YSK’nin kararı yayınlamaması şüpheleri artırdı
YSK, mühürsüz zarf ve pusulaların geçerli sayılacağı kararını yayınlamazken Yurt Dışı İlçe Seçim Kurulu’nun tam aksi yönde karar aldığı ortaya çıktı.
POLİTİKA - Referandum’da yapılan ihlaller ile YSK Başkanı’nın mühürsüz oy pusulalarının geçerli kabul edileceğine ilişkin açıklamasına dönük tartışmalar sürüyor.
YSK’nin mühürsüz oy pusulaları ile zarfların geçerli kabul edileceğine ilişkin karar almadan önce konuyla ilgili görüş isteyen sandık kurulu başkanlarına, "Karar alacağız, bekleyin, kayıt altına aldırmayın" dediği belirtiliyor.
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’a adını vermeden konuşan Yüksek Seçim Kurulu üyesi "Karar, henüz sandıklar açılmadan alındı. Seçim günü 12:00 gibi toplanıp aldık. Henüz hiçbir sandık açılmamış, sayım yapılmamıştı. Seçim sırasında bazı oy pusulalarında sandık kurulu mührü olmadığı duyumları gelince toplandık ve bu kararı aldık" derken, yine aynı gazeteden Çiğdem Toker de yazısında "Ortada bir YSK kararı olmadığını" belirterek skandalın sanılandan büyük olduğuna dikkat çekiyor. Toker, kararla ilgili gerekçeli kararın henüz yazılmamış olmasını da buna bağlıyor.
Tüm bu tartışmalar içinde bir ilginç karar da Yurt Dışı İlçe Seçim Kurulu’ndan geldi. Seçim günü itirazlar üzerine Yurt Dışı İlçe Seçim Kurulu’nun konuyu tartıştığı ve YSK Başkanı Sadi Güven’in söylemlerinin aksine yasadaki belirlemelere uygun davranarak "mühürsüz zarflar ile oy pusulalarının geçersiz olacağı" kararı aldığı, belgesiyle birlikte basına yansıdı.
KARAR HENÜZ YAYINLANMADI
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven, referandum günü aldıkları mühürsüz pusulaların da geçerli sayılacağı kararına tepki gösterilmesi üzerine yaptığı açıklamada "Bu bizim ilk kez yaptığımız bir işlem değildir. Oyların sahte olduğu ispat edilmedikçe oylar bu şekilde kullanıldığında geçerli olduğuna dair birçok kararımız vardır. Biz bu kararı sonuçlar sisteme girmeden, kimsenin kafasına bir şey takılmadan verdik. Sonrasında verseydik belki tartışma olurdu ama sandıklar açılmaya başladığı anda vatandaşın hakkını zayii etmeme adına aldık" demişti. Seçimlerde hile yapıldığı ve özellikle Kürt illerinde çokça ‘Evet’ oyunun bu şekilde kullanılarak referandum sonuçlarının değiştirildiğine ilişkin itarazlar yükselince gözler YSK’nin yazıp yayınlayacağı gerekçeli karara döndü. Ancak bu karar yayınlanmadı. Çiğdem Toker yazısında bu durumu şu sözlerle açıklıyor:
"OHAL rejimi altında, cezaevleri tıka basa doldurulmuş, işkence meşrulaşmış, hayır diyenin gözdağıyla, dayakla yıldırıldığı, devlet olanaklarının propaganda için tepe tepe kullanıldığı eşitsiz kampanya yetmiyormuş gibi seçim günü bir de YSK devreye sokularak...
"YSK kararı demedim. Ortada bir karar yok çünkü. Sadece yapılmış bir duyuru var.
YSK Başkanı Sadi Güven, ikna edici bir netlikte konuşmuyor. Neden mi?
Evet; YSK kayıtlarındaki son karar olarak görünen 559 sayılı karar, Başkan
Güven, başkanvekili ve 9 üye olmak üzere 11 kişinin imzasını taşıyor.
Evet, iki sayfalık bu kararda oy pusulalarıyla ilgili pek çok şey anlatılıyor.
Ama anlatılanlar arasında "sandık kurulu mührü taşımayan pusula ve zarfların dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça geçerli sayılacağı" ibaresi yok.
Kararın hiçbir yerinde hem de bu ifade geçmiyor.
Acaba neden? Başkan Güven dışındaki üyeler bu karara imza atmak istememiş olabilir mi?
Yoksa skandal büyük mü?
Yoksa skandal tahmin edilenden büyük mü?"
Alican Uludağ haberinde kararın henüz yayınlanmamış olduğuna dikkat çekerken kararın seçim günü tüm üyeler tarafından imzalandığını, ancak YSK’nin yeni kararı sitesine koymak yerine daha yasanın son biçimiyle düzenlenmediği 2004 yılı öncesi kararlarını YSK sitesine koymayı tercih ettiğini belirtiyor.
Uludağ aynı haberde bir başka hukuk skandalına da dikkat çekiyor. YSK, oy verme işlemi sürerken saat 10:00 sıralarında toplanıp bazı yerlerde tercih mühürü yerine evet mühürü ile oy kullanılması ve bazı oy pusulalarının arkasında olması gereken mührün ön yüze vurulması konusuyla ilgili karar alıyor. Her iki durumu da görüşen YSK; aldığı 559 sayılı karar ile "Tercih" yerine "Evet" mührü basılmış oy pusulalarını geçerli sayıyor. Kurul, aynı kararında sandık kurulu tarafından pusulanın arka yüzüne basılması gereken sandık kurulu mührünün sehven ön yüze basılmasını da iptale neden olmayacağını karara bağlıyor.
YSK ÜYESİ: CHP İTİRAZ EDERSE DEĞERLENDİRİRİZ
Adını vermeyen bir YSK üyesi, yaşanan tartışmalı karara ilişkin Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. "Karar, henüz sandıklar açılmadan alındı" diyen YSK üyesi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Seçim günü 12:00 gibi toplanıp aldık. Henüz hiçbir sandık açılmamış, sayım yapılmamıştı. Seçim sırasında bazı oy pusulalarında sandık kurulu mührü olmadığı duyumları gelince toplandık ve bu kararı aldık. Burada önemli olan oy pusulalarındaki filigramdır. Nasıl Türk parasında filigram varsa, oy pusulalarında da YSK’nin özel olarak bastırdığı filigram vardır. Arkasında mühür olması ikinci planıdır. Oy pusulalarında filigram olduğu sürece sorun yoktur bizim açımızdan."
Kendileri açısından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin önemli olduğunu belirten YSK Üyesi, "Anayasanın 67. maddesinde düzenlenen vatandaşın seçme hakkı var. Burada vatandaşların oy hakkı teminat altına alınmış. Şimdi sandık kurulunun mührü unutmasının kusuru vatandaşa yüklenebilir mi? Vatandaşa, neden pusulanın mühürlü olup olmadığını kontrol etmedin diye yüklenebilir miyiz? AİHS ve anayasa, seçme ve seçilme hakkı en kutsal haktır diyor. Biz bu iki normu esas aldık. Bu normlar, yasadan üstündür. 298 sayılı yasanın maddesi bu üst normların gerisinde kaldı. Önemli olan filigram olması. Mühür daha tali bir durum. Bu oy geçersiz derseniz bu daha büyük hak ihlali olmaz mı?" dedi.
YSK üyesi, referandumda kaç mühürsüz oy kullanıldığına dair bilgilerinin olmadığnı da belirtti.