YAŞAM- Afrika zengin ve karmaşık bir tarihe sahip ama bu tarih mirası hak ettiği kadar bilinmiyor. Bu nedenle ailesi Sudan kökenli olan BBC'nin dünya haberlerini hazırlayan (BBC World News Today) Zeinab Badawi ailesinin Afrika tarihi hakkında hiçbirşey bilmediklerini fark edince Afrika'nın tanınmayan tarihinin peşine düşüyor.
Kahire'deki büyük Giza piramidi antik çağın yedi harikalarından biri olarak kabul ediliyor. Ama Nil Nehri'nin güneyine doğru ilerlendiğinde bugün Sudan olarak bilinen topraklarda Kush Krallığı'na ait binlerce piramit yer alıyor. Kush Krallığı'nın etkisi bugün Ortadoğu olarak tanımlanan bölgeye kadar yayılmış Afrikalı bir süper güçtü. Bu krallık yüzlerce yıl yaşadı ve Milattan Önce 8. yüzyılda Mısır'ı işgal ederek o yüzyılın büyük bir bölümünü yönetmiş oldu.
Badawi "yıllar önce bu piramitleri ziyaret etmiştim. İngiltere'ye döndüğümde anne ve babama kendi ülkelerinin tarihi yerlerini bilip bilmediklerini sordum. Pek bilmedikleri ortaya çıktı" diyor.
Kush krallığından geriye oldukça etkileyici bir miras kaldı. Krallıktan geriye kalan piramitlerin 300'ü hala bozulmamış ve yaklaşık 3 bin yıldır el değmemiş durumda. En iyi örnekleri Kuzey Sudan'da UNESCO tarafından dünya mirası ilan edilen Jebel Barkal'da bulunuyor.
Bu bölgede piramitler, mezarlar, tapınaklar ve duvarları çeşitli sahnelerle ve yazılarla süslenmiş defin odaları bulunuyor. UNESCO bu eserleri "2 bin yıldan daha fazla bir süre önce bir grup insanın sanatsal, sosyal, siyasi ve dini değerlerini gösteren yaratıcı deha" olarak tanımlıyor. Batı Asya ve Afrika'da süper bir güç olan Kush Krallığı'nda kraliçeler kendi başlarına ülkeyi yönetebiliyorlardı.
Görmezden gelinen antik çağın en büyük dört medeniyetlerinden biri sayılan bir başka krallıksa, Aksum Krallığı. Aksumlu krallar modern dönemin Eritre ve Etiyopya topraklarında Kızıl Deniz'deki ticareti kontrol ediyorlardı. Aksum ayrıca Afrika'da Hristiyanlığı kucaklayan ve resmi dini haline getiren ilk krallıktı.
Badawi, bu tarihi gerçekelerin hem Afrika'da hem de diğer yerlerde az bilindiğini, çünkü akademisyenlerin ve öğretmenlerin çoğunun sömürge eğitiminin ürünü olduklarını ve kendi tarihlerinin kapsamlı ve kronolojik gerçeklerini öğrenemediklerini söylüyor.
UNESCO Afrika'nın tarihinin Afrikalı bilim insanları tarafından yazılması için 1960'lı yılların başında Afrika'nın sömürgelerinden kurtulduğu bir dönemde bir proje geliştirdi.
Batılı tarihçiler Afrika ülkelerinde yazılı kayıtların olmamasını bahane ederek bu ihmali meşrulaştırmaya çalışırken UNESCO çoğunluğu Afrika'dan farklı dallarda 350 uzmanı bir araya getirerek tarih öncesi çağlardan modern zamanlara kadar 8 ciltlik bir seri kitap projesini başlatmalarına yardım etti. Sekizinzi cilt 1990 yılında tamamlandı ve dokuzuncusunun üstünde çalışmalar sürüyor.
"Afrika'nın Genel Tarihi" bir başlangıç ve UNESCO bunun kıtadaki okullarda müfredata sokmayı planlıyor.
Badawi "umarız gelecek kuşaklar kendi tarihleri hakkında daha iyi bilgilenir ve geçmişlerinden gurur duyacak pek çok şey olduğunu görürler. Bu geçmiş daha da büyük bir geleceğin temeli olabilir" diyor.