Artı Gerçek - Hakemli akademik araştırma dergisi "The Cell'de" yayımlanan bir araştırmaya göre, botanik bilimciler, bitkilerin bilinenin aksine "sessiz canlılar" olmadığını ortaya koydu. Tel Aviv Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Profesör Lilach Hadany, CNN'e yaptığı açıklamada, "Sese yanıt veren çok fazla organizma var, bu nedenle de bitkilerin sağır ve dilsiz olduğuna inanmak için iyi bir nedenimiz olmadığını düşündüm" ifadesini kullandı.

İlk olarak altı yıl önce laboratuvarında ultrasonik mikrofon kullanarak bir kaktüsün sesini kaydeden Hadany, tam olarak kaydettiği sesin kaktüsten mi yoksa çevredeki başka bir şeyden mi çıktığından emin olamadığını söyledi. Daha önce de bitkilerin titreşim yarattığının bilindiğini ancak bunun havada yayılan ses dalgalarına dönüştüğüne dair kanıt olmadığını belirten Hadany, bunun üzerine ekibiyle ses yalıtımlı akustik kutular içinde çalıştıklarını kaydetti.

PATLAMIŞ MISIR SESİNE BENZİYOR

20 ile 250 kilohertz arasındaki sesleri algılayabilen ultrasonik mikrofonları, tütün ve domates fideleri koydukları kutulara yerleştiren ekip, bazı bitkilerin belirli kısımlarını kesti, bazılarını susuz bıraktı, bazılarına ise hiç dokunmadı. Bunun üzerine ekip, insan kulağının duyamayacağı derecede 40 ile 80 kilohertz arasında sesler kaydetti. Ekip, bunların patlayan mısır sesine benzeyen "küçük çıtırtılar" şeklinde olduğunu aktardı.

STRES ALTINDAYKEN DAHA FAZLA SES ÇIKARIYORLAR

Ayrıca ekip, stres altındaki bitkilerin daha çok ses ürettiğini de ortaya çıkarttı. Buna göre suya ihtiyacı olan ya da kısa süre önce dalları koparılan bitkiler saatte yaklaşık 35 ses çıkarıyor. Ancak iyi nemlendirilmiş ve kesilmemiş bitkiler çok daha sessiz ve saatte yalnızca bir ses çıkarıyor. Bu sesler insanlar tarafından algılanamasa da muhtemelen yarasalar, fareler ve güveler gibi hayvanlar tarafından duyulabiliyor.

PEKİ NASIL SES ÇIKARIYORLAR?

Bitkilerin ses telleri veya akciğerleri yoktur. Tel Aviv Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Profesör Lilach Hadany, bitkilerin sesi nasıl çıkardıklarıyla ilgili mevcut teorinin, köklerinden gövdelerine ve yapraklarına su ve besin taşıyan tüpler olan ksilemler üzerinde durdurduğunu söyledi.

Ksilemdeki su, tıpkı bir kamıştan emilen su gibi, yüzey gerilimi ile bir arada tutulur. Ksilemde bir hava kabarcığı oluştuğunda veya patladığında küçük bir patlama sesi çıkarıyor. Kabarcık oluşumu da susuzluk stresi sırasında daha fazla oluyor. Ancak Hadany, bu mekanizmanın nasıl işlediğini kesinleştirmek için daha fazla çalışma yapılması gerektiğini de vurguladı. (DIŞ HABERLER)

İstanbul'da 'Vampir Kelebek' istilası: İnsanlardan çok bitkilere zarar veriyor