Zarrab: Türkiye'de rüşvetle serbest kaldım

Reza Zarrab, 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra rüşvet vererek serbest kaldığını söyledi

Zarrab: Türkiye'de rüşvetle serbest kaldım

HABER MERKEZİ - İran'a yönelik ABD ambargosunun delinmesine yönelik dava kapsamında İran asıllı iş adamı Reza Zarrab, itiraflarına bugün de devam ediyor. Dava takviminde Zarrab'ın ifadesinin üç günde tamamlanması bekleniyordu. Ancak geçen haftaki duruşmalarda savıunma avukatlarının soru soracağı bölüme geçilemedi.

İLGİLİ HABER: ZARRAB ÜÇ GÜNDE NELER SÖYLEDİ

ZARRAB'IN BEŞ İLGİNÇ İFADESİ
Duruşma öncesinde, davayı başından beri takip eden New York Times muhabiri Benjamin Weiser geçen hafta dikkatini çeken Zarrab'ın beş ifadesini derledi:

1. Tutuklandığında FBI’a niye yalan söyledi: "Neyle karşı karşıya olduğumu bilmiyordum. Uzun bir yolculuktan sonra şoka uğramıştım Doğru yanıtları veremedim. Çok korkmuştum."

2. Neden ABD’li savcılarla işbirliğine gitti: "İşbirliği sorumluluğumu kabul edip hapisten bir an önce çıkmanın en kolay yoluydu."

3. Eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan’la nasıl tanıştı: "Ailece gittiğimiz bir balık restoranının müdavimi. Orada karşılaşıp tanıştık."

4. Halkbank’tan ne kadar para çekti: "Birkaç milyar." Yargıç: "Milyar ne? Avro? Dolar? Sarraf: "Avro."

5. Eski Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan niye pay istedi: "Çok fazla risk aldığını ve bu yüzden tedirgin olduğunu söyledi. Bir şekilde geleceğini garantiye almak istiyordu."

TAPELER YOUTUBE'A YÜKLENECEK
Davayı takip eden bir başka muhabir olan Adam Klasfeld, de duruşmanın başladığı ilk günden beri kanıt dosyasına eklenen ses kayıtlarını YouTube sayfasından yayınlayacağını duyurdu.

ZARRAB BİR SAAT GEÇ GELDİ
TSİ 17.15'te başlaması gereken duruşmada jüri ve Zarrab yerini alması yaklaşık bir saat gecikmeli aldı.

Duruşma geçen Cuma günü altın yerine gıda ihracatı yoluyla ambargonun delinmesi konusunda, Zarrab ve Atilla arasındaki ses kayıtlarının dinlenmesi ile başladı. Kayıtlarda Zarrab, gıda ihracatı yapılmadığını ancak ihracat olmasa da küçüktonajlı gemilerin dikkat çekebilceğini, bu nedenle büyük tonajlı gemiler kullanılması gerektiğini söyledi.

Hayali gıda ihracatı konusunda Süleyman Aslan'la pek çok kez konuştuğunu belirten Zarrab, gemilerin tonajının yanı sıra yükleme faturaları ve belgelerin de önemli olduğunu, Hakan Atilla'nın da Aslan'ın ekibinin parçası olduğunu söyledi.

BUĞDAY YETİŞMEYEN DUBAİ'DEN İHRACAT
Zarrab itiraflarında dikkat çeken bir hatasını da anlattı. Buğday yetişmemesine rağmen Dubai çıkışlı buğday ihracatını gösteren belge hazırladıklarını söyledi.

Duruşmayı izleyen gazeteci Pate Brush’un aktardığına göre, Zarrab, Süleyman Aslan’ın kendisini, Halkbank’taki işlemleri için Hakan Atilla’yı dinlemeyi öğütlediğini söyledi.
Zarrab, ayrıca Halkbank’a altın ve gıda ticareti için ödediği en yüksek komisyonun da yüzde 1 oranında olduğunu söyledi.

Zarrab ile Atilla arasında yapılan bir görüşmede Atilla, hayali gıda sevkıyatı kayıtlarının inandırıcılığı konusunda endişelerini belirtiyor. Ancak Zarrab yüklenen miktarların gemilerin hacmine eşit olduğunu söylüyor. Atilla, evrakların daha dikkatli hazırlanması gerektiğini belirterek bu konuda sorun yaşanmaması için gayret gösterdiği anlaşılıyor.

Konuşmasında verdiği örnekte de Zarrab, Atilla'nın kendisine, "Yalnızca 14 ton taşıyabilen bir gemide 25 ton var yazılmasın" dediğini aktarıyor.

'ASLAN’A GIDA İÇİN NE KADAR GÖNDERMİŞSEK YİNE O KADAR PARA GÖNDER'
Zarrab, ifadesi boyunca bu gıda sevkiyatı işlemlerinin sahte olduğu sürekli tekrarladı. Duruşmayı izleyen gazeteci Adam Klasfeld’in aktardığına göre savcı, Zarrab'dan, dinletilen telefon kaydını doğrulamasını istedi. Konuşmayı doğrulayan Zarrab, burada, Abdullah Happani ile Halkbank'tan gönderilen paralarla ilgili konuştuğunu söyledi.

