Katalonya'da 'ayrılsak da beraberiz' havası
Bağımsızlık referandumunun sabahında Katalonya'da gerginlikten çok 'birlik, beraberlik ve festival havası' var. Madrid'den Barselona sınırına gelen 10 bin polis bir köşede bekliyor.
ARİS NALCI
BARSELONA - Meydanlar dolu, Katalonya uyumuyor, uyuyan da sandık başında nöbete. Her yerde bayraklar afişler, İspanya'nın doğu kıyısındaki başkenti (Katalanlarınki) Barselona adeta referanduma kenetlenmiş. Ama gerginlik yok. Bir Akdeniz ülkesi etkisi herhalde, "ayrılsak bile beraberiz" havası var. İnsanlar referandum havasından çok birlik beraberlik ve festival havasında. Katalonya polis şefi merkezden gelen emirleri uygulamak zorunda olduğundan 13 bine yakın oy kullanım merkezini denetledi ama sadece 130'unu kapattı.
İLGİLİ HABER: BAĞIMSIZLIK SANCISI
İLGİLİ HABER: 'DÖNÜŞ YAPACAĞINIZ ÜLKE DÖNECEĞİNİZ TARİHTE ARTIK GİTTİĞİNİZ ÜLKE OLMAYABİLİR'
Madrid Hükümeti'nin açıklamalarına göre referandumun yapılmasına izin veren resmi makamlarda emre karşı gelmenin cezası 300 bin Euro'dan başlıyor. Tutuklu yargılanma da cabası. Katalonya emniyet müdürü cuma günü kapısını kilitleyip çıkmadan önce polislerine "halkınıza karşı güç kullanmayın, anayasadan önce onlar vardı" dedi. Bu sözlerin de etkisiyle Katalan polisi işleri giderek yavaşlatmış. Aramalar bir türlü bitmiyor. Polis gittiği bir oy verme merkezinde üç saat kalınca bir sonrakine geçmek zaten nasip olmuyor.
Anlayacağınız Katalonya'da birlik havası var. Sandıktan evet çıkacağı kesin. Ama katılımın ne oranda olacağı, oy kullanımı ve oy sayımı sırasında Madrid Hükümeti ile yaşanacaklar sonucu belirleyecek. Madrid'den Barselona sınırına gelen 10 bin polis tatile gelmiş edasında bir köşede bekliyor. Sanırsın merkezden gelecek emre çok da uymayacaklar.
Avrupa'nın neredeyse her ülkesinden raportörler ve gözlemciler burada. Referandum sürecinde sessiz sessiz durumu izleyen AB liderleri ve milletvekilleri Portekiz'den büyük bir ekonomiye sahip olan bölgenin havasını almak için buradalar.
İskoçyalı politikacılar dün akşam Katalunya meydanında yüzbinlerin katıldığı mitinge geldiler ve Katalan halkının bağımsızlık çağrısını selamladılar. Onların beklentisi tabii ki BREXIT'in ardından kendilerinin de Birleşik Krallık'tan bir pay alabilceeği... Belçikalı Flamanlar ise hâlâ sessiz. Ayrılıkçı parti NVA 2018'de Belçika'da yapılacak seçimleri bekliyorlar belki de. Sıra İskoçya ve onlarda.
RİVERA: MADRİD KATALONYA'NIN GELİŞİNİ GÖREMEDİ
Bu sözler aslında referandum sonrasında olacaklar için bir uyarıydı. Katalonya'da son referandumda doğrudan bağımsızlık isteyen partiye giden oyların oranı %41 idi. Daha fazla hak iddia edilmesini isteyen diğer siyasi oluşumların da ortak paydada birleşmesi ile hükümet bu denli büüyk bir çoğunluk ile (%80) referanduma gelebildi. Ama bu demek değil ki muhalefet yok.
