Antep'te altı köy maden projesine direniyor: Ormanımızı peşkeş çekmelerine izin vermeyeceğiz

Yavuzeli ilçesinde ormanlık alana açılmak istenen mermer madeni altı köyü olumsuz etkileyecek. Hukuk mücadelesini ve nöbet eylemini sürdüren yöre halkı projeden vazgeçilmesi çağrısı yaptı.

Antep'te altı köy maden projesine direniyor: Ormanımızı peşkeş çekmelerine izin vermeyeceğiz

Sinan ŞAHİN

ANTEP- Antep'in Yavuzeli ilçesinde Levent Uzunyolcu Madencilik Şirketi tarafından 2 bin dönümden fazla ormanlık alana mermer madeni açılmak isteniyor. Tarım ve hayvancılıkla geçinen Karabey, Süleylanobası, Çimenli, Saraymağara, yukarı ve aşağı Kekliktepe köylerinin sakinleri ise 19 Aralık'tan bu yana sürdürdükleri nöbetle maden projesine karşı direniyor. Yürütmeyi durdurma davası açan yöre halkı ormanı korumak için hukuk mücadelesini de sürdürüyor. Mermer madeni için arama izni alan şirket, numune almak için jandarma ve TOMA eşliğinden üç kez bögeye gitti. Ancak her seferinde halkın direnişi ile karşılaştı.

'TARIMSAL ÜRETİMİ OLUMSUZ ETKİLER'

Artı Gerçek’e konuşan Yavuzeli Ziraat Odası Başkanı Bekir Sakar, maden ocağından bölgedeki altı köyü olumsuz etkileyeceğini dile getirdi. Sakar, "Bölgede hep fıstık ve zeytin ağacı ağaçları var. Maden ocağı tarımsal üretimi olumsuz etkiler. Biz yatırıma karşı değiliz ama burası yeri değil. Karabey Köyünün altındaki bölgede 10 metrede su çıkıyor. Orada belki sadece mermer ocağıyla sınırlı kalmazlar. Belki kum ocağı, mıcır ocağı, mozaik yapacak. Mermer adı altında her şeyi yapabilirler" dedi.

ba0daade-caee-4a81-aec6-f157988339d6.jpeg
Bekir Sakar (solda) - Muhittin Karaşahin

'HAYVANCILIK BİTER, GÖÇ ETMEK ZORUNDA KALIRIZ'

Karabey Köyü Muhtarı Muhittin Karaşahin de " Bu köylerde 7 bin insan yaşıyor. Hepsi tarım ve hayvancılıkla ilgileniyor. Orman, köylülerin merası aynı zamanda. Yaz kış yemyeşil bir yer. O ağaçlar kışın yaprak dökmüyor. Hayvanlarımız yaz kış orada yayılıyor. İki köyün mera alanı burası. Orman kesilirse hayvancılık biter, tarım zarar görür. Dağa yakın olan yolun dibinde 60-70 tane su kuyusu var. Tarımsal sulamada kullanılıyor. Bunca insanın geçim kaynağı burası. Yerimizden yurdumuzdan göç etmek zorunda kalırız" diye konuştu.

'ORMANIMA DOKUNMASINLAR'

Yetkilere çağrıda bulunan Karaşahin, şöyle dedi:

"Biz halk olarak kadın, erkek, ihtiyar, yaşlı, genç, çoluk çocuk orada gece gündüz nöbetteyiz. Bu adamlar maden ocağından vazgeçmiyor. Benim ormanıma dokunmasınlar. Ben bu köyün muhtarıyım. İnsanlar beni dağa, ormana, suya sahip çıkmam için seçti. Biz atadan dededen beri bu ormanı yetiştirmek, korumak için her türlü fedakarlıkta bulunuyoruz. Devlet bize, 'ormana sahip çıkın, fidan dikin' diyor ama bugün gelip benim yeşil alanımı yok etmeye çalışıyor. Biz altı köy olarak buna karşı duracağız. Ormanımızı peşkeş çekmelerine izin vermeyeceğiz."