Keşan'da taş ocağı protestosu: 'Sizi Cerattepe'den, Akbelen'den, Kazdağları'ndan tanıyoruz'

Keşan'da taş ocağı protestosu: 'Sizi Cerattepe'den, Akbelen'den, Kazdağları'ndan tanıyoruz'
Keşan'a bağlı Karlıköy, Yeşilköy ve Kızkapan köylüleri, bölgedeki çam ormanlarına yapılmak istenen taş ocağı projelerine karşı eylem yaptı. Eylemde, "Sizi Cerattepe'den, Akbelen'den, Kazdağları'ndan tanıyoruz" denildi.

EDİRNE- Edirne Keşan’a bağlı Karlıköy, Yeşilköy ve Kızkapan köyleri yakınındaki çam ormanına açılmak istenen iki ayrı taş ocağı projesi protesto edildi.

Taş ocağı projelerine karşı Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen eylemde konuşan Keşan Kent Konseyi Başkanı Uğur Özdağlı şöyle konuştu:

"İki ay önce, Karlı ve Yeşilköy arasına yapılmak istenen patlatmalı taş ocağına karşı doğamızı savunarak 'doğayı katletmeyin’ diye buradan seslenmiş, ‘ormanımıza, suyumuza, arılarımıza ve bahçelerimize dokunmayın’ demiştik. Birkaç gün önce bakanlıktan cevap geldi, 'dilekçeleriniz ulaştı, inceliyoruz’ denildi. Ancak, incelemeyi dahi tamamlamadan, sanki yetmezmiş gibi yeni bir taş ocağı daha açmak için ÇED sürecini başlatmışlar. Henüz gündemden çıkmayan ocağın yakınlarına bir tane daha taş ocağı açmak istiyorlar. Şimdi ise ormanımızın ortasına, çam ağaçlarını kesip budayarak, üç köyün tam ortasına yeni bir taş ocağı açmak istiyorlar. Planları, 6 milyon ton taşı patlatarak, 160 metre derinliğe kadar, 12 metre uzunluğunda basamaklarla söküp almak. 12 yıl süreyle bu ocaktan milyonlarca ton taş toplayacaklar. Her hafta iki ocakta onlarca patlatma yapılacak, yüzlerce kamyon yollara çıkacak."

'TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYAN ZARARLAR VERECEK'

Taş ocaklarının tarım ve hayvancılığa zarar vereceğini vurgulayan Özdağlı, "Bu ocaklar, Karlıköy, Yeşilköy ve Kızkapan köylerinin tam ortasında, orman arazisinde yer alıyor. Burada arıcılık yapanlar, hayvancılıkla uğraşan insanlar, meyve bahçeleriyle geçimini sağlayan çiftçiler var. Ayrıca sulama için açılmış artezyenler mevcut. Bu bölge, baraja yalnızca 800-900 metre mesafede. Her hafta yapılacak patlatmalar bu bölgeye telafisi mümkün olmayan zararlar verecek. Karlıköy yolunu bilenler iyi bilir; daracık, iki aracın bile zor geçebildiği bir yol. Ancak, bunu görmezden gelerek her gün onlarca kamyonu köyün içinden geçirmeyi ve bu köyü yaşanmaz hale getirmeyi planlıyorlar” diye konuştu.

'TARIM ARAZİLERİ YOK EDİLİYOR'

Türkiye’de en değerli tarım arazilerinin katledildiğini dile getiren Özdağlı, “Ülkemizi yabancılara bağımlı hale getirmek için elinizden geleni yapıyorsunuz. Oysa başka ülkelerde çiftçisine ve üreticisine verilen desteklerle ve modern tarım uygulamalarıyla Trakya, Türkiye’nin yarısını besleyebilecek potansiyele sahip. Ancak, doğaya ve tarım alanlarına yapılan bu saldırılar ülkemizin kendi kendine yetme kapasitesini her geçen gün zayıflatıyor. Artık ürettiklerimiz bize yetmiyor. Bu arada tarım işçileri, üreticiler, çiftçiler haykırıyor: ‘geçinemiyoruz, kuraklık var, maliyetlerimizi karşılayamıyoruz.' Ama sizler, tarım alanlarının yanı başına, su kaynaklarının dibine, ormanları katlederek taş ocağı ve mermer ocağı açmak istiyorsunuz. Geçen hafta, 100 traktörle çiftçiler Keşan'da toplandı. 'Geçinemiyoruz, ürünlerimize verdiğiniz fiyatlar düşük, kuraklık bizi vurdu, maliyetlerimizi karşılayamıyoruz' diyerek seslerini duyurmaya çalıştılar. Ancak yetkililer, çiftçilerin bu çığlıklarını duymazdan geliyor ve doğayı talan ederek yeni ocaklar açmaya devam ediyorlar" diye konuştu.

'ARTIK YETER'

Taş ocaklarının hem insan sağlığını hem de tarım ve hayvancılığı tehdit ettiğini belirten Özdağlı, "Sizi tanıyoruz. Artvin’in delik deşik ettiğiniz Cerattepe’sinden, yağmaladığınız Kaz Dağları'ndan, katlettiğiniz Akbelen Ormanları'ndan, aylar sonra işçilerin cenazelerini çıkaramadığınız Erzincan-İliç’ten, Manisa’da topraktan söküp yerine imar verdiğiniz zeytin ağaçlarından, Mecidiye Köyü’nde dümdüz ettiğiniz taş ocaklarından sizi çok iyi tanıyoruz. Yıkımınızın izleri, doğanın bağrında kanayan yaralar gibi duruyor. Her bir ağaç, her bir toprak parçası, sizin ellerinizde can çekişiyor. Artık yeter. Halkın, üreticinin, doğanın sesini bastıramayacaksınız. Bu ülkenin köylüleri, yağmaladığınız her karış toprağın arkasında dimdik duruyor. Bu yağma böyle devam edemez. Vicdanını yitirenlere karşı biz buradayız, susmayacağız. Kazanç hırsıyla gözleri kör olanlara karşı doğa da halk da hesap soracak" dedi.

'ORMANLARIMIZI DOKUNMALARINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ'

Karlıköylü Nurten Nazlı da "Ben o köyün merasında çobanlık yaptım. Kuzu otlattım, manda ve inek güttüm. Kazlıçeşme dediğimiz bölgede o yemyeşil ağaçların altında tertemiz havayı soluyarak büyüdüm. Şimdi dedelerimizden, babalarımızdan kalan o güzelim meraya, yemyeşil ormanlarımıza, tarım arazilerimize, çiçeğimize, böceğimize, arılarımıza dokunmalarına müsaade etmemek için buradayız. Biz hep birlikte tek yürek olarak bu mücadeleye sonuna kadar devam edeceğiz” diye konuştu.

whatsapp-gorsel-2024-09-13-saat-17-31-27-1fd12111.jpg

TOPLANAN 1480 İMZA KAYMAKAMLIĞA İLETİLDİ

Taş ocağı projesine karşı toplanan 1480 imzala Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne iletilmek üzere Keşan Kaymakamlığı’na teslim edildi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar