Aşılayıcı Gerillalar
HABER MERKEZİ - San Francisco'da bir grup "Tarım Gerillası" 2011'den beri illegal olarak ilginç bir eylem yürütüyorlar. "Guerrilla Grafters" (Aşılayıcı Gerillalar) adlı grup, şehirdeki ağaçlara meyve veren çeşitli ağaçlardan aldıkları dalları aşılıyorlar. Amaçları çevrenin sürdürülebilirliğini arttırmak ve ağaçları asıl amaçlarına geri döndürebilmek.
Aşılayıcı Gerillalar bu şekilde aşıladıkları ağaçlar yoluyla şehirli insanlara taze, sağlıklı ve elbette "bedava" meyveler sunmak istiyorlar. Teknik olarak tarım gerillalarının yaptığı bu basit ve iyi niyetli hareket tabii ki yasalara aykırı. Birçok şehirde şehir planlamacıları, dikilen ağaçların meyve vermediğinden emin olmaya çalışıyorlar. Gerekçeleri de toplanmadan dökülen meyvelerin birikerek farklı haşaratı şehre çekmesi. Bu nedenle şehirlere "özenle" seçilen meyvesiz ağaçlar ekiliyor ve bu ağaçlar "meyve kirliliğine" neden olmayıp süs bitkisi olarak yol kenarlarında ömürlerini sürdürüyorlar ve kentli insanlara da görsellikten başka bir fayda sağlayamıyorlar. Sonuçta şehir palnlamacılarının amacı şehirlerde bir doğal habitat kurabilmek veya insanları yeniden doğayla bütünleştirebilmek değil!
Oysa tarım gerillaları meyveyi "böcek çeker bir doğa zararlısı" olarak değil, sokaktan gelip geçen herkese bedava, taze, sağlıklı bir yiyecek sunmayı amaç ediniyorlar. Yani kısaca "Herkes İçin Meyve" diyorlar. Üstelik aşılama operasyonu da hayli basit. Grup bugüne kadar onlarca ağacı bu şekilde meyve verir hale getirmiş.
Gerillaların kentlerde gerçekleştirdiği bu meyve veren eylemlerinde kullandıkları silahlar ise ufak bir çakı, özel bant, plastik torba ve kağıt havlu parçalarına sarılmış parmak boyunda aşılanacak meyve ağacı dalları. Gerillalar ayrıca aşıladıkları ağaçları gizli graffiti kodları, karekod veya RFID etiketleriyle de işaretleyerek ağaç, aşılanan tür ve mahalle hakkındaki bilgileri de işlemeyi ihmal etmiyorlar.
Kentleşmeye inat doğal hayatı betonların arasından da olsa yaygınlaştırmayı amaçlayan bu Tarım Gerillaları’nın temel felsefesi ise; "Cesaret Et, Özenle Bakımını Yap, Paylaş" Pek çok belediye kanununa veya şehir düzenleme yönetmeliklerine göre, yapılan bu işlem yasadışı olarak sınıflandırılırken adlandırma bazı durumlarda "vandalizm"e kadar uzanabiliyor. Durum Türkiye’de de farklı değil. Sloganın "cesaret" kısmını burası oluşturuyor.
Aşılama işleminden sonra bir süre aşının tutup tutmadığı, ağacın gerekli suya sahip olup olmadığı gibi birkaç tarımsal bakım prosedürünün de yerine getirilmesi gerekiyor ki işin bu kısmı da, bu amaca gönül verenler için gayet zevk verici bir uğraş, bu da sloganın "bakımını yap" bölümünü teşkil ediyor.
Son aşamaya gelip de ağaçlar meyve vermeye başlayınca ise artık operasyonun en zevkli "paylaşım" aşamasına geçiliyor. Burada da özgürlükler yine sınırsız; ister mahalleliyle bir hasat düzenlenip toplanan meyveler dağıtılabilir, ya da ağacın yanından geçerken canı çeken birinin dalından bir meyve kopartarak yiyebilir.