İnciraltı’nın SİT derecesinin düşürülmesine TMMOB'den tepki: Körfez Geçiş Projesi'ne hazırlık

İnciraltı’nın SİT derecesinin düşürülmesine TMMOB'den tepki: Körfez Geçiş Projesi'ne hazırlık
TMMOB, İzmir kent merkezindeki nadir yeşil alanlardan biri olan İnciraltı Kent Ormanı'nın SİT derecesini düşürülmesine tepki gösterdi. Kurul, iktidarın 2018'de mahkeme kararlarıyla iptal edilen Körfez Geçiş Projesi için hazırlık yaptığına dikkat çekti.

İZMİR - İnciraltı Kent Ormanı ve çevresinin doğal sit derecesi geçen haftalarda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından düşürüldü. 1'inci ve 2’inci derece doğal SİT alanı statüsünde olan bölgenin derecesi 2’nci derece doğal SİT alanına denk gelen nitelikli doğal koruma alanı ve 3’ncü derece doğal SİT alanına denk gelen sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanına indirildi.

İnciraltı’nın geri kalan bölgesi ile ilgili askıya çıkan imar planı değişikliği de İzmir Büyükşehir Belediyesi, meslek odaları ve çevre örgütleri tarafından yargıya taşındı. Ancak yürütmeyi durdurma talebi reddedildi. AKP İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya ise İnciraltı’nın parselasyon planı hazırlıklarının başladığını açıkladı.

'İNCİRALTI RANTA AÇILMAK İSTENİYOR'

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu (İKK), SİT değişikliği ve İnciraltı’nda devam eden plan süreciyle ilgili basın açıklaması düzenledi.

Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Yöneticisi Ilgaz Su Aktaş, sürece ilişkin şunları söyledi:

"Geçen hafta Resmi Gazete'de yayımlanan ve İnciraltı bölgesinin bir kısmını kapsayan SİT statüsü değişikliği, yıllardır dile getirdiğimiz hususları yeniden gündeme getirmiştir. İzmir'de kentsel rantın biriktiği en büyük, en çok gündemde tutulan, bir an önce ranta konu edilmesi için türlü çabalar içine girilen bir alandır İnciraltı. Bölgenin rantından nemalanmak isteyen gayrimenkul simsarları, yapılaşmaya açılması halinde zenginliğini katlamayı bekleyen müteahhitler, müşteri garantili otoyol, köprü ve benzeri projelerle kamu kaynaklarına konmak isteyen ihaleciler, İnciraltı'na yıllardır göz dikti. Israrla İnciraltı bölgesinin değerini, korunma gerekliliğini anlatıp durduk. İnciraltı'na gözlerini dikenler asla anlamak istemedi ancak İzmir halkı İnciraltı'nın neden korunması gerektiğini anladı ve mücadele etti. Bugün ise İnciraltı'ndaki ısrarın nedenlerinin de daha net anlaşılmasına ihtiyaç var."

'SİT STATÜSÜ KİMİN İÇİN DÜŞÜRÜLÜYOR?'

Aktaş, SİT değişikliği ile ilgili şu soruları sordu:

- Toprak Koruma Kurulu kimin için tarım dışı amaçla kullanıma ilişkin karar alıyor?

- İmar planları kimin için yapılıyor?

- SİT statüsü kimin için düşürülüyor?

- Toprak Koruma Kurulu Kararı ile İnciraltı bölgesinde tarım dışı kullanıma izin verilirken gelecek kuşaklarımızın gıda ihtiyacı, gıda güvenliği mi düşünülüyor?

- İmar planları yapılırken kentin bütününde yaşanan bir sorunun çözümü, barınma hakkı, kamunun çıkarı, uzun erimli ve planlı bir kent, sosyal devlet gereği yükümlülükler mi gözetiliyor? İmar planları tüm İzmirliler için mi yapılıyor?

- SİT statüsü, her yıl kentimize uğrayıp, beslenen, çoğalan, konaklayan flamingolar daha rahat yaşasın hem kara hem su florası daha da gelişsin, biyoçeşitlilik artsın diye mi düşürülüyor?

'İNCİRALTI SAHİPSİZ DEĞİL'

Körfez Geçiş Projesi için hazırlık yapıldığına dikkat çeken Aktaş, şunları söyledi:

"İlgili ve yetkili idareler, İnciraltı'nda avucunu ovuşturan kesimlerin isteklerini yerine getirebilmek için türlü yollar deniyorlar. SİT statüsü değişikliği de bu yaklaşımın son ürünüdür. Biliyorsunuz ki 2018 yılında alınan mahkeme kararına kadar Körfez Geçiş Projesi kentin gündemindeydi.

Geçen sene genel seçimlerin hemen öncesinde onaylanan imar planlarında rafa kaldırılan projenin ulaşım bağlantılarının da sinsice iliştirildiğini gördük. Söz konusu imar planlarına dava sürecimiz devam ediyor ve hatta İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin açtığı davanın bilirkişi raporunda heyetin görüşünün planların iptali yönünde olduğunu biliyoruz. Bununla birlikte 2018 yılında Körfez Geçiş Projesi'nin 'ÇED olumlu' kararını iptal eden mahkeme kararında mahkeme heyetinin, projenin kuzey ve güney kıyılarındaki korunan alanlara vurgu yaptığını da hatırlatmak isteriz.

Bu bağlamda yapılan SİT statüsü değişikliğinin olası bir proje ve projeye ilişkin davada ön almak, yargı kararlarının arkasından dolanmak olduğu açıkça anlaşılmaktadır.

Devletin kurumları; halkına, doğaya, çevreye, tarım alanlarına, yurttaşların geleceğine ilişkin sorumluluklarını bir kenara bırakmış, rant peşinde koşan çevrelerin taleplerini nasıl yerine getireceği derdine düşmüştür. Ancak İnciraltı sahipsiz değildir. Hr adımı takip edeceğimizi ve mücadeleyi sürdüreceğimizi kamuoyuna bildiririz."

Öne Çıkanlar