Aliağa'da yat imalatı için kapasite artış talebi: Göçmen kuşların yaşam alanı
İZMİR- İzmir'in Aliağa ilçesinde bulunan Çaltılıdere Limanı'ndaki 1200 dönümlük arazide kurulması planlanan tekne yat imalat merkezinin inşası için 2018 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan alınan izinle çalışmalar başladı. Göçmen kuşların ve balıkların yaşam alanına inşa edilen tesis bitmeden kapasite artışı için harekete geçildi.
Yat ve Tekne İmalatçıları Endüstrisi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi yeni dolgu alanı, çekek yeri, rıhtım ve dip taraması için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvurdu. Projenin halkın katılımı toplantısı ise 5 Aralık'ta yapılacak.
DOLGU ALANI 245 BİN METREKARE ARTIRILACAK
Talep onaylanırsa, yaklaşık 4 milyarlık TL’lik proje kapsamında dolgu alanının 1 milyon 204 bin 412 metrekareden 1 milyon 449 bin 542 metrekareye çıkarılacak. Ayrıca toplam 557 bin 978 metrekarelik deniz alanında dip taraması yapılacak ve denizden 1 milyon 805 bin 966 metreküp denizden toprak çıkarılacak. Proje tanıtım dosyasında yer alan bilgilere göre denizden çıkarılacak dip tarama malzemesi ise öncelikli olarak karada kullanılmaya çalışılacak ancak karada dökülecek bir yer bulunamazsa başka bir deniz alanına dökülecek.
ESKİ AKP MİLLETVEKİLİ ŞENGÜL KOOPERATİFİN YÖNETİMİNDE
Yat imalat merkezini yapan kooperatifin yönetiminde ise Emir Marina isimli şirketin sahibi Eski AKP İzmir İl Başkanı ve eski milletvekili Aydın Şengül de yer alıyor.
YEŞİLTEPE: ALİAĞA'DA KARADAN SONRA DENİZ DE ÖLÜYOR
Kapasite artış talebini Artı Gerçek'e değerlendiren Aliağa Çevre Platformu’ndan (ALÇEP) Sebahattin Yeşiltepe, "Aliağa’da karadan sonra deniz de ölüyor. Çaltılıdere’deki tesisin daha da kapasitesinin genişletilmesi bölgedeki canlıların yaşam alanlarını daha da yok edecek. O bölge balıkların yumurtladığı ve kuşların yuva yaptığı bir yerdi. Orasını mahvettiler; kumla, çakılla, betonla doldurdular. Tesiste inşa edilecek yatların kirliliği denizi daha da yaşanılmaz hale getirecek. O bölge de sermayeye peşkeş çekildi. Orada öyle bir ironi var ki marina, hastane ve mezarlık yan yana. Marinada hasta olan işçi hastaneye gidecek vefat edip hemen yan tarafına da gömülecek. Aliağa sanayi ile sıkıştırılmış, çaresizlikten mahvolmuş bir ilçe haline geldi. Vahşi kapitalizmin en ağır sonuçlarını yaşıyoruz. Aliağa’da kanser olmayanlar sayılı bir duruma dönüştü. Bu Çaltılıdere’ye de yansıdı. Yarın Şakran’a da yansıyacak. Oradan da uzayıp gidecek. Hem coğrafik hem de ucuz iş gücü olduğu için bu bölge seçilmiş durumda. Doğa katliamı olanca hızı ile devam edecek. Aliağa’nın semtleri sanayinin kurbanı olacak. Biz ALÇEP olarak olabildiğince karşı çıktık" dedi.
SULAK ALAN STATÜSÜ KALDIRILMIŞTI
Yat ve Tekne İmalatçıları Endüstrisi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi’nin üretim tesisleri projesi 2015'in mayıs ayında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından onaylanmıştı. Sonrasında, S.S. İzmir Tekne ve Yat İmalatçıları Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi (YATEK) ile Milli Emlak Genel Müdürlüğü arasında kira sözleşmesi imzalanmıştı Ardından kooperatifin başvurusu üzerine 2017 yılında İzmir İli Mahalli Sulak Alan Komisyonu bölgenin sulak alan statüsünü oy çokluğu ile kaldırmıştı. Komisyonda yer alan Ege ve Dokuz Eylül Üniversitesinden akademisyenler, Doğa Koruma ve Milli Parklar İzmir Şube Müdürü, dönemin Aliağa Belediye Başkanı, Doğa Derneği temsilcisi karara karşı çekimser veya karşıt görüş bildirmişti.
GÖÇMENLER KUŞLAR DELTAYI TERK ETMİŞTİ
Bölgenin yat üretim merkezi olarak ilan edilmesine pek çok kesimden itiraz gelmiş, proje tepkilere neden olmuştu. Bölgede dolgu çalışmalarının sürdüğü anda bile flamingolar tarafından kullanılıyordu. Bölgede dolgu işlemleri yapılırken yüzlerce göçmen kuş deltayı terk etmek zorunda bıraktırılmıştı. Proje kapsamında inşa edilecek 98 atölyede yılda 312 tekne imalatının yapılması planlanıyor. (ARTI GERÇEK)