Uzmanından anti aging ve kalojen uyarısı: Çökersiniz

Uzmanından anti aging ve kalojen uyarısı: Çökersiniz
Uzmanlar anti aging uygulamalarının 18 yaşına kadar indiğine dikkat çekerek uyarıyor. Prof. Dr. Oğuz Özyaral, 35 yaşından önceki anti aging'in erken yaşlanmaya yol açtığını söyledi. Özyaral, 'kalojen' uyarısında da bulundu.

Artı Gerçek - Yaşlanma karşıtı (anti aging) uygulamalar, sosyal medyanın da etkisiyle moda haline geldi. Gençler arasında da hızla yayılan anti aging konusunda uzmanlar uyarıda bulunuyor.

Son dönemde anti aging gibi moda haline gelen konulardan biri de 'Kalojen'. Prof. Dr. Öguz Özyaral, "Kolajen öyle haplarla vs. alınıp kolayca vücutta sindirilebilecek bir protein yapısına sahip değil" dedi.

Antalya Belek Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Koruyucu Sağlık Uzmanı ve Mikrobiyolog Prof. Dr. Oğuz Özyaral, dijital yaşamın en korkutucu sonuçlarının sağlık alanında yaşandığını söyledi.

prof.jpg

"Konu, sağlık olduğu zaman şöyle bir durulması gerekiyor" diyen Özyaral, özellikle 'Ben uyguladım, kullandım harika oldu, siz de yapın' mesajlarının çok büyük bir hata olduğunu vurguladı.

Özyaral, "Örneğin bir influencer eline aldığı bir ürünü hiç tanımadan, hiçbir şeyini okumadan, yan etkisi, arkasında yaratacağı herhangi bir komplikasyonu bilmeden cesurca konuşabiliyor. Sağlığı son derece tehdit edici sonuçları oluyor" dedi.

ANTİ KANSER VE KOZMETİK UYGULAMALAR EN BÜYÜK TEHDİT

Bunların başında anti kanser uygulama adı altında yapılan bazı öneriler ve preparatların olduğunu da dikkat çeken Prof. Dr. Özyaral, “Bu ürünlerin tamamen Sağlık Bakanlığı denetiminde olması, hekimlerin kontrolünde olması gerekiyor" dedi.

İkinci büyük tehlikenin de kozmetik uygulamalar konusunda olduğunu belirten Prof. Dr. Özyaral, şu bilgileri verdi:

"Dönüp baktığımızda, birbirine benzeyen onlarca prototip, aynı model insan ortaya çıktı artık. Hekiminizin önermediği ve kendi kafanıza göre gidip merdiven altı uygulamalar, ürünlere yöneldiğinizde, cildinizde büyük harabiyetlere neden oluyor ki sosyal medyada da bağıra bağıra perişanım diyen insanları görüyoruz zaten."

'KABUSA DÖNÜŞEBİLİR'

Özyaral, gerçekten bir anti aging kullanmak gerekiyorsa mutlaka hekim kontrolünde yapılması gerektiğini vurguladı:

"Bu uygulamalar ve ürünlerin ortalama 35 yaş civarı kullanılması lazım.

Gelişmekte olan vücut zaten 14 yaşında ancak kendini buluyor, bağışıklık sistemiyle beraber. Rejenerasyon ve hücre yenilenmesi de 35'e kadar çok net sürüyor. 35 yaş en alt sınır olmalı. 50'de de başlanabilir.

Ama siz bunu bugün 18'lerde, 20'lerde yaptığınızda hedef anti aging olmuyor. Çünkü zaten vücut bu yaşlarda hücrelerini yeniliyor ve gereken her şeyi yapıyor. Bunu niçin kullanmaya çalışıyorlar? Dolgun olmayan kemik dokusu yaratmak için, elmacık kemiklerini belirginleştirmek için, alnını farklı göstermek için veya çene oluşturmak için.

Bütün bunların harabiyetini hiç düşünmeden, sadece gördüğü birileri gibi olmak için hareket ediyorlar. Çok erken yaşta başlanan anti aging uygulamaları en kısa sürede bir kabusa dönüşüyor ve geri dönüşümsüz olarak vücuttaki yıkılmalara neden oluyor.

