFET TECRİT EDİLİYOR’

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çözüm sürecinin bitmesinden bu yana tecrit altında olduğunu hatırlatan Akın, tecrit politikasının hayatın her alanında uygulandığını söyledi. Akın, “Bu politika sanmayın ki sadece cezaevlerinde. İnanılmaz bir kötülük iktidarı, bir düşman iktidarı ve sonra suçlu iktidarı çerçevesinde bütün muhalefet yargılanıyor ve tecrit ediliyor” diye konuştu.

‘UMUDUN YOLU BAŞKA SEÇENEK YARATMAKTIR’

Türkiye’de anti-demokratik, hukuksuz, insan haklarına ve evrensel normlara aykırı bir politika uygulandığını vurgulayan Akın, muhalefetin buna göre siyaset yapmak zorunda olduğunu dile getirdi. Toplumun iki kutuplu bir siyasete sıkıştırılmak istendiğini belirten Akın, şunları söyledi: “Biz diyoruz ki mevcut otoriter, faşizan saray rejimi etrafındaki iktidar, yani dinci, milliyetçi, otoriter rejim sadece bir rejim değil aynı zamanda devletin kendisi haline gelmiş durumda. Bu devletin karşısında muhalefet edecekseniz, bu topluma umut vereceksiniz, bu umudun yolu bir başka seçenek yaratmaktır.”

‘ÜÇÜNCÜ YOL VAZGEÇİLMEZ STRATEJİMİZDİR’

İki kutuplu siyasetin ülkenin sorunlarına çözüm olmayacağını belirten Akın, üçüncü yol siyasetinin etkili bir şekilde örülmesi için mücadele ettiklerini ifade etti. Bu süreçte başarıları kadar başarısızlıklarının da olduğunu söyleyen Akın, bunlarla yüzleştiklerini belirterek, “Üçüncü yol vazgeçilmez stratejimizdir. Bu aynı zamanda bizim barış, özgürlük mücadelesi veren bedel ödeyen şu anda cezaevlerinde olan arkadaşlarımıza karşı sorumluluğumuzdur. Biz bu sorumluluğumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz. Şu anda iktidar ve muhalefet bizi seçeneksiz bırakmak isteyebilirler. Ama biz bu tasfiye siyasetine karşı asla pes etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘HALKI NEFESSİZ BIRAKAN EKONOMİK SİYASET YÜRÜTÜYORLAR’

Akın’ın ardından Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar konuşma yaptı. Türkiye toplumunun devlet şiddeti, hukuksuzluk ve yoksulluk karşısında eşit olduğunu söyleyen Uçar, AKP’nin rasyonel politikalara dönüşe yönelik sözlerine ilişkin ise, “Bu şunun itirafı şimdiye kadar yaptıkları rasyonel değildi ve felaketin sebebi yürüttüğü ittifaklardı. İtiraf ettiği bir şey daha vardı; kapitalist çevreleri kıblesi olarak bizlere gösterdi. Bu durum bize nasıl yansıyor daha zamlar cebimize girmeden cebimizden çıkıyor. Halkı nefessiz bırakan bir ekonomik siyaset yürütüyorlar” dedi.

AK Parti’nin savaş ekonomisi yürüttüğünü ve bunun ülkenin en büyük sorunlarından biri olduğunu dile getiren Uçar, şunları söyledi: “AKP’nin savaş ekonomisini teşhir etmek durumundayız ve savaş ekonomisini barışın ve emeğin lehine dönüştürecek şekilde yeniden düzenlemek zorundayız. Bunun için hiçbir kurtarıcıya ihtiyacımız yok, bu güç bu salondadır.”

‘O MEZARLAR BİZİM TARİHİMİZDİR’

Ülkede çözümsüz kalan bir Kürt sorunu olduğunu ve iktidarın sıkıştığında ilk işinin bu konuda siyaset üretmek olduğunu belirten Uçar, “Devletin direksiyonunda oturan AKP ve MHP çok ahlaksız bir kırım savaşı yürütüyor. Cenazesi 7 gün sokakta bekletilen Taybet Ana’nın kızı Hezni İnan’ın yanmış elbiseleri geçtiğimiz günlerde bir poşet içerisinde ailesine teslim edildi. Bizim esas ve gerçek gündemlerimiz bunlar olmalı. Bu kırılmadan ne Kürt halkının ulaşmak istediği hedefe doğru yol alabiliriz, ne de Türkiye halklarının ulaşmak istediği hedeflere ulaşabiliriz.

Buradan sorumlulara ve iktidara sesleniyoruz, o mezarlar Kürt halkının tarihidir, o mezarlar bizim tarihimizdir. İnan ailesine gönderdiğiniz poşetten iki şey çıktı; birisi devletin vahşeti ve kırımı, diğeri ise Kürt halkının direnişi” ifadelerini kullandı.

‘CİDDİ ELEŞTİRİLER YAPILDI’

Seçim sonucunun ardından ciddi toplantılar yaptıklarını ve süreçte çok cesurca eleştiriler yapıldığını aktaran Uçar, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak ve cezaevlerinde bulunan pek çok HDP’li siyasetçiden yeni döneme ilişkin öneriler aldıklarını söyledi. Uçar, “Demokratik siyaseti en önemli güç haline getirmek zorundayız. Devletin her yerden bize saldırdığı dönemde mücadelemizi büyütmek hepimizin görevi. Tarih bizi mücadeleye zaman ise başarıyı dört ile sahiplenmeye çağırıyor” diye konuştu. (ARTI GERÇEK)

Öne Çıkanlar