Ölüler 'huzur içinde' uyumuyormuş
Avustralya’da yapılan bir adli tıp araştırması, ölülerin temenni edilenin aksine ‘huzur içinde’ uyumadığını ortaya koydu. Bir ‘ceset çiftliğinde’ hızlandırılmış kameralarla yapılan çekimler, ölü beden kurur ve çürürken uzuvların hareket ettiğini gösterdi. ‘Ceset çiftliği’ diye tabir edilen ve 70 ölü beden üzerinde inceleme yapan Avustralya Tafonomi Deneysel Araştırma Tesisi’nde (AFTER) kurulan hızlandırılmış kameralar, ölümün üzerinden bir yıldan uzun süre geçtiğinde bile bedenlerin hareket ettiğini saptadı.
Hızlandırılmış kameralar 17 aydan uzun süre her 30 dakikada bir ölü bedenlerin fotoğraflarını çekti. Fotoğraflara bakıldığında beden kurur ve çürürken uzuvların hareket ettiği sonucuna varıldı. Bunun özellikle cinayet masası dedektifleri ve pataloglar için önemli bir keşif olduğu belirtildi. ABC kanalına konuşan araştırmacı Alyson Wilson, "Kolların önemli ölçüde hareket ettiğini bulduk. Vücuda sarılmış ya da vücudun yanında duran kollar yana düşüyor ya da genişçe açılıyor. Dışarı açılan kol sonra geri gelip yeniden vücuda dokunuyor" dedi.
BAĞ DOKUSUNUN KURUMA SÜRECİ HAREKETE SEBEP OLUYOR
Araştırmayla ilgili ‘Forensic Science International: Synergy’ dergisinde bir makale de yaymlayan Wilson, bu hareketlerin, bağ dokusu kururken vücudun küçülüp büzüşmesinden kaynaklanıyor olabileceğini belirtti. Newcastle Üniversitesi’nden adli tıp antropoloğu Dr. Xanthe Mallett, "Ölünün ne kadar hareketli olduğunu görmek bence insanları şaşırtacak, ben gördüğümde hayretler içinde kaldım, hele de kolların bu kadar çok oynamasına ağzım açık kaldı" dedi.
Üç yıl önce Sydney’de gizli bir yerde kurulan AFTER, çeşitli suç mahalli senaryolarını tekrarlamak için değişik şartlar altında ölü bedenlerin bozuşup dağılmasını inceliyor. Wilson ve Mallett, sözkonusu bulguların polis ve özellikle de suç mahalli soruşturmacıları için önemli olduğunu belirtti.
Bunun ölüm zamanının doğru belirlenmesi, ölüm nedeninin doğru belirlenmesi, suç mahallinin doğru yorumlanması ve kimliği bilinmeyen cesetlerle ilintilendirilen kayıp insan sayısının azalması açısından önemli bir buluş olduğunu vurguladı. Bugüne dek cesedin üzerinden uzun zaman geçse de ölüm anındaki pozisyonunu koruduğu düşünülüyordu. (Sputnik)