Zarrab, kayıtta ayrıca Genel Müdür Süleyman Aslan'a vereceği rüşvetlerden bahsedildiğini söyledi. Zarrab’ın adamı Happani "Ne kadar göndereceksin?" diye soruyor. Zarrab da "Gıda için falan ne kadar göndermişiz, ona bak. Toplamda ona göre bir şey hesaplayıp gönderelim" diyor.

Duruşmaya verilen kısa bir aradan sonra Zarrab'ın ses kayıtları dinletildi. Ses kayıtlarına göre Zarrab ile Hakan Atilla altın ticaretini konuşuyor. İhracat için beklenen bir işlemin tamamlanmasından bahsediyorlar.

ERDOĞAN'IN DANIŞMANI: BU MİLLİ MESELE
Katie Zavadski‏'nin anlatımına göre duruşmada 5. ses kaydı dinletildi. Zarrab, ABD'de tutukluyken yapılan bir ses kaydına göre Zarrab'ın avukatı Şeyda Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adamlarıyla temas halindeymiş. Görüşme özetine göre (Erdoğan'ın) danışmanı, 'Bu sadece Rıza meselesi değil, milli bir mesele’ diyor.

Söz konusu telefon konuşmalarının avukatlara iletilen özetleri, duruşmayı takip eden Katie Zavadski tarafından paylaşıldı.

Zarrab ile bir erkek arasında geçtiği konuşma şöyle:

"Erkek konuşmacı, İbrahim konuşmaları dinlerken, Şeyda adlı kadın avukatla görüştüğünü söyledi. Erkek, Şeyda'nın Mevlüt ve Bekir'le görüştüğünü, Beyefendi (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan) ile de görüşeceğini ve gerekirse (dönemin ABD Başkanı) Obama'yı aramasını isteyeceğini söyledi.

Danışmanı bunun sadece Reza'nın sorunu olmadığını, ülke meselesi olduğunu söyledi. Yarın Şeyda, Bekir ile konuşup Beyefendi'ye de haber verecek.

Erkek, Zarrab'a İbrahim'in sürece dahil olacağını, Mevlüt, Bekir ve Beyefendi'nin başkanı arayacağını söyledi."

BEKİR VE MEVLÜT KİM?

Tapelerde geçen "Bekir" ve "Mevlüt" isimlerinin kime ait olduğu da merak uyandırdı. Davanın yargı ve ABD ile ilişkiler boyutuna bakıldığında bu isimlerin döremin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu olama ihtimali öne çıkıyor. Dolayısıyla bu isimlerin Bakanlar Bozdağ ve Çavuşoğlu olduğu sanılıyor.

ZARRAB SERBEST BIRAKILMAK İÇİN RÜŞVET VERMİŞ
Reza Zarrab, 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklandığı dönemle ilgili de konuştu ve bıu dönemde rüşvet verdiğini söyledi.

Konuyla ilgili savcı ve Zarrab arasında geçen soru cevap şöyle:

Soru: Türkiye'de hiç Tutuklandınız mı?
Zarrab: Evet
Soru: Salıverildiniz mi?
Zarrab:Evet
Soru: Nasıl salıverildiniz?
Zarrab: Avukatlarım geldi, konuştuk ve serbest bırakıldım.
Soru: (Serbest kalmak için) herhangi bir ödeme yaptın mı?
Zarrab: Evet.
Soru: Bu ödemeler rüşvet niteliğinde miydi?
Zarrab: Kısmen.

ZARRAB SERBEST BIRAKILDIKTAN SONRA YENİDEN HALKBANKLA TEMASTA
Zarrab serbest bırakılmasından sonra da faaliyetlerini sürdürdüğünü ve işelere yaniden başlamak için Halkbank'ın yeni genel müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu ile irtibat kurduğunu söyledi.

'17 ARALIK'TAN SONRA HİÇ BİR HALKBANK ÇALIŞANINA RÜŞVET VERMEDİM'

Serbest bırakıldıktan sonra gıda ticareti yapan bir şirket sahibi olduğuna insanların inanmadığını anlatan Zarrab 17 Aralık'tan sonra hiç bir Halkbank çalışanına rüşvet vermediğini söyledi. Zarrab, soru üzerine yeni Halkbank CEO'su Taşkesenlioğlu'na rüşvet vermediğini ve Taşkesenlioğlu'nun da kendisinden rüşvet istemediğini söyledi.

İRAN VE DUBAİ ŞİRKETLERİ İLE YAZIŞMALAR DOSYAYA EKLENDİ
Reza Zarrab'ın altın ticareti mekanizmasının İran ayağındaki Sermayeh Bank ve bankanın döviz alım satımlarını gerçekleştiren firması Sermayeh Exchange ve Dubai'deki Rostamani Exchange ile Zarrab arasındaki yazışmalar da dosyaya delil olarak eklendi. Yazışmalarda hesap dökümleri yer alıyor.

AMERİKAN BANKALARI DÖNGÜNÜN NERESİNDE?
Duruşmanın sonuna doğru savcılar, bir Şangay bankası, bir Dubai bankası ve Londra merkezli Standard Chartered bankası arasındaki 45 bin dolarlık bir işleme ait belgeyi delil olarak sundu. Tüm bu parasal işlemler savcılığın Amerikan yaptırımlarının delinmesi sırasında bankacılık sisteminin de kullanılmış olduğu tezinin temelini oluştuyor. Verilen aradan sonra Zarrab bu işlemler konusunda bilgi şema üzerinden bilgi veridi.

dava zarrab