Hekim kontrolü dışında ve gereksiz yere bunlara talep gösterildiğinde, kişiyi gençleştirmek değil tam tersine erken yaşta başlandığında erken yaşlanmaya yol açar."

EN BÜYÜK SOSYAL MEDYA EFSANESİ: KOLAJEN

Prof. Dr. Özyaral, anti aging uygulamalar içinde sosyal medyada en çok rağbet gören konulardan birinin kolajen kullanımı olduğunu belirtti.

"Kalojen almak yararlı mı?" tartışmaları sürerken, Prof. Dr. Özyaral, dikkat çeken uyarılarda da bulundu:

“Mesela kolajen uygulamasına çok fazla rağbet gösteriliyor. Çünkü sosyal medyada çok şey paylaşılıyor bu konuda.

Kolajen öyle haplarla vs. alınıp kolayca vücutta sindirilebilecek bir protein yapısına sahip değil. Çünkü emilim mümkün değil. Siz bunu rastgele kullandığınızda bütün sindirim sisteminizi ve hatta mikrobiyatanızı yıkıyorsunuz ve başka problemlere yol açıyorsunuz.

KABAK ÇEKİRDEĞİ TAVSİYESİ DE TEHLİKELİ SONUÇLARA YOL AÇIYOR

Uzmanlığı olmayan kişilerin söylediği her şey halk sağlığı adına çok tehlikeli yaklaşımlar.

Örneğin kabak çekirdeğinin ya da bamya tohumunun bazı etkileri olduğunu biliyoruz. Farmakognozi açısından baktığınızda ilaç kimyası, fitoterapi olarak değerlendirdiğinizde, evet faydalı etkisi olabilir. Ama içinden çekilen saf fitokimyasal madde ilaca döndürüldüğünde faydası var. Siz bunu rastgele kullandığınızda, içindeki diğer kimyasallarla birlikte vücudunuza alıyorsunuz ve yan etkileri daha fazla oluyor. Mide bağırsak hastalığı ya da kanser geçiren hastaya avuç avuç kabak çekirdeği tüketin dendiğinde, iyilik yerine kötülük yapılıyor. Kabızlığa, bağırsaklarda çizilmeye, koruyucu sağlık adına son derece tehlikeli sonuçlara yol açıyor."

KALOJEN NEDİR?

Kolajen, bağ dokusu ve kemiklerin organik yapısının ana bileşeni olan, vücutta en çok bulunan çözünmeyen lifli proteindir.

Kıkırdak ve diğer bağ dokusunda bulunan lifli bir protein olan kolajen, vücut proteinin yüzde 30’unu oluşturur.

Ciltte, tendon gibi kaslarda, kemiklerde ve bağ dokularına sağladığı güç ve esneklik ile eklem sağlığı, cildin esnekliği ve dayanıklılığından sorumludur.

Cildimizin dörtte üçünü, vücut proteinin ise üçte birini oluşturarak kemik, kas ve kanda bulunur. Yaş aldıkça var olan kolajen parçalanır ve vücudun yeni kolajen üretimi zorlaşır. Bu yüzden birçok kişi belli bir yaştan sonra kolajen takviyesi almaya başlıyor.

Kolajen daha çok takviye olarak tercih edilse de aslında vücudun yapı taşları arasında yer alır. Yaşlandıkça vücutta üretilen kolajen miktarı da azalır.

KALOJEN İÇEREN GIDALAR

Kolajen içeren besinler şunlardır:

- Tavuk, hindi, dana eti gibi hayvansal proteinden zengin et ürünleri,

- Sardalya, somon, uskumru gibi soğuk su balıkları,

- Kolajen üretimine yardımcı olan ve amino asit içeren yumurta,

- Yoğurt, süzme peynir, lor peyniri ve süt gibi süt ve süt ürünleri,

- Ispanak, pazı, lahana, brokoli ve kara lahana gibi yeşil yapraklı sebzeler,

- Portakal, greyfurt, mandalina ve limon gibi narenciye meyveleri

- Çilek, böğürtlen, ahududu ve yaban mersini gibi kırmızı meyveler,

- Badem, ceviz, soğan, biber, fasulye ve bezelye gibi doku oluşumunu destekleyen biotin içeren besinler. (HABER MERKEZİ / DHA)

Öne Çıkanlar