Refernadumdan bir gün önce Katalonya parlamentosunda muhalefet konumundaki liberal lider Albert Rivera, Politico'ya verdiği röportajında her ne kadar ayrılığı savunmasa da İspanya'nın yıllardır Katalonya'nın taleplerine cevap veremediğini ve bu yüzden de sorunun giderek büyüdüğünü tespit ederken Katalan Hükümeti'ne de mesaj gönderdi:
"Eğer uçurumdan atlamayı kabul ediyorsan, sonuçta birkaç yerinin kırılmasına da hazırlıklı olacaksın" dedi ve ekledi: "Bu iş artık çözülmeli diyor. Her 4 yılda bir hak talebi için referanduma gidilemez."
İŞİN ÖTEKİ YÜZÜ
Rivera'nın bu sözleri aslında herkesin kafasındaki bazı kuşkuları görünür kılıyor. Katalonya merkez hükümetin tanımadığı referandumun ardından sonuçları nasıl tanıttıracak? AB üyesi bir ülke olan İspanya'dan ayrıldığı için AB üyelik kriterlerini doldurması gerekecek mi? Arti tv'ye konuşan milletvekili Jordi Solé'ye göre "Katalanlar bir Avrupa halkıdır. AB üyesidirler ve pasaportları AB pasaportu, Ab tarafından hiçbir verilmiş hak geri alınamaz. Dolayısı ile Katalonya bağımsızlığının ardından otomatik olarak bir AB ülkesi olacak. AB de yeni bir üye kazanmaktan mutlu olmalı." diyor. Ama iş pratikte bu kadar kolay olmayabilir.
Katalonya emniyeti, askeriye, bürokrasi ve yargı sistemi olarak özerk bir yapıya sahip. Merkezi hükümetle tek bağlantısı anayasa ve finansal. Dolayısı ile 'herşey hazır' diye düşünenler varsa şunları eklemekte fayda var. Katalonya'nın merkezi hükümeti milyarlarca euro borcu var. Tabii ki bu borcun sebebi Madrid hükümetinin bugüne kadar bölgeye yapmadığı yatırımlar ve sürekli yükselterek topladığı vergiler. Ama borç borçtur.
RUSYA'NIN REFERANDUMA MÜDAHALESİ
Referandum öncesinde yine Rusya'nın müdahilliği söylentileri dönmeye başlamış İspanya'da da. Özellikle Avrupa basınının bu söylentinin yayılmasındaki etkisi büyük. Sputnik dahil birçok Rus ajansı birkaç haftadır Madrid Hükümeti'nin yolsuzlukları üzerine haber yapıyor. AB ise büyük ortaklarından İspanya'nın bu savunulamaz savurganlığının ortaya çıkmasını Rusya'nın Avrupa'daki seçimleri etkileme çabası olarak gösteriyor. Oysa şimdiye kadar İspanya'dan kimse bu yolsuzlukları reddeden bir açıklama yapmadı, ortaya belge çıkaramadı. Ama Rusya'nın Katalonya Büyükelçisi referanduma müdahale iddialarını yalanladı.
Tüm bunların üzerine Wikileaks kurucusu Julian Assange'ın 15 Eylül'den itibaren attığı twitlerin etkisi de büyük. Assange, "İspanya hükümeti bir muz monarşisi gibi hareket ediyor, Avrupa için utanç kaynağı" twitinin ardından Barcelona'da üniversite öğrencilerinin düzenlediği meydan buluşmasına da skype ile bağlanıp 'hakkınızı sonuna kadar arayın!' mesajını verdi. "Spain’s government acts like a banana monarchy — embarrassing for Europe!" — Julian Assange, founder of Wikileaks
Ben bu satırları tamamlarken saat 06.00. İnsanlar Şehir Tiyatrosu'ndan çıkıyorlar. Tüm gece toplantı yapılmış. Barlarda Cumartesi eğlencesini tamamlayan gençler de kahvelere doluşmuş yeni güne uyanıyorlar. Yaş ortalaması 45 olanlar ise sabah daha ışımadan sandıkların yolunu tutmuşlar.
Beklenti katılımın yüksek olması...
Çünkü sonuç ne kadar yüksek bir katılımla "Evet" çıkar ise Katalan Hükümeti'nin Madrid'le pazarlığa oturduğunda eli o kadar yüksek olacak.