Eğirdir Gölü'nde ekokırım: Dört balık türü yok oldu, altı tür tehdit altında

Eğirdir Gölü'nde ekokırım: Dört balık türü yok oldu, altı tür tehdit altında
Hidrobiyolog Dr. Erol Kesici, Eğirdir ve Beyşehir göllerinde son yıllarda doğal balık türlerini bulmanın imkansız hale geldiğini söyledi. Dr. Kesici, istilacı etçil türlerin Eğirdir ve Beyşehir göllerinde 'ekokırım'a neden olduğunu belirtti.

Artı Gerçek-Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı ve hidrobiyolog Dr. Erol Kesici, Eğirdir Gölü'ne 1970'lerde bırakılan istilacı balık türleri nedeniyle göldeki 10 doğal türden dördünün tamamen yok olduğunu, altısının da ciddi tehlike altında bulunduğunu açıkladı. Dr. Kesici, kavinne, eğrez, sıraz ve gökçe balıklarının yok olduğu süreci 'ekokırım' diye nitelendirdi.

Dr. Kesici, dişli Alman balığı, İsrail sazanı, kadife balığı, gümüş balığı gibi etçil türlerin tavuk kümesine bırakılan tilki gibi göldeki doğal balık türlerinin neslinin tükenmesine neden olduğunu söyledi. Kesici, “Etçil olan dişli Alman balığı gölde besin bulamayınca bu kez kendi yavrularını yiyerek (kanibalizm) kendi popülasyonunun da yok olma seviyesine gelmesine neden olmuştur" dedi.

DÖRT TÜRÜN NESLİ TÜKENDİ

DHA’da yer alan haberde istilacı etçil türlerin Eğirdir ve Beyşehir göllerinde 'ekokırım'a neden olduğunu belirten Kesici şunları söyledi:

“İstilacı türler yerleştikleri ortamın ekolojik özelliklerini değiştirir. Eğirdir ve Beyşehir göllerine aşılanan etçil balık türleri de yerli sazangiller üzerinde baskı kurarak 10 türün en az dördünün neslinin tükenmesine, diğer türlerin popülasyonunun da aşırı oranda azalmasına neden oldu.

Doğal göllerimizin biyolojik olarak yok edilmesine neden olmuştur. Eğirdir'de doğal türler kavinne, eğrez, sıraz ve gökçe balıklarının türlerinin nesli tamamen tükenmiştir. Çapak (sazan), sivrisinek, çöpçü, dişli sazancık, tatlısu kolyozu ve kaya balığı türlerinin de nesilleri ciddi düzeyde tükenme riski altında.”

İlk kez 1933'te tespit edilen, 'Eğirdir yöresinin hamsisi' niteliğindeki kavinnenin avcılığının eski yıllarda çok kolay olduğunu anlatan Dr. Kesici şunlara dikkat çekti:

“Çapari benzeri oltaların göle atılıp çekilmesi adeta aynı zamanda olurdu. Oltalarda salkım şeklinde kavinneler tutulurdu. O nedenle yörede 'atıve çekive' deyimi balık avcılığında yer almaktaydı. Kavinneler aynı zamanda son yıllarda bölgede turizmi ve yaşamı olumsuz etkileyen gün sinekleriyle beslenirdi. Kavinnelerin nesli tükenince yörede gün sineği popülasyonu giderek arttı. Balıklandırma yapılmadan önce o kadar çok fazlaydı ki göl kıyısında, göle daldırılan ilistir kapla bile tutmak mümkündü.”(HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar