6 Şubat depremlerinin 2'nci yılı: Artık bir ev istiyoruz
Maraş depremlerinin üzerinden geçen iki yıla rağmen depremzedelerin barınma sorunu hala çözülebilmiş değil. Adıyaman'da konteyner kentlerde yaşayan depremzedeler, iktidarın 'bir yılda TOKİ'leri teslim edeceğiz' sözlerini hatırlatarak, 'Artık bir ev istiyoruz' diyor.
Artı Gerçek - Maraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden 2 yıl geçti. Depremlerde resmi rakamlara göre, 53 bin 725 kişi hayatını kaybetti, 107 bin 213 kişi yaralandı.
Depremler sırasında 11 ilde binlerce konut yıkıldı.
Yıkımın yaşandığı kentler arasında yer alan, Adıyaman'da 3. Çevre Yolu Yeni K-11 Geçici Konaklama Merkezi’nde yaşayan depremzedeler, 2 yıl geçmesine rağmen sorunların çözülmemesinden şikayetçi.
38 yaşındaki Çiğdem Rençber, 21 metrekarelik konteynerde 4 kişilik ailesi ile yaşıyor.
'KONTEYNERDE YAŞAMAK ÇOK ZOR'
Depremde çok fazla yakını kaybettiğini söyleyen konteynerde yaşam mücadelesi vermenin çok zor olduğunu söylüyor:
"Konteyner kentte yaşamak gerçekten zor. Umuyoruz ki TOKİ’ler bir an önce teslim edilir ve biz de orada yaşarız. Hem soğuk, hem altyapı sorunları var, hem elektrik sorunları var. Konteyner toplam 21 metrekare. 21 metrekarede yaşamak gerçekten zor bir durum."
'SAĞLAM BİNALAR İSİYORUZ'
10'dan fazla akrabasını depremde kaybettiğini hatırlatan Rençber, yeni yapılan TOKİ binaları ile ilgili de şu uyarıyı yapıyor:
"Hepsi yeni binalardaydı. Yeni yapılan bir bina nasıl çöküyor ve insanlar ölüyor. Bunu anlamak zor. Bundan sonra yapılan binaların sağlam olmasını istiyoruz. Bir insanın ölmesi basit bir şey değil. Ardında bıraktığı acılar, insanlar, yaşayamadığı hayatlar... İnsan hayatının güvence altına alınmasını istiyoruz. Adıyaman kolay şeyler yaşamadı."
'İKİ SENEDİR AYNI ÇİLEYİ ÇEKİYORUZ'
Depremzede Fatma Demirler ise otizmli çocuğu ile birlikte 5 kişi konteynerde yaşam mücadelesi veriyor. Eşi işsiz olan Fatma Demirler, 10 bin lira evde bakım ücreti ile geçimlerini sağlamaya çalışıyor.
İlk 4-5 ay çadırda kaldıktan sonra konteyner kentte geçtiklerini söyleyen Fatma Demirler, "Ne değişti deseler? Bence hiçbir şey değişmedi. Depremin birinci günü gibi. Aynı sıkıntı, aynı çile" sözleri ile yaşadıklarını özetliyor.
Demirler, anlatımlarına şöyle devam ediyor:
"İki senedir aynı çileyi çekiyoruz, sıkıntılar içerisindeyiz. 5 kişi konteynere sığamıyoruz. Oğlum otizm hastası, eşim işsiz. Tamam kiramız yok ama... 3 çocuğun okuluydu, masrafıydı, yiyeceği derken hiçbir şeye yetmiyor. Kırmızı eti kurbandan kurbana yiyoruz. Anne olarak benim için değilse de otizmli oğlum için kafamızı sokacağımız bir ev versinler. Allah’tan tek dileğimiz odur."
'BİR SENEDE TOKİ YAPACAĞIZ DEDİLER. HANİ?'
3 bin TL civarında engelli maaşı ile tek başına konteynerde yaşayan 63 yaşındaki Zeynep Cömert de "Her türlü çileyi çekiyoruz. Bize bir yardım verirlerse veriyorlar. Yardımımızı kestiler. Tek başınayım, Allah’tan başka kimsem yok" sözleri ile yaşadığı sıkıntıyı anlatıyor.
34 yaşındaki Gafriye Tanrıverdi de 7 kişi bir konteynerde yaşadıklarını söylüyor ve ekliyor:
"Deprem olduğundan beri hala buradayız ve hala bu rezilliği çekiyoruz. Bize ‘Bir senede TOKİ yapacağız’ dediler. Hani? Biz hala buradayız. Benim çocuğum burada zatürre geçirdi. Ben bu rezilliğe ne deyim? Bize ‘Nisan ayında teslim edilecek’ dediler, bekliyoruz."
Güllü Uygu, oturdukları evin yıkıldığını ve konteynerde yaşadığını belirterek, "Sorunumuz çok büyük. Küçücük bu tenekenin içinde yaşıyoruz. Artık dayanacak, sabredecek bir gücümüz kalmadı. İki yıl oldu. Bir eve gidiyoruz, etrafımıza bakıyoruz. Sonra gelip bu tenekenin içine girince utanıyorum, ağlıyorum" dedi.
'EV YOK, İŞ YOK'
Depremzede Remziye Dalmış ise yaşananlarda dolayı psikolojisinin bozulduğunu, işsiz olduklarını anlatıyor:
"Hayatımız burada geçiyor, reziliz. Ev yok, yardım yok. Hastayım, çalışma gücüm yok. Çoluk-çocukları zor geçindiriyoruz. Bir yevmiye olunca gidiyoruz, olmadı mı açız. Bu konteynerde ne çektik, ne çekmedik bir biliriz, bir Allah bilir. Psikolojimiz bozuldu, ilaç kullanıyoruz ama fayda etmiyor."
'ARTIK BİR EV İSTİYORUZ'
63 yaşındaki Zahide Cineviz, 6 kişi bir konteynerde yaşadıklarını, bir emekli maaşıyla geçinmeye çalıştıklarını anlatıyor: "Biz artık sığınabileceğimiz bir yer istiyoruz. Bu konteynerde çok zorluklar çekiyoruz. Biz yine buraya sığındık ama daha ferah bir ev istiyoruz. Emekli maaşıyla geçinmek çok zor. Bu konteyner dışına çıksak yetmez bize. Emekli maaşının artırılmasını istiyoruz. Biz de güzel şartlarda rahat edelim. Emeklileri de düşünsünler." (ANKA)