'Türkiye artık güvenli değil'
Alman basını yaşanan krize geniş yer verdi. Ortak yorumlar 'Türkiye'nin güvenli olmadığı ve Berlin'in politika değişikliğine zorunlu olduğu' yönünde.
DÜNYA - Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in açıklamaları ve Türkiye’den gelen yanıtlarla yükselen tansiyon, Alman basınında da karşılığını buldu. Gazetelerde yapılan yorumlarda ortak noktalar, "Türkiye’deki hak ihlalleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dozu artan çıkışları nedeniyle Berlin’in politika değişiminin zorunlu olduğu ve Türkiye’nin artık güvenli bir ülke olmadığı" yönünde.
BİLD: ERDOĞAN TATİLCİLERİ Mİ TUTUKLUYOR
Dört buçuk milyon tirajlı Bild gazetesi birinci sayfasının neredeyse tamamını yaşanan krize ayırdı. "Erdoğan artık tatilcileri mi tutukluyor" manşeti ile verilen haberde, Türkiye’de tatile gidecekler uyarıldı. Türkiye’nin artık güvenli, hukuk ülkesi olmadığı belirtildi ve siyasi krizin giderek derinleştiği vurgulandı.
TÜRKİYE’YE DOĞU ALMANYA BENZETMESİ
Bild, iki ve üçüncü sayfalarını da iki ülke arasında derinleşen krize ayırdı ve Alman siyasetçilerin görüşlerine yer verildi. En dikkat çekici açıklama Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble’den geldi. Türkiye’yi eski Doğu Almanya’ya benzeten Schäuble, "Eski Doğu Almanya'ya gidenler başlarına bir şey geldiği takdirde kimseden yardım bekleyemeyeceklerini biliyorlardı" dedi. Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas da aynı gazeteye yaptığı açıklamada "Türkiye'ye gidenlerin, maalesef bir hukuk devletinde tatil yapmadıkları açıktır" dedi.
İç Güvenlik Politika Uzmanı Hans-Peter Uhl "Çoğu turist Erdoğan’ın insan haklarını çiğneyen politikası yüzünden Türkiye’ye sırtını çevirdi. Bu durum devam edecek. Şimdi turistler Erdoğan’ın izlediği siyasetini ayaklarıyla itiyor. Farklı bir bakış açısı Yeşiller Parti Eş Başkanı Claudio Roth’tan geldi. Roth "Herkesi anlıyorum Türkiye konusunda herkes tedirgin, tereddüt ediyor. Türkiye demek Erdoğan demek değil. Ben kendi kararımı verdim. Arkadaş ve dostlarımı görmek için Türkiye’ye gideceğim". dedi.
'TÜRKİYE’NİN TUTUMU KABUL EDİLEMEZ'
Bild am Sonntag gazetesinde yer alan haberde de Başbakanlık Müsteşarı Peter Altmaier’ın görüşlerine yer verdi. Altmaier hükümetin Türkiye ile ilgili olarak aldığı önlemlerin 'kesinlikle gerekli' olduğunu söyledi. Türkiye'nin tutumunun kabul edilemeyeceğini belirten Altmaier 'Türkiye'nin ancak hukukun üstünlüğüyle başarılı olabilir" dedi. Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi de yaşanan krizle ilgili haberinde Berlin’in sabrının sonuna geldiği" değerlendirmesi yer aldı. Haberde şu yoruma yer verildi: "Almanya'nın açıkladığı yeni Türkiye politikası Ankara ile ilişkileri tamamen koparmaktan uzak. Ancak bu bir yandan da Berlin'in Boğaz'daki giderek zorlaşan NATO müttefikini idare etmekte sabrının sonuna geldiğini gösteriyor. Otoriter rejimlerin istikrarı için de ülkenin ekonomisinin nasıl gittiği ve nasıl bir gelişim persfektifine sahip olduğunun önemi var. Berlin şimdiye kadar, en azından Erdoğan'ın danışmanlarının Türkiye için AB ile genel, Almanya ile de özellikle iyi siyasi ve ekonomik ilişkilere sahip olmanın önemini bildiğine güveniyordu. Ancak bu bir şey getirmedi. Berlin de kamuyouna ilk kez Erdoğan'ın hayatını değil, ama yönetimini zorlaştırabileceğini göstermiş oldu."
'ERDOĞAN PROVOKE EDİYORDU'
Benzer bir değerlendirme Die Welt’te de yer aldı. Gazetede şu yoruma yer verildi:
"Erdoğan uzun süredir provoke ediyordu. Berlin'in Türkiye ile kopmaktan başka çaresi kalmadı. Bu yeni bir dip ve Avrupa için bir felaket. Yarı demokratik bir otokrasiye dönüşme yolunda olan Türkiye, darbe girişiminden bu yana Avrupa ile herhangi bir konuda fikir birliğine girmekten kararlı bir şekilde kaçtı. Gerginliğin tırmanmasında iç siyasi bir boyut da var. Almanya'da Erdoğan'ı destekleyen milyonlarca Türk asıllı Alman yaşıyor. Başarılı bir şekilde gelişen entegrasyonun da gerilemesi söz konusu olabilir. Hükümetin kararı doğru ancak diplomasiyi minimumda sürdürmeyi denemeli. En nihayetinde bundan sadece güçlenen Türk muhalefeti faydalanmayacak."
'ERDOĞAN ÇOK İLERİ GİTTİ'
Münchner Merkur gazetesindeki yorumda Türkiye ile gerilen ilişkilerde en iyi aracın ekonomik baskı olduğu vurgulandı:
"Erdoğan çok ileri gitti. Şimdi Alman siyasetçiler daha da galeyana gelirse bunun pek yardımı olmayacağı gibi tam tersi Boğaz'ın efendisine yeni yem vermiş olur. AB'nin de Boğaz'da keyfiyete göre yönetilen bu ülkeye karşı tavır alması lazım. En iyi araç ise ekonomik baskı. Ancak Brüksel sadece mülteci sorunu nedeniyle arada kalmıyor. Türk basınında yanlı ve manipülasyona açık habercilik yapılmasına rağmen başkanlık sistemi referandumunda yüzde 51,4 evet ve yüzde 48,6 hayır oyu çıktı. Dolayısıyla Avrupa, Türkiye'nin diğer yarısını unutmamalı ve Erdoğan rejimine sertlik göstermeli." "Yeni önlemler gündeme gelebilir" (Artı Gerçek, DW Türkçe, DHA)