Edremit Körfez’de kanalizasyon sorunu çözülemiyor

Edremit Körfez’de kanalizasyon sorunu çözülemiyor
Yaz aylarında 2 milyona kadar kişiyi ağırlayan Edremit'te, körfez yeterli yatırım olmadığı alarm veriyor. Evsel atıkların 650 binlik kısmı arıtılıyor, diğer kısmı bypass edilerek doğrudan (denize ve derelere dökülüyor.

Esra ÇİFTÇİ


Artı Gerçek - Uzun yıllardır Balıkesir’in Edremit ilçesinde kanalizasyonu bulunmayan mahallelerde yurttaşlar bu tesislerin kurulması için mücadele ediyor. Özellikle yaz aylarında nüfusun artmasıyla birlikte arıtma tesisleri yetersiz kaldığından rögarlar tıkanıyor ve evsel atıklar doğayı ve beraberinde denizleri kirletiyor. Bu sorun çözülmediği taktirde ise yakın tarihlerde yeraltı sularının kirlenmesi ile artezyen kullanan siteler çok zor durumda kalacaklar. Site arıtmalarının getirdiği mali yük daha da artacak, artan çevre kirliliği beraberinde çeşitli hastalıklara sebep olacak. Peki bu sorun yıllardır neden çözülemiyor? Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü Süleyman Eryılmaz Artı Gerçek’e konuştu.

'ARITMA TESİSLERİ ÇOK YETERSİZ'

Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü Süleyman Eryılmaz, Edremit körfezinin adeta bir göl gibi olduğunu, önünde Midilli adasının bulunduğunu ve Babakale’yle Midilli arasında üç kilometrelik bir mesafenin ve körfeze doğru bir kilometre gidince derin bir çukur olduğunu ve o çukurun açık denizle ilgisini kapattığını söylüyor. Bilim insanlarının Edremit körfezine ilişkin çalışmalar yürüttüğünü söyleyen Eryılmaz, uzmanların “hassas göl, hassas su” olarak tanımladıklarını, çeşmeden akan su gibi, arıtılmadan hiçbir şeyin akıtılmaması gerektirdiklerini önemle belirttiklerini ifade ediyor ve şöyle devam ediyor:

“Tüm bu araştırmalara, tespitlere rağmen hem arıtma hem de evsel arıtma tesisleri çok yetersiz. Edremit körfezinde özellikle Güre ile Altınoluk arasında yolun üst tarafında kalan bölüm tamamen kanalizasyon şebekesi olmayan bir bölüm, orada da atıkları vidanjörle çukurlardan çekiyorlar ve denize, derelere
boşaltıyorlar. Körfez de 12 tane arıtma tesisi var. Bunun toplam kapasitesi 600- 650 bin kişilik ama yazın bir buçuk milyon insanın bölgeye giriş yaptığı söyleniyor. Şimdi bunların hepsinin kullandıkları evsel atıkların 650 binlik kısmı arıtılıyor diğer kısmı bypass edilerek doğrudan denize ve derelere dökülüyor."

3.jpg
Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü Süleyman Eryılmaz

'YENİ ARITMA TESİSLERİ YAPILMIYOR'

Yöneticilerin arıtma tesislerinin kapasitelerinin yetersiz olduklarını bildikleri halde büyütmediklerini söyleyen Eryılmaz, yeni arıtma tesisleri de yapmadıklarını önemle vurguluyor. Bu kadar önemli bir sorun karşısında yetkililerin kanalizasyon sistemi için ödenek ayırmadıklarını söyleyen Eryılmaz, Balıkesir’in bir önceki AKP’li belediye başkanının hiçbir şey yapmadığını, hiçbir şekilde ilgilenmediğini, hatta bununla ilgili bir dernek kurulduğunu ve dernek yönetimiyle dahi görüşmediğini belirtiyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:

"Şu anki belediye başkanı seçim çalışmalarında ilk icraatlarının bu kanalizasyon meselesini çözmek olduğunu söylüyorlardı bakalım umarım çözerler. Kanalizasyonun yanı sıra Edremit Körfezinin kirliliği de hala temizlenmemiş bir biçimde duruyor. Yazın salgın hastalık, mikroplarla birlikte türlü türlü hastalıklarla insanlar hastanelerin acil servislerine başvuruyorlar ama ne yazık ki kaç kişinin başvurduğunu belgeleyemiyoruz. Sağlık müdürlüğüne birçok kere başvurduk ama bilgi vermiyorlar. Birkaç tane derneğimiz özel laboratuvarlarda küçük bir numune sunmalarına rağmen acayip kolibasili ile karşı karşıya kaldığımızı gördük”

'ÇOK ACİL İLERİ BİYOLOJİK ARITMA TESİSLERİNİN YAPILMASI LAZIM'

Eryılmaz, yetkililerin denizlerin temiz olduğunu söylediğini ama bunun doğru olmadığının altını çiziyor. Özellikle açık yarası olanların ve küçük çocukların denize girmesinin doğru olmadığını söyleyen Eryılmaz, ilk yapılması gerekenin arıtma çeşitlerinin kapasitelerinin artması olduğunu ifade ediyor ve sözlerini şöyle tamamlıyor:

“Sadece çökertme yöntemiyle biyolojik arıtma denilen bir işlem yapılıyor. Biyolojik arıtmaya evsel atıklar toplanıyor. Bir havuzda çökertme yapılıyor, o çökertmeden sonra başka bir havuza alınıyor, o küçük mikrobik parçacıkları yok eden parazit atılıyor. Onlar temizleyebildiyse sonradan da başka bir havuza
alınıyor, dinlendiriliyor ve doğrudan derelere, denizlere nereden bulurlarsa alıcı ortama açılıyor. Bu biyolojik arıtma evlerde kullanılan kimyasalların arıtılmasında işe yaramıyor. Ayrıca ilk çökertmedeki kalıntı, yani çamur doğaya atılıyor, o da içinde ağır metaller bulunduran bir çamur olmuş oluyor. Onu da
ne yapacaklarını bilmiyorlar. Nereye atılıyorsa oranın dengesini bozuyor, toprağı zehirliyor. Çok acil ileri biyolojik arıtma tesisleri yapılması lazım. Bu gidişle körfez ölmekte. Biz bu sorunu 2017 yılından bu yana dile getiriyoruz, bugüne kadar hiçbir işlem yapılmadı. Yazın özellikle bir milyon insanın evsel atığı hiç arıtılmadan alıcı ortama salınıyor ve bu müthiş bir deniz kirliliğine neden oluyor. Körfez de bulunan mavi bayraklar bu koşullarda nasıl asılıyor anlamakta zorlanıyoruz. Bu durum turistik tesisleri doğrudan ilgilendiriyor. Onların ve bağlı bulundukları odalarının, derneklerinin de bu konuda bizimle
birlikte mücadele etmesi gerekiyor”

Öne Çıkanlar