‘Filenin Sultanları’, 36 yılda 11 santim uzadı
Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı, Avrupa Şampiyonası’nda Hollanda’yı yenerek üçüncü oldu. Sergilediği performansla alkış alan 'Filenin Sultanları'nın bu başarısı herkesi heyecanlandırdı.
Ancak bu başarı durup dururken gelmedi. Başarının altında 20 yıllık emek var.
Gazete Oksijen’de yer alan haberde bu başarının sırları şöyle sıralanıyor:
36 YILDA 11 SANTİM UZADI
Milli Takım, 16 yılda smaç ve blok yüksekliğini de 6’şar santimetre yükseltti. 1.98’lik Zehra, 1.97’lik Ebrar, 1.94’lük Meryem, 1.90’lık Hande. 2021 Avrupa Şampiyonası’ndaki 14 kişilik Türkiye kadrosunun boy ortalaması 187.4 cm. Şampiyonadaki birçok ülkeninkinden yüksek bu ortalama. Mesela yarı finalist Hollanda’nın boy ortalaması 185.9 cm, Rusya’nınki de 186.7 cm.
Örneğin, 1985’te o zamanın önemli turnuvası Batı Avrupa Kupası’nda katılan Tükiye kadrosunun boy ortalaması 176.7 cm. En uzun oyuncular Sibel Bileke ile Sinem Beltan’ın boyları da 1.82 cm. Aradan geçen 36 yılda Milli Takım’ın boy ortalaması 11 cm’den fazla artmış.
BLOKÇU TAKIM OLDU
Peki bu fizik kapasite neyi getirdi? Öncelikle blok üstünlüğü. Bu Avrupa Şampiyonası’ndaki 24 takım arasında Polonya (ortalama 3), Hollanda (ortalama 2.9) ve Ukrayna’dan (ortalama 2.9) sonra set başına en fazla blok sayısı kazanan takım Türkiye (ortalama 2.7). 2003’te Türkiye’yi Avrupa ikincisi yapan antrenör Reşat Yazıcıoğulları’na göre "savunma bloktan başlıyor ve uygulaması en zor pozisyon."
Ön alanda Zehra-Eda ikilisi rakip smaçörlerin korkulu rüyası. Turnuvadaki tüm oyuncular arasında blok başarı yüzdesinde Zehra beşinci, Eda ise altıncı sırada.
Ayrıca bu boy avantajı hücum çeşitliliği de getiriyor. 1980’lerde Milli Takım’ın önemli isimlerinden Arzu Savaş "Bizde öyle geriden hücum, smaç servis olmazdı. Mümkün değildi!" diyor.
Halbuki bugün smaç servis Türkiye’nin en büyük kozlarından biri. Çeyrek finalde Hande ve Ebrar’ın attığı ace’ler Polonya’yı sürklase etti. Keza Ebrar Karakurt’un 3 metre çizgisinin gerisinden hücumları durdurulması zor silahlardan biri haline gelmiş durumda.
İDMANLARI ÇOK İYİ
Türkiye’deki antrenman metotları dünya seviyesine çıkarıldı.
1979 ile 1997 arasında voleybolcu daha sonra da profesyonel yönetici olarak sporun içinde yer alan Nalan Ural’a göre son 15 yılda en başta Eczacıbaşı ve Vakıfbank olmak üzere tüm kulüpler fitness seviyesini artırmak için çok büyük yatırım yaptı.
Halen dünyanın en iyi idmanları Türkiye’de ve İtalya’da yapılıyor. Fizik kondisyon açısından dünyanın en iyi oyuncularıyla aynı seviyede Türk oyuncular.
Bugün üst düzey takımların bir idmanı neredeyse 2.5 saat sürüyor. Bu sayede Türk oyuncular uzun boylu ama aynı zamanda güçlü ve çevik.
PROFESYONELLEŞME
Bugün Türkiye’de voleybol her yönüyle tamamen profesyonel. Oyuncular Avrupa’daki en yüksek ücretleri alıyor ama buna göre de yaşıyorlar. Nalan Ural’a göre burada kademeli bir geçiş oldu. "Biz 1980’lerde haftada beş idman yapar, hafta sonu maça çıkardık. Ben sabah idmana gelir, öğleden sonra okula giderdim. Avrupa’nın en iyi takımlarından teknik ve fizik olarak gerideydik." Türkiye’de uzun yıllardır çift idman sistemi var.
Ancak sadece idman sayısı ve yoğunluğu mevcut durumu açıklayamaz. Özellikle kulüpler sporcularına her türlü imkânı temin ediyor, kısacası bu profesyonel yaşam biçimi Türkiye’de bir standart haline geldi.
REKABET İLERLEDİ
Türkiye Kadınlar Ligi ya da resmi adıyla Sultanlar Ligi dünyanın en iyi voleybol liglerinden biri. 2009’dan itibaren özellikle üç büyük takım Fenerbahçe, Vakıfbank ve Eczacıbaşı’nın bütçeleri artırmasıyla beraber dünyanın en iyi oyuncuları Türkiye Ligi’ne gelmeye başladı.
ABD’den, Çin’den, Kore’den, Sırbistan’dan, Rusya’dan gelen milli oyuncular Türk takımlarıyla her sezon Şampiyonlar Ligi’nde finaller oynadılar, şampiyonluklar aldılar. Bu sayede Türk oyuncular öncelikle dünyanın en iyi oyuncularıyla her gün beraber idman yapıp kendi kapasitelerini yukarı çektiler.
MİLLİ TAKIM SİSTEME KAVUŞTU
Türkiye Voleybol Federasyonu da başarılı bir milli takım sistemi kurdu. Türk voleybolcular çok küçük yaşlardan itibaren kulüpler seviyesinde rekabetin içinde. U20, U18 ve U16 milli takımlarında uzun yıllar beraber oynayıp yukarı tırmanıyorlar. Mesela Avrupa Şampiyonası’ndaki bazı oyuncular 2008’den bu yana Milli Takım’la defalarca sahaya çıktı, birçok kez kürsüde yer aldı ve bu tecrübeyle A Milli Takım’a yükseldi.