Üç aylık rapor hazırlandı: Kuzey Ormanları'nın yangın ve maden ocaklarıyla tahribi gözler önüne serildi

Üç aylık rapor hazırlandı: Kuzey Ormanları'nın yangın ve maden ocaklarıyla tahribi gözler önüne serildi
Kuzey Ormanları'nın son 3 ayını inceleyen raporda; orman yangınları, maden ocakları ve Kanal İstanbul Projesi'nin yarattığı tahribat ön plana çıktı.

Nazlı Eda PİYADE


ARTI GERÇEK- Kuzey Ormanları Araştırma Derneği; Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını kapsayan 3 aylık bir rapor hazırladı. Üç aylık izleme süresince haber başlıkları içinde orman yangınları, maden ocağı çalışmaları ve Kanal İstanbul projesinin öne çıktığı görüldü.

Kuzey Ormanları coğrafyasında, flora ve faunasında, yaban hayatında, içinde ve çevresinde yer alan insan yerleşmelerinde, ekosistemi tehdit ve tahrip eden insan faaliyetlerini izleyerek ve raporlayarak Kuzey Ormanları’nı günlük olarak izleme çalışmasını gerçekleştirmek amacıyla bir "İzleme Raporu Çalışması" yürütmeye başlayan Kuzey Ormanları Araştırma Derneği, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını kapsayan ilk raporunu yayınladı.

ORMAN YANGINLARI, MADEN OCAKLARI VE KANAL İSTANBUL PROJESİ

Rapora göre; izlenen 196 haberin içerisinde orman yangını konusunda yapılan izlemeler ön plana çıkarken, maden ocakları konusu onu takip eden ikinci konu oldu. Kanal İstanbul projesi de üçüncü gündem olarak yer aldı.

İzlemelerin 96 haber ile Ağustos ayında arttığı gözlenirken,  orman yangınlarının da en çok bu dönemde gündeme geldiği görüldü. Orman yangınları incelemelerinde 550 hektarın yandığı kaydedilirken, 24 olayda yangın sebebinin açıklanmadığı belirtildi.

Bu durum raporda; "iklim koşullarının orman yangınları için elverişli olması ve şiddetli rüzgarlar, iklim krizi ile Kuzey Ormanları’nda yaşanan yoğun tahribin birleşmesi" olarak değerlendirildi. 

Orman yangınlarının ardından ikinci gündem maden ocakları oldu. Raporda; maden ocaklarına ilişkin detayların; altın madeni, kapasite artışı, kömür ocağı, kuvarsit ocağı, maden sahası ihale, maden sahası kurma - ÇED içerikleri olarak öne çıktığı kaydedildi. Maden ocakları ile ilgili haberlerin 28’inin ekosistem için tehdit niteliği taşıdığı da raporda yer buldu.

Öte yandan, Kuzey Ormanları’nın yaban hayatına yönelik ve sanayinin yarattığı tahrip haberleri dördüncü ve beşinci sırada yer aldı.

'KUZEY ORMANLARI, YANGIN VE TAŞ OCAKLARI İŞE TAHRİP EDİLİYOR'

3 aylık süreçte; orman yangınları konusunda yapılan izlemelerin yüzde 31’inin tahrip niteliği taşıdığı belirlenirken, maden ocaklarına ilişkin haberlerin de yüzde 15’inin tahrip niteliği taşıdığı kaydedildi. Bu durum raporda; "Kuzey Ormanları, orman yangınları ve taş ocakları ile tahrip ediliyor" olarak değerlendirildi.

Raporda özetle şunlar kaydedildi:

- Maden ocağı konusunda yapılan izlemelerin %yüzde 24’ü  ve Kanal İstanbul projesi konusunda yapılan izlemelerin % 21’i tehdit niteliği taşıyor.

- Orman yangınları konusunda yapılan izlemelerin yüzde 31’i,  maden ocağı konusunda yapılan izlemelerin yüzde 15’i tahrip niteliği taşıyor.

- Orman yangınları konusunda yapılan izlemelerin yüzde 29’u, Kanal İstanbul ve maden ocağı konusunda yapılan izlemelerin %15’i savunma niteliği taşıyor.

Rapora ilişkin Kuzey Ormanları Savunması'ndan (KOS) Ayşe Yıkıcı ile görüştük. Yıkıcı, raporda öne çıkan izlemin orman yangınları olduğunun bir kez daha altını çizerek, "Yanan orman alanlarının ülke genelinde de olduğu gibi bir süre sonra yapılaşmaya açıldığı da görülmektedir" dedi. 

"Orman yangınları bir doğal afet değildir" diyen Yıkıcı, "Yangınların nedenleri ise hep insan kaynaklıdır. Tüm ülkede olduğu gibi izleme bölgesi Kuzey Ormanları'ndaki yangınlar da yapılaşma ve mesire baskısı gibi gerekçelerle çıkmaktadır. Bu gibi gerekçelerle insan kullanımına açılan Kuzey Ormanları'nda neredeyse on beş günde bir bir yer yanmaktadır" diye konuştu. Yıkcıı, yalnızca bu 3 aylık süreçte dahi Kuzey Ormanları'nın Anadolu Yakası'ndaki kesimi olan Aydos Ormanları'nda en az 10 kere yangın çıktığını örnek gösterdi.

KUZEY ORMANLARI, 'MUHAFAZA ORMANI' İLAN EDİLMELİDİR

Kuzey Ormanları'nın 'muhafaza ormanı' ilan edilmesi gerektiğini söyleyen Yıkıcı, şöyle konuştu:

"İklim, mevsim koşulları, elektrik direkleri, piknik, maden çıkarma gibi gerekçelerle orman kullama açık bırakıldığı sürece tüm ormanlarımız yangın tehdidi ile karşı karşıyadır. Bu nedenle Kuzey Ormanları'nın insan kullanımına kapatılması gerekmektedir. Ayrıca bir adet orman yangın uçağının Kuzey Ormanlarına konuşlandırılması, elektrik iletim hatlarını ormanın dışına alınması ve ormandaki inşaat faaliyetlerine son verilmesi gerekmektedir. Kuzey Ormanları Muhafaza Ormanı ilan edilmelidir."

MADEN OCAKLARI: EKONOMİNİN İNŞAATA DAYALI OLMASI

Yıkıcı, raporda öne çıkan bir diğer başlık olan maden ocaklarına ilişkin de "Maden ocakları ülkenin ekonomisinin inşaata dayalı olması ile ilgilidir. İnşaat, enerji gibi sektörlerin ihtiyacı olanı üretmek için ormanların katledilmesi kabul edilemez" değerlendirmesinde bulundu.

Maden faaliyetlerinin tüm canlıları tehdit ettiğini belirten Yıkıcı, "Maden ocakları ile orman bütünlüğü bölünerek ekosistem devamlılığı bozulmaktadır. Yaban hayat ve endemik bitkiler tahrip etmekte bu da canlı yaşamının devamlılığını bozulması anlamını taşımaktadır" dedi.

KANAL İSTANBUL PROJESİ: RANT KANALI

Raporda öne çıkan üçüncü başlık olarak Kanal İstanbul Projesi'ni 'Rant Kanalı' olarak isimlendiren Yıkıcı, "Devlet koruması altında olması gereken ormanlar maden ocaklarıyla, mega projelerle yani devlet eliyle tehdit altındadır. Bu uygulamaların derhal durdurulması, iptal edilmesi ve tahrip olan orman alanlarının yeniden ormana dahil edilmesi gerekmektedir" değerlendirmesinde bulundu.

Öne Çıkanlar