'Şakiro da kimsesizlikten ölmedi mi?'
Kürt kültürünün en eski sözlü edebiyatı Dengbejlik geleneğinin 'Botan bölgesi'nde akla gelen ilk isimlerden biri olan Seyyid Fadıl Cizîrî, tıpkı 'Dengbêjlerin Şahı' olarak bilinen Şakiro gibi kimsesiz ve yoksul bir şekilde geçtiğimiz gün hayata veda dedi.
1962 yılında Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Salatuni köyünde dünyaya gelen Ciziri, yaşamı boyunca destan, savaş ve aşkları barındıran birçok payizoka can verdi.
Özellikle 'Heyran jaro' ile Kürt halkının gönlüne yerleşen Cizîrî, yıllar boyu hayatının bir parçası haline getirdiği dengbêjliği annesi Dengbêj Sevê’den öğrendi.
Her Dengbej gibi hayatı boyunca maddi sıkıntılarına karşı tek başına mücadele veren Cizîrî, 1992 yılında ailesine bakabilmek için Cizre Belediyesi’nde zabıta olarak çalıştı. Hatta bu işten emekli oldu.
Emeklilikle birlikte özlemini duyduğu dengbêjliğe geri dönen Cizîrî, son 7 yıldır Parkinson hastalığına karşı yaşam mücadele veriyordu.
Seyyid Fadıl Cizîrî Kürt kültürünün en eski sözlü edebiyatı Dengbejlik geleneğinin son isimlerindendi
GERİYE ŞARKILARIYLA BİRLİKTE DİLE GETİRDİĞİ SİTEMİ KALDI
Bir trafik kazasında kaybettiği oğlundan dolayı büyük bir üzüntü yaşayan Cizîrî, Şırnak'ta ilan edilen sokağa çıkma yasakları ve operasyonlar sırasında kaybettiği diğer oğlu Murat Ergül ile birlikte tümden sarsıldı.
O günden sonra güçsüz düşen ve sesinde bozulmaya neden olan hastalığı için hastane hastane gezen ancak çare bulamayan Cizîrî’nin son günlerindeki tek tesellisi başucundan ayırmadığı keklikleri oldu. Ciziri'nin hasta yatağında en çok sitem ettiği şeylerden biri de yalnızlıktı.
"Bugün yapılmak istenen dengbêjlik değildir. Sadece düğün şarkıları söyleyerek dengbêjlik yapılmaz" diyerek bu kültürü yozlaştıranları eleştirilermekten çekinmeyen Cizîrî, hasta yatağında verdiği son demecinde, Kürtler arasında 'Dengbêjlerin Şahı' olarak bilinen Şakıro’un kaderini yaşadığı serzenişinde bulunmuştu.
O demecinde dengbêjlere eskisi gibi hak ettiği değerin gösterilmemesinden yakınan Cizîrî'den geriye şarkıları, kilamları ve sonbahar üzerine söyledikleri şarkılarla birlikte, "Hastayım ancak tedavi görecek param yok. Şakiro da kimsesizlikten ölmedi mi? Kimse dengbêjlere sahip çıkmıyor. Ama artık hayat kalmadı. Hastalıktan dolayı geceleri uyuyamıyorum. Eski şevbuhêrg gecelerini düşündükçe bu halime ağlıyorum" sitemi kaldı. (MEZOPOTAMYA AJANSI)